Güzel şeyler çok çabuk bitiyormuş Mehmet olmadan geçirdiğimiz iki gün o kadar güzeldiki. Sabah Mehmet'e kahvaltı hazırlarken hep böyle bir yerlere gitmesini diledim. Kahvaltıyı hazırlayıp kızlarıda uyandırmıştım. Hep birlikte oturup kahvaltı yapmaya başladığımız zaman Mehmet ee anlat bakalım Meleğim pikniğe gittiniz mi kimle birlikte gittiniz diye sordu. Melekten önce brn cevap vermek için söze başlamıştım ki beni susturup. Sana sormadım Melek sen cevap ver dedi. Melek önce yüzüme bakıp sonrada babasına cevap verdi. Gittik baba Zehra teyze götürdü bizi. Hem biliyomusun Zehra teyze araba kullanabiliyormuş. Büyüyünce bende öğrencem araba kullanmayı.
Başka kimse yokmuydu öğretmeniz gelmedimi diye sordu bu kez açık, açık.
Hayır gelmedi baba bizi Zehra teyze götürdü. Bir günde sen götürürmüsün baba bize mangal yaparsın olmazmı? Gittiğimiz yerde mangalda yapılıyormuş. Bir sürü baba mangal yapıyordu dedi.
Mehmet arsızca pikniğe götürüp birde mangal yapmadımı ne yediniz diye sorunca bu kezde Sevgi cevap verdi. Kek poğaça falan yapmıştı onları yedik baba dedi.
Neyseki sorunsuz bir şekilde atlatmıştık bu durumu. Kendi yapmadığı gibi başkalarının yaptığınada bir sürü kusur bulmuştu. Uzun bir süredir Mehmet bana dokunmuyordu. Hatta bazı geceler sabaha karşı geliyordu eve sonrada neresi denk gelirse sızıp uyuyordu. Murat abi kayıt işlemlerini halletmiş ve yarın sınava girecektim. Mehmet yarın evde olacaktı nasıl gidecektim bilmiyordum ve üstüne, üstlük korkuyordum. Öğrenince kızıpda birşey yapar diye. Sevgi biliyordu sınava gireceğimi babasına kendisinin sınava gireceğini kazanırsa burs kazanıp para alacağını söylücekti. Mehmet para lafını duyunca kesin kabul eder diye düşünmüştük. Tabi bunu Murat abi akıl etmişti yoksa bizim aklımıza gelmezdi. Kızlar artık her konuda beni destekler olmuş beni savunuyorlardı. Babaları bütün sorumluluklarını üstüme bırakmış kendiyle ilgileniyordu sadece. Akşam yemeğinde Sevgi sabah sınavının olduğunu babasına söyleyince. Beni bulaştırmayın ben bir yere götüremem. Hem benim işlerim var hafta sonu yokum gidecem birazdan dedi. Tamam baba Sahra ablam götürür beni haberin olsun dedi.
Mehmet yemeğini yedikten sonra yine bi kaç kıyafet hazırlatıp gitmişti. Son zamanlarda hafta sonları işim var deyip çıkıp gidiyordu. Aslına bakarsanız işime geliyordu gitmesi. Çünkü o olmayınca kızlarla biz daha rahat ediyorduk. Gercekten severek evlenmiş olsam bu yaptığı hiç hoşuma gitmez kavga sebebi olurdu. Ama sevmediğim ve sorunlu bir evlilik olduğu için umrumda olmuyor. Hatta seviniyordum bana dokunmadığı için. Sevmediğinin ve böyle Mehmet gibi birinin dokunuşları kendimden nefret etmemi sağlıyordu sadece.
Sabah erkenden kalkıp sınava gireceğim okula gelmiştik. Kızları Zehra teyzeye bırakıp Murat abi getirmişti.
Heycan yapma Sahra ben sana güveniyorum başarırsın. Bilmediklerin için çok zaman harcama doğru bildiklerini yap. İkilemde kaldıklarını boş bırakıp zamanın kaldığında tekrar düşün ona göre yap dedi. Teşekkür ederim Murat abi deyip sınava gireceğim sınıfa gittim. Ne kadar heycanlanmanam gerektiğini bilsemde içimdeki heyecanı sitresi atamıyorum.
Sınav başlamış heyecanımı bir kenara bırakıp sorulara odaklandım. Yıllardır okuyup bir yere gelmek için çalıştığım senelerin bugün meyvesini toplama günüydü. Soruları gördükce rahatlamaya başladım beklediğimden daha kolay ilerliyordum soruları çözerken. 2 bucuk saat nasıl geçti bilmiyorum sanki daha yarım saat olmuş gibi hissediyordum. Sınav çıkışı Murat abi beni bekliyordu. Sahra nasıl geçti sınav diye sorunca. Abi valla şuan hiç birşey bilmiyorum iyi gibiydi sanki ama emin de değilim. Belkide hepsini yanlışda yapmış olabilirim. Açıkçası şuan kafam durmuş gibi abi bilmiyorum dedim.
Tamam, tamam sakin ol bitti geçti sen yapmıştırsın inanıyorum sana. Unut artık sınavı hadi gidelim eve kızlarda annemde merak ettiler arayıp duruyorlar çıktımı nasıl geçmiş sınavı diye. Valla Sevgi çok heycanlı ve sana çok güveniyor haberin olsun.
