Günaymadan

12. Bölüm

Ayşem'le konuşmamız her zamanki gibi uzun, ve her zamankin den farklı geçmişti. Ergenler gibi hissediyordum sanki ilk kez biriyle cinsellik konuşmuş ve otuzbir çekmiş gibiydim. İtiraf etmesi zor olsada gercek yaşadığım bir çok birliktelikten daha zevkli olmuştu. Onun kendinden geçerken çıkardığı sesler beni, benden almıştı. Kesinlikle aklıma koymuştum bir gün o sesleri altımda inlerken duyacaktım.

Bir insan hem bu kadar kendinden emin ve bir o kadar da utangaç oluyor anlamıyorum. Kendinin söylediği gibi gerçek Ayşem'i tanımayı istiyorum. Telefonda bu kadar rahat ama yüz, yüze böyle olmadığını söylemlerinden anlıyorum ve bu ona karşı merak uyandırıyor ben de, ve gerçekten tanımak istiyorum.

Ayşem

Kendimi duşa atmayı çok istesem bile annemlere bu saatte niye duşa girdiğimi açıklayamazdım. Aslın da niye duşa girdin diye sormazlar, ama ben salakça açıklama yapmaya kalkar ve kendimi ele veririm. En iyisi sabah duş almak. Şimdi güzel, güzel uyusam daha iyi olur. Telefonu kapattıktan sonra yaptığım şeyi düşününce çok utanmıştım. Ve iyi ki tanımıyorum diye düşündüm, yoksa asla yüzüne bakamazdım. Aslın da bir daha konuşmayı düşünmüyordum ama beni ikna etmişti. Yada ben ikna edilmeye çok hevesliydim bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa oda çok değişik bir duyguydu. Diğer yaptığım zamanlardan çok daha fazla zevk almıştım. Demek ki gerçeğini yapsam o zaman da daha farklı şeyler hisseder, belki çok daha fazla zevk alırım diye düşünüyorum. Yada evleneceğim kişi öküzün biri olup sadece kendini düşüncek ve benim zevk almam umrunda olmayacak. Çoğu kişi cinsellik sadece erkekler için önemli diye düşünüyor. Mesela erkeklerin otuzbie çekmesi çok normalmiş, ama kadınlar masturbasyon yapması çok yanlış bir şeymiş gibi algılanıyor. Evlilikler de bile erkekler için sevişiliyor sadece düşünen bir çok algı var.

Özgür

O günden sonra neredeyse bir ay geçmişti. Ankara'ya gelmiştim ailemin yanına ve bu sürede de Ayşem'le sürekli konuşmaya devam ediyorduk. Konuştukça çok farklı özelliklerini öğrenmiştim. Her öğrendiğim şeyle daha çok ilgimi çekiyordu. Çevremde tanıdığım kızlar gibi değildi. Aslında çift karakteri var bence biri olduğu kişi, diğeride olması gerektiği kiş gibi davranıyordu. Ama en sevdiğim olduğu kişi gibi davranınca ki hali. Hakkında bir çok şey öğrendim sevdiği müziği, hobilerini, korkularını. Akrabalarını bile öğrendim sürekli konuştuğumuz için hangi akrabalarını seviyor, hangilerini sevmiyor, kimi neden sevdiğini kimi neden sevmediğini.

Ama yüzünü hala görmemiştim ve her gün merakım daha çok artıyordu. Güzel yada çirkin umrumda değildi sadece görmek istiyordum. Bana hala neden güvenmediğini anlamış değildim. Bu durum canımı sıkmaya başlamıştı o kadar şey paylaşıyorduk, ve hala yüzünü benden saklaması sinirimi bozuyordu. Ben sevgililerimle bile bu kadar çok konuşup bu kadar şey paylaşmamıştım. Bu akşam konuştuğumuz da artık karar vermesini isticektim ya yüzünü görürdüm yada bir daha konuşmazdım. Böyle devam edemezdim yoksa bu gidişle hiç görmediğim birinden hoşlanacaktım. Yüzünü görmesem bile konuşmaları beni etkiliyor du ve bu durum hoşuma gitmemeye başladı. Ben kendimden ödün veriyor gibi hissediyordum artık. Gündüz konuşamıyoruz diye kendimi ona göre ayarlayıp arkadaşlarımla gündüz buluşuyor akşam 11 de evde oluyordum. Sırf rahat konuşabilmek için. Bu durum ailemin bile dikkatini çekmiş ve sürekli sevgilim olduğunu düşünüyorlardı. Eda sürekli sevgilinin resmini göster deyip duruyordu. Oysa ki orta da ne bir sevgili, nede gösterecek bir resim vardı. İnanmıyordu sevgilim olmadığını. Hatta bir kaç kez konuşurken denk gelmiş ve konuşmak istemişti ama izin vermedim. Bu akşam artık herşey netliğe kavuşturmam lazımdı.

