Kalıplara sığdırılmış tüm çaresizliklerin belirlenen sınırlarından çok uzakta bir yerde girdaba düşmüştü Alin. Yanlış ya da doğru olabilecek tüm seçimlerden olabildiğince kaçmıştı, tercihini kaçmaktan yana kullanmıştı, saklamaktan yöne olan tüm yol tabelalarını takip etmiş ve ayağına taş değmeyeceğini düşündüğümü mecralardan ilerlemişti. Nafile olacağından pek haberi yoktu, tüm umudunu bunu sonsuza dek saklayabileceği ihtimalinin yelkenine tuttururken, koca bir okyanusun sonsuz maviliğinde kaybetti yolunu. Basmak istemediği tüm taşlar, yolun tam sonunda koca bir duvar olup çıktı karşısına. Kızgın değildi, pek bir şeyler hissettiğini sanmıyordu. Ailesi gelmiş, doktoru bilgi vermek için kendisini beklemiş ve yakın arkadaşları kendisine koca bir kırgınlık içerisinde olmalarına rağmen başucu