Göz kapakları aralandığında rengi yeşilin en koyu tonuna bürünen gözleri, kendisine korkuyla bakan mavi-grilerle buluştu. Yüzüne kısa aralıklarla çarpan ılık nefes, kokusundan hiç hoşlanmadığı gül kokuluydu sanki ve nedense bu koku şimdi o kadar da kötü gelmiyordu. Bendi'nin hiç durmadan kıpırdayan dudaklarına gözleri kaydığında onun kendisi için dua okuduğunu ve yüzüne dualı nefesini bıraktığını anladı. Bir insan, bir aza için bunu niye yapardı ki? Aklından geçirdiği, 'ah Bendim senin nasıl bir yüreğin var ve o yürekte bana karşı biraz olsun bir sevgi olsaydı, göstermesen, belli etmesende olurdu.. sadece bilseydim, buda yeterdi bana!' diye geçirdiği düşünceleri hiç kelimelere bürünüp, vücut bulmadı ama Bendi, o düşünceleri okumıştu anında. Dizlerine dayadığı başın sahibine, bakarken ilk