Ayşem

Son zamanlarda her şey istediğim gibi gidiyordu. Merve benle aynı bölüm ve aynı okulu kazanmıştı. Artık kesinleşmiti birlikte gidecektik. Bu benim için inanılmaz bir şeydi. Bir anda hayatım değişti. Hep hayalini kurduğum şey gerçek oluyordu. Amcamla babam konuşup birlikte okula yakın bir yerde ev tutacaklar birlikte kalacaktık. Merve'yle aynı evde kalmak çok güzel olacaktı. İstedikleri zaman gelebilmek için ev tutmak mantıklı gelmişti ailemize. 15 gün sonra gidip evi tutup okul için gerekli şeyleri halledip geri döneceğiz. Şimdiden heyecandan geceleri uyuyamıyorum. Tabi Özgür'le konuştuğumuz içinde uyuyamıyor olabilirim, orası ayrı. Sonunda okuluma gidip iyi bir avukat olmak için elimden geleni yapacağım.

Özgür'e hala gerçekleri söylemedim. Neden bilmiyorum ama çekiniyorum. Aramızda gercek olmayan bir çekim var. Ve biz rahat bir şekilde kendimizi tatmin edici konuşmalar yapıyoruz. İlk yaptığımda bir daha konuşmamayı düşünürken şimdi ben bile istiyordum. Tabiki her zaman yaptığım şeyi yapıp önce onu kışkırtıp sonrada istemem sol cebime koy ayağına gidiyorum. Sonuçda inkar edemem bende zevk alıyordum.

Ama asla yüz,yüze gelmek istemiyorum. Özgür'e güveniyorum ama bu tür konuşmalar yaptıktan sonra onunla normal bir arkadaş gibi okulda görüşemem. Belki başta hiç girmeseydim cinsel konuşmalara bana okulda çok yardımcı olacağına eminim. Aslın da hiç bilmediğim bir yerde tanıdığım biri olmazı çok avantajlı olurdu, ama ben bu avantajı asla kullanamam. O kadar girmeli, çıkmalı konuşmalar yaptıktan sonra normalmiş gibi davranamam. Aslında Özgür' ü nornal arkadaş gibi de görmüyorum, biraz hoşlanıyor da olabilirim.

Akşam Özgür le konuşmaya başlamıştık bugün biraz durgun gibiydi. Hayrola bir şeymi oldu suskunsun bugün dediğim de.

"Senle bir şey konuşmam gereken bir konu var. Ben bi karar verdim. Sana son kez soruyorum artık yüzünü göstercekmisin? Ben senle yüz,yüze bile olmasa da artık yüzünü görerek konuşmak istiyorum. Yan yana olmamız şart değil, en azından görüntülü konuşuruz artık. Hala mı güvenmiyorsun bana?" diye tekrar başa dönmüştük sanırım.

"Özgür bunun güvenle alakası yok, sana güveniyorum ama olmaz.Resim bile gönderemem." diyerek yine açıklama yapmaya başladım, hadi bakalım.

"Ayşem neden peki? Hayır aklım almıyor anlam veremiyorum. Diyelim ki çirkinsin, bunu kaç kez konuştuk umrumda değil diye. Hala neye inat ediyorsun?"

"Özgür benimki inat değil. Kendimi de gayet beğeniyorum, ve birilerinin beğenip beğenmemesi de umrumda olmaz. Ama olmaz." Niye anlamıyor bu adam beni

"Peki son kararınmı? Çünkü artık ben seni görmeyeceksem senle konuşmayı da düşünmüyorum."

