Tüm bedenimi saran heyecan, damalarımdaki kanın akışını hızlandırıyordu. Teknik olarak kaybetmiş olsam da iyi iş çıkarmıştım. Avcının gözüne girmiş olmak güzeldi. Artık bende buranın bir üyesiydim. “Fettah.” Diye seslendi Avcı. Seslendiği yöne baktığımda ince, cılız bir çocukla karşılaştım. Buraya ait olamayacak kadar çelimsiz gözüküyordu. “Kızıl Şeytan’ı benim evime yerleştir. Bir süre konuğum olacak.” Şaşkınlık sesleri git gide yükseldi. Bilakis benim de öyle. “Onu bu kadar istemenin bir nedeni var mı Avcı?” seyirciler arasında kadehindeki içkiyi yudumlayan takım elbiseli adama baktım. Karşımda jilet izi vardı ve çenesinde de dikiş izi. Kalıplı, biraz ürkütücü bir adamdı. “Kim bilir? Belki de.” Avcı onu görür görmez buzdan duvarlara döndü. Normalde de ses tonu soğuk ve taviz verme