2. Bölüm

1595 Words
Kızlarımın adı Melek ve Sevgi büyük olan Sevgi 10 yaşında melek de 6 yaşında ikiside okula gidiyor derslerinde yardımcı olursun. Senin okulun bitmiş baban söyledi onlara yardım edersin işte okuman bir işe yaramış olur. Anam bizle kalmak isterse git demem önceden ayrı oturuyorduk ama karım ölünce çocuklara bakmak için benim eve taşındı. Bak her şeyi baştan söylüyorum sonra sakın sorun çıkartma. Bende bir fabrikada müdür yardımcısı olarak çalışıyorum. Ev benim bahçe içinde bir evim var seversin. Öyle komşuya gideyim, geleyim yok bahçeden dışarı bensiz çıkamazsın. Bende sabah 8 buçukta evden çıkar akşam 6 gibide evde olurum. İşe giderken kahvaltım yapmadan gitmem ona göre kalkıp hazırlarsın. Akşam da gelince yemeğim hazır olması lazım bahane kabul etmem. Söylediklerimi yaptığın sürece sorun çıkmaz. Yapmadığın zamanda sonuçlarına katlanırsın sakat dinlemem diğer parmaklarınıda ben kırarım. Allah’ım ben kimle evlendim böyle arabaya bindiğimiz anda itibaren yok şöyle ol yok böyle ol. Beni karısı olarak değilde eve hizmetçi almış gibi konuşuyordu. Sanırım çilem hiç bitmeyecek. Ben belki mutlu olurum diye hayal kurarken adam daha başlamadan tüm hayallerimi yıktı. Ben bir ömür böyle biriyle nasıl yaşayacaktım? İnsanın ailesi nasıl böyle bir kötülük yapar anlamıyordum. İnşallah çocukları beni severdi birde onlarla anlaşamazsam nasıl yaşarım o evde hiç bilmiyorum. Uzun bi yolculuğun sonunda gelmiştik. İn arabadan geldik valizini al gel peşimden çocuklar uyumuştur onlarla sabah tanışırsın annem bizi bekliyor onla tanış söylediklerimide unutma. Tamam unutmam deyip valizimi alıp içeri doğru yürüdüm. Öküz valizi bana taşıttırıyor kendisi eli cebinde önümde yürüyordu. İçeri girdiğimizde yaşlı bir kadın kanepede oturmuş bizi bekliyordu. "Hoş geldin oğlum" hoş buldum ana bak sana gelin getirdim artık çocuklara sen değil o bakacak sen çok yoruluyorsun rahat edersin artık dedi. Öp annemin elini diye söylenince elini uzatmış kadına doğru yürüyüp elini öpüp alnıma koydum. Diğer elini uzat bakayım sakatmışsın iş yapabilcek misin? Elime bakıp oğlum sana kızmı yoktu gittin sakat kızı getirdin eve dedi. Sanki ben yokmuşum gibi konuşup beni aşağılıyordu. Oğlu yanına oturunca yatak odanız karşındakini oda git sen yerleş ben oğlumla konuşacağım biraz deyip beni odaya gönderdi. Oğlum sakın bu kadından çocuk yapayım deme kendi gibi çocuğuda sakat olur. Bu gece dokunma yarın gidin iğne, ilaç birşeyler alın korunsun çocuk yapmasın. Hem senin iki tane var, kendinin de olursa bakmaz onlara. Bi geceden birşey olmaz sahip çık kendine sonra başına bela olur bak. Ben bir kaç ay kalıp köye giderim sıkıldım buradan. Ben gidene kadar sahip çıkarım sende çok yüz verme aklını başına alsın. Baştan nasıl başlarsa öyle gider uçkurun için şımartma. Yüz verirsen başına çıkar çocukları istemez çocuklara baksın yeter. Sen de istediğin zaman kullan sana kadınmı yok bu sakata yüz verme. Tamam ana sen merak etme ben bilirim işimi. Yatak odasına geçip incelemeye başladım. Büyük bir yatak dolap ve iki tane yatağın sağında ve solunda komodin vardı kahverengi tonlarında çok bunaltıcı bir odaydı. Sanırım ölen eşiyle kaldığı odaydı. Acaba söylesem değiştirir mi? Sonuçta o kadınla olduğu yatakta benle olmasını istemezdim. Yatağa geçip oturdum birde o durum vardı demi ben hiç düşünmemiştim birlikte olma olayını. Aklıma geldiği anda bir korku düştü şimdi birlikte olmak istese ne yapacaktım. Yatağı bahane etsem kabul edermi acaba. Hemen birlikte olmak istemiyorum biraz birbirimizi tanısak daha iyi olur bence. Öylece oturmuş başıma gelebilcekleri düşünürken kapı açıldı içeri girdi. Boşuna beklemişsin bu gece sana dokunmuyacağım yarın sağlık ocağına gidip iğne yaptırcan korunman lazım