"Sen bilirsin Özgür benim kararım kesin istemiyorsan konuşmayız." yapamazdım aynı okula gideceğim kesinleşmişken kendimi ona gösteremem.

"Bu kadar mı yani, o kadarmı önemsizim senin icin de hemen kabul edebiliyorsun?"

"Hayır tabiki de benim için gercekten önemlisin. Bugüne kadar her şeyi konuşabildiğim tek kişisin, ve çok iyi bir arkadaş." Gerçekten de benim için yeri çok farklıydı. Kimseyle konuşmadığım cinselliği bile konuşmuştum, neden anlamak istemiyor?

"Arkadaş..?? değerli ama yüzünü göstermicek kadar da güvensiz biriyim öylemi? "

"Özgür gercekten anlamıyorsun yada anlamak istemiyorsun. Olmaz diyorum sen niye inat ediyorsun. Hem anlaşmıştık ne değişti şimdi?"

"Çok şey değişti, ve biz hiç bir zaman bu konuda anlaşmadık. Sen hep erteledin, ve şimdi de kesin bir dille olmaz diyorsun. Bende artık senle konuşmak istemiyorum."

"Değişen ney acaba söylermisin? Arkadaşız ve iyi de anlaşıyoruz. Bunu görüşmeden de gayet iyi beceriyoruz bence." Daha ne istiyordu acaba?

"Lan ne arkadaşı acaba? arkadaş deyip duruyorsun. Ben hiç bir kız arkadaşımla saatlerce konuşmuyorum. Ben arkadaşlarımı sikmek istemiyorum. Arkadaşmışız sen arkadaşlarınla böylemi konuşuyorsun?"

"Yuhh yani öküz nasıl konuşuyorsun öyle? Tamam normal değiliz ama fazlasıda yok."

"Ayşem ben kararımı verdim son kez soruyorum. Yüzünü gösterecek misin? Evet yada hayır başka açıklama istemiyorum." diye kesin bir dille sorunca

"Hayır göstermeyeceğim. Kararına saygı duyarım bir şey demiyorum. Sen nasıl istersen öyle olsun." yani haklıydı görmek istiyordu. Ama bende haklıyım kendimi göstermemekte değil mi?

"Süpersin Ayşem valla... senin için bu kadar basitse bitmesi yani?Ama iyi oldu öğrendiğimen, yoksa salakça farklı duygulara kapılcaktım. Artık konuşacak söyleyecek hiç bir şeyim yok. Kendine iyi bak hoşcakal" deyip kapattı telefonu.

....

Bu kadarını beklemiyordum o kadar paylaştığımız şeyler varken, bu kadar

çabuk kabul etmesi biraz zoruma gitmiş olabilir. Ama en iyisi oldu yoksa farklı şeyler hissetmeye başlayacaktım. Belki de hissediyorum, bilmiyorum ama böyle devam edemem.

Ayşem'le konuştuktan sonra bir daha aramadım. Önce Eda'yla İtalya ya gittik on gün birlikte tatil yaptık. Dönüşte de Hakan ve Melih Bodruma gitmişlerdi bende onların yanına geçip, bir hafta da orda birlikte tatil yaptık. Ama saçma bir şekilde Ayşem aklımdan çıkmıyordu. Onu aramamak için numarasını silmiştim ama farkettim ki numarasını ezbere biliyorum. Ama yine de inatla aramadım. Bodrumda bir kızla tanıştım Gonca bir haftadır onla konuşuyoruz oda İstanbul da okuyormuş. Güzel kızdı anlaşıyoruz şimdilik, konuşurken Ayşem'i hatırlasam da hemen unutmaya çalışıyorum. Gonca'yla telefonda konuşmak hoşuma gitmiyor çok fazla konuşacak bir şey bulamıyoruz, ve ses tonu güzelde değil normal bir ses yani. Sanırım buda Ayşem yüzünden onun sesinden etkilendiğim için, başka kadınların sesi güzel gelmiyor. Ve bu da beni sinir ediyor. Sanki son zamanlar da herkesi her şeyi onunla kıyaslarken buluyorum kendimi. Bende etkisi düşündüğümden fazlaymış malesef bunu çok geç anladım. Bir inat uğruna hemen vaz geçmişti benden.

