When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Behram’dan, "Ağam ne yapıy..." Küçük karım sesini yükselttiğinde hızla elimi ağzına kapadım. Zebani kılıklı hemşireleri tepemize dikecekti az daha. Ağası ona neler yapmak istiyordu da sadece sesiz olması için uyarmakla yetindim. “Şşşşş!” Elimi ağzında çekmedikçe gözleri daha bir kocaman açılıyordu. Gözünden de yüzünden de öpüp koklamak için sabrım tükenmek üzereydi. Dudakları üzerine bastırdığım elimi gevşeterek baş parmağımla okşaya okşaya çekip çenesine indirdim. Dokunmadan duramadığım için tamamen kopmayı düşünmüyordum bile. Baş parmağımın tatlı seyahati yanağında sürerken sanki bana kızgınmış gibi bakmaya çalışıyordu. “Kendine zarar verebilirdin, dikkat et ağam!” Ah ben senin ağam diyen dillerini yerim de burası hiç uygun değil. Yüzüne hayatımda ilk kez görüyor gibi he