Nedenini bilmiyorum ama Siirt'e, otobüsle gitmeye karar verdim. Uzun zamandır İstanbul, İçerenköy'den ayrılmadım. Tatile bile gitmez olmuştum ve ben aslında yolculuğu, saatler süren otobüs yolculuğunu çok severim. Tek tek çok sevdiğim yurdumun şehirlerinden geçerken, gördüğüm her şey delicesine bir heyecana kapılmama neden olur ve ah hele de kökleri yerin bilmem kaç km altına kadar inen, azametli, binlerce belki de milyonlarca yıl geçmesine rağmen zirvesindeki buzulu hala bir şekilde varlığını sürdüren o dağlar yok mu, işte onları görünce içim hepten çoşar.. gökyüzüne uzanan duaya kalkmış kocaman eller gibidir benim için o dağlar... severim kendimce yarattığım yol hikayelerini ve hatta bazen gördüğüm enteresan gelen şeylerden, küçücük iki üç sayfalık hikayeler yazarım, yani... yazardım.