Ayşem

Bugün hep birlikte İstanbul'a gelmiştik. Önce otele yerleştik bir kaç gün otelde kalacağız. Okul ve ev işlerini halletmemiz gerekiyor. Babam ve amcam gelmeden önce internetten bir kaç ev bulmuşlar gidip önce onlara bakacağız, sonrada diğer işlerimizi halledip döneceğiz. On gün sonra da sadece Merve ve ben geleceğiz, ikimiz de çok heycanlıyız. Ailemizden uzak ilk kez kalacağız, ve bize güveniyorlar bu müthiş bir şeydi bizim için. Onları özleyeceğim için üzülsemde, artık okula gideceğim için çok mutluyum.

Ev işini hallettik, okula yakın bir yerde ev bulduk. Apartman dairesinin 5ci katıydı, site içinde ve güvenli bir yerdi. Ailemizin en önem verdiği şey güvende olmamızdı. Tabiki bu bize biraz pahalıya patlamıştı. Kiraya vermek istemedikleri için babam ve amcam ortak olarak almıştı. Bu bizim için iyiydi hem okula yakındı hemde 4 senemiz de aynı evde geçecekti. Evde ihtiyaç duyulacak eşyalarıda yerleştik ve bu gece evimizde kalacağız. Babam ve amcam ihtiyacımız olabilecek her şeyi aldı ve hiç öğrenci evi gibi değildi. Rahat edebilmemiz için çok uğraştılar ve biz bunları görünce söz verdik. Asla yüzlerini kara çıkartmayacağız. İyi birer avukat olup karşılığını bu şekilde ödeyeceğiz.

Özgürle en son bir ay önce konuşmuştuk. Hoşcakal deyip konuşmama bile izin vermeden kapatmıştı. Bende tekrar arayıp yada mesajla bile cevap vermemiştim. Çünkü haklıydı çok bile konuşmuştuk ben o kadar sabırlı olamam. Bende onu görmedin ama sebebi kendim olduğu için bir şey diyemiyordum. Tabiki de meraktan da çatlıyorum, nasıl biri diye. Ama aynı okulda olacağımız için beni görmesini istemedim. Aynı okulda olduğumuzu bilse, tepkisi ne olurdu merak etmiyor değilim ama söyleyemem. Belki çok saçma düşünüyorum ama yapamam. Konuştuğumuz şeyler iki arkadaşın konuştuğu şeyler değildi sonuçta. Bellimi olur belki hayat bize tekrardan tanışma fırsatı verirdi. Ama istermiyim bundan bile emin değilim.

..

Bugün Amasya'da son günümüzdü. Akşam bahçede mangal yapacağız amcamlar da gelecek. Son gün hep birlikte olmak istedik. Annem üzülüyordu gittiğim için anlıyordum. Ama sonra da benim mutluluğumu paylaşıyor ve hiç üzülmüyo gibi davranıyor. Akşam çok güzel geçmişti. Erken çıkacağımız için fazla geçe kalmadık sabah bizi babam arabayla götürüp geri dönecekti. Amcam izin alamadığı için sadece babam gelecek ertesi gün geri dönecekti. Sabah kahvaltı yapıp evden çıktık annem sanki geri dönmeyeceğim gibi üzülmüş ağlıyordu. En son babam kızınca ağlamayı bıraktı. Bende çok üzülüyordum ama hayallerime kavuşma isteği daha ağır bastığı için istesemde ağlayamıyorum.

Sonunda eve gelip yerleşmiştik babam gitmeden önce bize bir kaç ay yetecek kadar alışveriş yapıp öyle gitti. Bir hafta sonra okullar başlayacaktı, ve biz buraya alışmak ve bir kaç yer öğrenebilmek için dışarı çıkıyoruz. Burada neler yaşayacağız, nasıl geçecek dört yılımız merakla bekliyoruz artık. Umarım her şey gönlümüzce olurdu..