ben korunmam. Bir de çocuk falan uğraşamam şimdi yat uyu sabah erken kalk kahvaltıyı hazırla. Salak değilsen bulursun herşeyin yerini kızlara sorarsan onlarda gösterir. Sanki birlikte olmak istiyormuşum gibi birde boşuna beklemişsin diyor bana hiç fikrimi sormadan. Peki bu yatakdamı yatacağız değiştirsek olmaz mı bu odayı? " Ne gerek var niye değiştiriyoruz beğenmedin mi?" Beğenmek değilde ölen eşinin anısı vardır onun odasında olmak huzursuz eder. Aklından çıkart öyle düşünceleri mis gibi oda işte masraf yapamam tekrardan. senin için verdim o kadar para birde oda beğenmiyor. Yat uyu yorgunum ben deyip yatağa uzanıp üzerine pikeyi çekip uyumaya başladı. Öylece ortada kalmıştım yine, yeniden benim fikrimin hiç önemi olmayan bir evde yaşamaya başladığımı anladım. Değişen sanırım sadece ev ve insanlardı benim kaderim hiç değişmiyordu. Sabah kalkıp odadan çıktım evi inceleyerek mutfağı buldum. Ev aslında güzeldi ama çok pisti sanki hiç temizlik yapılmamış gibiydi. Mutfağa geçtiğimde lavabonun üzerinde bulaşıklar duruyodu önce onları yıkamakla başladım. Bulaşıklar kurumuş sanki bir haftadır burda duruyo gibi koku yapmışlardı. Bir saatimi aldı neredeyse yıkamak. Çaydanlıklarıda bir güzel yıkayıp çay suyunu koymuştum ki Mehmet kalkıp yanıma geldi. Hani nerde kahvaltı hazırlamadın mı daha bu kadarmı beceriksizsin? Bulaşıklar vardı onları yıkadım o yüzden şimdi hazırlarım hemen. Kaynanam olacak kadında gelip ilk günden başlamış bahanelere iki tane bulaşık vardı onumu bahane ediyorsun? Beceriksizim demiyoda işimiz var senle. Kahvaltıyı hazırladım mutfaktaki masaya içeri geçip seslendim. Hazır kahvaltı gelebilirsiniz. Kızlarda uyanmıştı yanlarına gidip merhaba ben Sahra tanışabilirmiyiz sizle dedim. İkiside birbirinden güzeldi çok tatlılardı. Ben Sevgi buda kardeşim Melek tanıştık işte biz senin kim olduğunu biliyoruz bize bakıcılık yapmaya geldin babam söyledi. Şimdi açıktık yemek hazırsa gidelim senle sohbet etmek gibi düşüncemiz yok dedi. Küçücük çocuklara bile bakıcı olarak geldiğimi söylemişler onlar bile sevmicek sanırım beni. Kime ne yaptım acaba hiç yüzüm gülmücek mi? gelirken en azından kızlarla anlaşır onlar beni sever diye düşünmüştüm. Yine hayallerim çöp oldu. Kahvaltıyı yapıp mutfağı topladım. İçeriden Mehmet seslendi ammada yavaşsın bitmedimi işin hazırlan işimiz var dışarı çıkacağız. Hazırlandım gidelim deyip yanına gittim üzerime bakıp bu ne hal sen artık evli bi kadınsın giydiğine dikkat et deyip azarladı. Giydiğim şeyse uzun kollu bir gömlek ve dizlerimde olan etek. Acelemiz var yoksa bu halde çıkartmam seni. İnsanların beni sürekli azarlamasına, hor görmesine alışmışım ki daha iki günlük kocamın söylediği şeylere hiç sesimi bile çıkartamıyordum. Giderken mahalleyi tanıtmaya başladı marketin yerini gösterdi bir şey lazım olursa sadece o marketten almam lazımmış diğerlerine gitmeyeceğimi söyledi. Sağlık ocağına gelince ebenin odasına geçip konuşmaya başladık. Kadın bana sorular sormaya başladı ama benim cevap vermeme izin vermeden Mehmet cevaplıyordu. Kadın daha fazla dayanamayıp beyefendi siz değil eşiniz cevaplıcak belki ilaç kullanmak istemiyor onun kararını öğrenmek istiyorum korunmanın türlü, türlü yolları var bırakın eşiniz karar versin. Korunmanın yolu sadece kadınlar için geçerli değil sizin içinde olanlar var isterseniz siz korunun. Yok ben öyle şeyler takamam eşime iğne yapın işte diğer eşimde öyle korunuyordu. Güzelim sen ne düşünüyorsun diye bana sorunca Mehmet ters, ters yüzüme baktı. Tamam iğne yaptıralım dedim peki kesin çözüm değil mi çocuk olmaz? Kesin diye bir şey yok tüm korunma şekillerinde küçük de olsa risk var iğne yaptırdım diye hamile kalma şansın yok sanma düşük ihtimal olsada bu şekildede hamile kalan var. Her