Tutku, bedenlere aşılanan inanılmaz bir nimetti. İnsanı iliklerine kadar sarhoş eder ve bu sarhoşlukla bir çok şeyi yapmasına neden olurdu. İtiraf ediyorum, Barbaros’a karşı büyük bir tutku vardı içimde. Bu dış görünüşüne olan bir tutku olsa da şu kısacık zamanda bana karşı olan nazik davranışları da bunu daha da artırdı. “Neden o kızı istemedin?” diye saçma sapan bir şey söyledim bu anın büyüsünden kurtulabilmek için. Hayır, ona kendimi bu kadar erken teslim edecek değildim. Yanlış düşüncelere kapılmasını istemiyordum. Evet, abimin ölüsünü ya da dirisini öğrenmek için bir planım vardı ama bu seks yapmak değildi. Onu kendime aşık etmekti. Bunu yapacaktım. Kafaya koymuştum. “Otele böyle bir güzellik işe girmişken, onu odama çıkartmak ayıp olurdu.” Eli belimi daha sıkı kavradı, tüm be