Murat abiyle eve gelmiştik. Zehra teyze birşeyler hazırladığını söyleyip evlerine davet edince mecbur gitmek zorunda kalmıştım.
Zehra teyze herşey için çok teşekkür ederim niye zahmet ediyorsun zaten kızlarlada ilgilendin ben sizin hakkınızı nasıl ödücem dedim.
O nasıl laf kızım ne hakkı ne yaptıkki sen kendin yapıyon herşeyi biz sadece destek olmaya çalışıyoruz elimizden geldiği kadar. Keşke daha fazla destek olabilsek bazı şeylerden kurtarabilsek dedi.
Ne demek istediğini anlamıştım ama ondan kurtulmak için benim bile elimden hiç birşey gelmezken kimden ne bekleyebilirdimki.
Olsun Teyzem siz bana yeteri kadar destek oluyorsunuz çok saolun deyip sarılıp öptüm. Oda bana sıkıca sarılıp öptü. Ahh benim kuzum yaralı ceylanım deyip dahada sarılınca benim gözler akmaya başladı.
Kuzum brn ağla diye demedim hadi sil o güzel gözlerini yemek yiyelim. Kızlarla birlikte neler, neler yaptık biz size dedi. Sevgi ve Melek te yanımıza gelip. Sahra abla kurabiye yaptık sana tadına bakman lazım çok güzel oldu.
Oo sen yaptıysan eminimki çok güzel olmuştur dedim. Hep birlikte yemeğimizi yemiş yedikten sonrada eve geçmiştik.
Artık okullar kapanacağı için kızlarla daha çok vakit geçirecektik. Sanki günler geçmiyordu sınav sonuçlarını merakla bekliyordum. Başarıp, başaramadığımı yada sonrasında ne olacağını çok merak ediyordum. Mehmet öğrenirse nasıl tepki verir. İzin verirmi yoksa tüm hayallerim suyamı düşerdi.
Bir labirentin ortasına düşmüş gibi hissediyordum kendimi ne tarafa gitsem sonu yok hep bir yerlere çarpıyordum. Ne zaman hayal edip gerçekleşen sansam hayellerim bir, bir elimde kalıyordu. Şimdide çok korkuyordum yine istediklerim olmaz ve ben yine hayal kırıklığıyla baş, başa kalırsam diye.
Zehra teyze ve Murat abi tatil için gideceklerdi ama sırf benim sınav sonuçlarını öğrenmek için bekliyorlardı. Neyseki bugün herşeyi öğrenecektik. Merakla beklediğim gün gelmişti. Mehmet işe gidince kızlarla birlikte Zehra teyzelere geçtik oradaki bilgisayardan öğrenecektik sınav sonuçlarını. Murat abi kimlik numaraları giriş yapıp sonuçlara baktı. Önce yüzünde üzgün ifadeyi görünce anlamıştım kazanamadığımı. Murat abi üzgünce bakıp olsun üzülme Sahra elinden geleni yaptın sen sonuçta olmayınca olmuyo dedi. Moralim bozulmuş ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Biri daha birşey dese oturup hüngür, hüngür ağlıcaktım. Murat abi durumumu farkedince üzülme Sahra tamam ilk 5bine girmişsin ama ben seni ilk binlerde bekliyordum deyince ne cevap vereceğimi şaşırıp. Nası yani kazandımmı sınavı diye sordum.
Kazanmak ne kelime ilk beşbine bile girmişsin. Bu puanla tıp bile okursun dedi. Zehra teyze sarılıp aferim benim kızıma biliyordum başaracağını maşallah kuzuma deyip öptü. Sevgi ve Melek te gelip tebrik edip sarılmışlardı.
Murat abide tebrik ettikten sonra kendime hala gelememiştim. Başarmıştım hemde yüksek bir puan alarak Murat abi tıp bile okursun dediğinde biliyordukki tıp okumam imkansızdı. Hem elim yüzünden hemde Mehmet buna asla izin vermezdi.
Sahra sen eminmisin okul öncesi öğretmeni olmak istediğine? Bak puanın çok yüksek farklı bölümlerde seçebiliriz dedi.
Yok abi başka bölüm istemiyorum hem her bölüm açıköğretim olmuyo. Benim hayalim hep küçük çocuklara birşeyler öğretmek ve onlarla zaman geçirmekdi dedim.
Tamam o zaman ben gerisini hallederim sen merak etme. Sınavlarada bir şekilde girersin inanıyorum. Hep birlikte bu işin üstesinden geleceğiz deyince.
Çok teşekkür ederim ikinizede iyiki Rabbım sizi karşıma çıkarmış. Her ne kadar evlilik kötü gibi gözüksede sizleri karşıma çıkarttığı için mutluyum dedim. Bu zoraki evlilik olmasa ne kızları nede Zehra teyze ve Murat abiyi tanıcaktım. Sevgi nedir yada bir insanı sebepsizde nasıl sevildiğini hiç bilmicektim. Keşke Mehmet de bana karşı iyi olabilseydi sevgisini bile istemiyorum sadece iyi davransa yeterdi.