Ada donuk bakışlarını duvara sabitlerken yanında konuşan Oktay'ı duymuyordu. Galiba kendisi ile konuşuyordu adam ama boş konuşuyordu. Ada onu duyamayacak kadar anı denizinde kaybolmuştu. "Ada," dedi Oktay kızı kendine getirmek için masada ki elinin üstüne elini koyarak. Ada irkilerek kendine geldiğinde hızla elini çekti adamın elinin altından. "Ne var?" Dedi Ada geceleri çığlık çığlığa ağlamaktan kısılmış sesiyle. Oktay bu çığlıkları duyuyor ve daha da hırlsanıyordu. Bu çığlıklar kendisi için değil o şerefsiz Ali Esat için atılıyordu. "Gerçekten her gece onun için çığlık çığlığa ağlarken," dedi Oktay tane tane. İçi sızladı Oktay'ın cümlesinin devamı için."Benim için bir parça bile sızlamıyor mu kalbin?" Dedi hakkı varmış gibi. Ada yorgunluktan küçülen gözlerini ona çevirdi. Hâlâ soruyor m