ay adetinin 3.günü yada bittiği gün gelip iğneyi yaptırman lazım dedi. Beyefendi siz gidin iğneyi alıp gelin o iğneyi sizin almanız gerekiyor. Gelince ben yaparım deyip Mehmet'i gönderdi yanıma gelip oturdu. Zorlamı evlendirdiler seni aranızda çok yaş farkı var ve onun iki çocuğu var tanıyorum. Sen daha küçüksün niye evlendin ki güzelim ya. Sustum sadece sustum cevap verecek hiç bir lafım yoktu. Bana sormadılar ki evlenmek isteyip, istemediğimi sattılar beni diyemezdim kimseye. Gözlerimin dolduğunu hissettim konuşursam ağlardım sadece yok zorla evlenmedim deyip sustum. Yüzüme üzgünce bakıp tamam anladım dedi. Mehmet iğneyi alıp gelince iğneyi yaptırıp çıktık. Eve gitmeden alışveriş yapalım mı sabah baktım çok birşey yok yemek yaparken lazım olur dedim. Markete gidip gerekli olabilcek her şeyi aldım gözüm çikolatalara takıldı çikolatayı çok severdim alalım mı diye sordum. Eline iki tane alıp sepete koydu bir tanede ben alayım mı? dedim. " Sen çocukmusun ne çikolatası" dedi öylece kaldım ben çocuk değildim demi hiçte olmamıştım zaten. Tamam o zaman başka bir şeye gerek yok deyip kasaya doğru yürüdüm. Arabaya poşetleri taşırken söylenip duruyordu ilk günden batırdın lan beni ne aldın bu kadar? Eve geçip yerleştirdim herşeyi. Kızlara süpürgenin yerini sorup etrafı süpürmeye başladım. Eğer bu evde yaşayacaksam evi baştan aşağı temizlemem lazımdı her gün bir odayı dip, köşe güzelce temizlersem Ev, eve benzer diye düşündüm. Akşam yemekleri yapıp yedikten sonra herkes odasına çekildi bense hiç odaya gitmek istemiyordum. Gidersem neler olacağını biliyor ve hiç istemiyordum. " neyi bekliyorsun gelsene odaya" Odaya geçtim elinde bir gecelik beni bekliyordu bunu giy ve koynuma öyle gel dedi. Geceliği giyindim ama beni böyle görmesini istemiyordum her yerim gözüküyordu banyodan çıkmasam sabaha kadar kalsam ne olurki? Sahra gel artık bir geceliği giyinmeyidemi beceremedin? Banyodan çıkıp yavaş adımlarla başım önümde yanına gittim. Beni öyle görünce yataktan kalkıp yanıma geldi. Offf şu göğüslere bak sen tam sevdiğim gibi deyip sıkmaya başladı. Bir anda yatağın üzerine yatırdı ve üzerime cıkıp öpmeye başladı. Deli gibi korkmaya başlamıştım hiç öyle kitaplarda ki gibi yavaş, yumuşak değildi aç köpekler gibi saldırıyordu canım açıttığının farkında değildi sanırım. Göğüslerimi ağzına alıp emiyor, ısırıyordu. Lütfen ısırma canım acıyor dedim ama dinleyen kim beni hiç duymuyordu. Geceliği üzerimden çıkarttı kendi kıyafetlerinide çıkartıp çıplak kaldı ama bakamıyordum hiç bir yerine hem korkuyorum hem utanıyorum. Umarım bakiresindir baban bakire deyip fazladan para istedi birde değilsen gör sen o zaman deyip üzerime çıktı. Ne yani bakire olmasam ne olacaktıki kendisi evlenip iki çocuk yapmış ve benim bakire olup, olmadığımı mı sorun yapacaktı şimdi. Allah’ım sen bana yardım et deyip dualar etmeye başladım. Hani kitaplarda ön sevişme oluyordu, Hani ikiside arzuyla yanıp birlikte zevk alıyorlardı Kadın hazır olmadan erkek rahime girmiyordu? Yalanmıydı hepsi. Üzerime çıkıp penisini vajinama birden soktu canım o kadar çok acıdıki gözyaşlarım sel olduda silen olmadı. Kendini boşaltana kadar girip cıktı sonrada öküz gibi böğürerek boşaldı. Üzerimden kalkıp kalk bakalım çarşafa bakcam dedi. Yan dönüp çarşaftaki kanı görünce mutlu olmuş bir şekile banyoya gitti. Hiç bir şey olmamış gibi banyodan çıkınca yatağa geçip yatıp uyudu. zorla ayağa kalkıp banyoya geçtim kasıklarım o kadar acıyordu ki adım attıkça canımdan, can gidiyordu. Sıcak suyu açıp altında bekledim sıcak su iyi gelmeye başladı. Su başımdan aşağı akarken göz yaşlarım hiç durmadı. Hem geçmişime, hem geleceğime ağladım ve sanırım ben hep ağlayacaktım.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD