1. Bölüm

1023 Words
Baba ne olur verme beni o adama istemiyorum. Bak istediğin gibi okulu bitirip size yük olmayacağım. İstersen buradan da giderim ama ne olur verme evlenmek istemiyorum. Hala konuşuyo verdim ben seni evleneceksin düğün müğünde yok adam iki çocukla birde düğünmü yapsın sana. Hem senin gibi sakatı aldığına şükredeceğine birde istemiyorum diyorsun. Ömür boyu başıma kalacaksın diye korkarken bulmuşum bi enayi vermem mi seni hiç. Bu evde son haftan kendini hazırla yüzümü kara çıkartma gebertirim seni. Anne sen bir şey de babama yalvarırım bak adam benden 15 yaş büyük iki çocuğu var beni nasıl verirsiniz ne olur kıymayın bana. Okulum bitince giderim görmek istemezseniz ama ne olur vermeyin. Sesimi haykırışları mı duyan olmadı. Babam beni sattı resmen ne abilerim, ne ablalarım hiçbiri itiraz bile etmedi. Beni yok saydıkları yetmezmiş gibi yok etmek içinde ellerinden geleni yaptılar. Ben bu evin utanç kaynağıydım. Suçum nemi dünyaya eksik olarak doğmak. Annem hamileyken bile istememiş beni düşük yapmak için uğraşmış sürekli. düşük iğnesi yaptırmış bende inatla tutunmuşum hayata çok gerekliymiş gibi. Doğduğumda iki parmağım yokmuş ve sağ kolum soldan 5 santim kadar kısa ve biraz ince buda benim bu ailede istenmeyen, sevilmeyen biri olmama yetmiş. Sanki benim suçummuş, yada bi suç varmış gibi davrandılar hep. Annem bile sevmedi bir gün. Onun yaptığı şeyler bu durumda olmamı sağlarken bile kendini değilde beni suçladı. Düşük iğnesini yapan ebe düşmezse çocuğun sakat olabilir demesine rağmen yaptırmış iğneyi. Bende doğunca hep ölmeni istedim ama sen doğdun diye sevmemiş. Sütünü bile vermemiş ki öleyim diye inek sütüne su katıp vermiş. Aslında ölmem için herşeyi yapmışlar ama bendeki de inat yaşayacağım da, yaşıcam diye tutturmuşum. Sanki dünya, insanlar muhteşem bir yermiş gibi niye inat etmişim ben bile anlamıyorum. Biz 6 kardeşiz 5. çocuk ve istenmeyen tek çocuk benim. En küçük kardeşimle aramızda sadece 2 yaş var. Beni düşürmek için uğraşan annem nedense onu isteyerek yapmış. Kendinde suç olmadığını bütün suç benim olduğunu kanıtlamak istemiş. Bir keresinde sordum "anne!!" madem cocuk istemediğin için beni düşürmek istedin peki sonra niye kardeşimi doğurdun? Babaannen beni suçladı Allah'ın verdiğini öldürmek istemişimde sen o yüzden böyle olmuşsun. Bende tekrar doğurdumki suçun benim değil senin olduğunu anlasın diye. Bak kardeşin sapasağlam maşallah ama sen, hepsi senin suçun demişti. Haklıydı sanırım bu dünyaya gelmek benim suçumdu. Onların gözünde sakat işe yaramayan biriydim. Oysaki ben durumuma hep şükrederim 2 parmak kısa bi kol benim şükür kaynağımdı. Bana hiç bir engeli olmuyordur ki bütün işlerimi yapabiliyorum hiç kimseye muhtaç değilim ama bu bile insanların bana sakat o engelli demesine mani olmuyordu.. Vücüddaki eksikler sevgi eksikliği kadar insanın canını açıtmıyor. Bu sene lise son sınıftaydım tek isteğim öğretmen olmaktı. Öğretmen olup çocuklara önce sevgiyi, önce insan olmayı eksik yada fazla uzuvların önemli olmadığını öğretecektim. Benim küçücük halimle gördüğüm zorbalığı başka çocuklar görmesin diye öğretecektim. ilkokula giderken bütün arkadaşlarımı tanıyordum. Hepimiz aynı mahallede büyüdük herkes, herkesi tanır bilirdi. O zamanlar okulda hiç sorun yaşamadım kendimi diğer çocuklardan farklı düşünmemiştim. Ne zamanki orta okula geçtik daha gittiğim ilk gün benim eksikliklerimi yüzüme, yüzüme vurdular. Tuvaletten çıkmış ellerimi yıkıyordum bir tane kız gelip elime baktı. "Aaa senin parmakların yokmuş kolunda kısa" niye böyle diye sordu. Bende doğuştan böyle ben bişi yapmadımki dedim çocuk aklımla. Kız elimden tutup çekiştirerek arkadaşlarının yanına götürdü bakın size ne göstercem diyerek. Başıma toplandı başladılar soru sormaya elimi tutup sanki korkunç birşeymiş gibi birisi tiksinerek baktı. Bir sürü cevap veremicem sorular sordular. En son bir kız gelip elimden tuttu bırakın size ne kızı üzüyorsunuz deyip beni sınıfa götürdü. Aklımdan hiç çıkmıyor o gün eve gelip ağlayarak yalvarmıştım beni okula göndermeyin diye. O günde dinlemediler yalvarmalarımı bugünde. Tüm okul hayatımda bir daha elimi kimseye göstermemiştim saklıyordum elimi. Diğer kolumdan kısa olduğu için kıyafetler uzun geliyordu bende katlamıyordum kimse görüp sormasın diye. Zaten ünüm gittiğim her sınıfa ben gitmeden gidiyordu. O kız sakat elini kimseye göstermiyo elimin bile olmadığını düşünüyolardı. Kimse arkadaş olmak istemedi bende kimseyle konuşmadım bir kişi hariç. Beni kızların yanından çekip götüren benim kurtarıcım canım arkadaşım Çiğdem hariç. Bu hayatta beni seven tek kişi olabilir. Oda benimle arkadaş diye onunla bile arkadaş olmamışlardı. Biz bize yeteriz boşver zaten ben insan sevmiyorum diyordu hep. Ama evlenirsem tek arkadaşımıda göremicem. Ben Sahra annem ismimi çöl ismi koymuş onu kuruttuğumu düşündüğü için. Aslında güzel biriyim ama herkesin söylediği şey güzel ama sakat. Bir yere gittiğimiz zaman kesin oğluna isteyen anneler olurdu ama " "annem" emin misiniz? benim kızım sakat der beni üzerdi. Evlenmek istediğim için değildi zaten istemezdim ama böyle söylemesi çok üzüyordu. Kardeşimi gösterip buda benim kızım bu daha güzel sakat değil deyip onu gösterirdi. Kardeşimde kendini beğendirmek için uğraşırdı. Sanki ablası değilde düşmanı gibiydim. Hep kötü davranıp annemin biricik kızı olmakla gurur duyardı. Babam bir tek benim okumama izin verdi oda anladım ki başına kalmayım işim gücüm olursa bırakıp giderim diye düşünmüş. İlk fırsatta da beni göndermenin başka yolunu bulunca fırsatı kaçırmayıp beni sattı. Yaşım 18 evlendirmek istedikleri kişi 35 yaşında iki çocuğu varmış. Karısı kanserden ölmüş sırf çocuklarına bakacak birini arıyor. Adam eş değil hizmetçi arıyor açık, açık çocuklarıma anama bakarsın benimde gönlümü hoş edersen yeter dedi. Güzel kızmışım yoksa sakat biriyle asla evlenmem. Bunu annemin yanında söyledi ve annem hiç sesini çıkartmadı. Sakat makat iki çocuğuna anana bakacak yeter dedi. "Annem dedi ya annem" Ben Konya'da doğup büyüdüm şimdide Bursa'ya gelin gidecektim tabi gelin mi hizmetçimi orasını bilmiyorum. Babamın dediği gibi bir hafta içinde nikah kıyıldı normal kıyafetlerle hemde. Bir beyaz elbiseyi bile çok gördüler bana gerek yokmuş. Annem evlendiğine şükret bak seni alan biri oldu dedi nikahtan sonra. Bursa'ya gidecektik nikah kıyıldı ve arabaya doğru gittik arabaya binmeden anneme babama sarılmak istedim. Ellerini uzattılar sarılmadılar bile. Babamın elini öpünce yaklaştı sarılacak sandım eğilip sakın anam, babam var deyip güvenme kocan ne yaparsa, yapsın sus otur. O senin kocan ailen o oldu artık. Saygılı ol yüzümüzü kara çıkartma deyip arkasını dönüp gittiler. Hadi yeter bu kadar beklemek gidelim daha uzun yolumuz var dedi. Arabaya geçip oturdum belkide herşey çok güzel olur beni sever belkide mutlu oluruz diye düşünmeye başladım. Artık benim malımsın şimdiden anlaşalım bak gidince anama saygıda kusur yapmak yok çocuklarımada iyi bakacaksın bendende bir şey bekleme yok severim falan diye düşünme ben karımıda sevmemiştim, ama bak yatakda iyiydi sende öyle olursan yeter. Daha ne olsun gül gibi geçinir gideriz.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD