KİRLİ KAÇAMAKUpdated at Sep 23, 2024, 11:49
İstanbul' un kenar mahallelerinden birinde, alçak tavanlı gecekondunun küçük penceresinden içeriye dolan Ay ışığı; yenidoğan bebeğe ismini müjdeliyordu.
Üzerine yapışan bu yoksulluğu bir an olsun unutan baba; ebe yardımıyla dünyaya gelen bebeğini kucağına aldı ve eğilip minik kızının kulağına üç defa Ayben ismini üfledi...
Aile ile birlikte, sorunlarında büyümesi işsiz bir babanın geçici çözümleriyle atlatılamazdı.
Maddi zorluklar yüzünden orta okulu yarıda bırakıp, on üç yaşına geldiğinde , yeni doğan erkek kardeşi ' yusuf' un bezlerini yıkarken bulur kendini...
Annesi , 'tekne kazıntısı' dediği oğluna bakıyor, Ayben de seyyar satıcı olan babasına
yardım ediyordu. Yürüyerek yapılan ticaret zabıtalardan koşarak kaçmak artık babasının kalbini zorluyordu. Kazandıkları evin ihtiyaçlarına yetmez oldu. Bu koşturmacadan ikisi de yıldı.
Yaşı da, dünyası da küçük olduğundan , anne ve babasına " Bu yoksulluğa rağmen bir de çocuk yaptınız" diyemez. Ancak cahilliğin tavan yaptığı bu dönemde, On beline geldiğinde İstiklâl' in ışıkları onun da gözlerini alır.
Hele, onyedi yaşına gelip te babasını kaybetmesi aileye büyük yıkım olmuştur.
Artık kapı önlerinde çömelip bir şeyler satmak istemez. " Tazeyken para kazanılır" altın kuralı kulağına üflenmiştir bir kere ...
Reşit olma yolunda, büyüme sevdalısı olan Ayben, çiçek satarak girdiği bu yola "Magenta pavyon" un konsomatristi olarak devam eder.
Ayben'e göre baba mirası borçla, bu yaşta evi geçindirmek en hızlı pavyonda çalışmakla olur ...
Fakat, pavyon sahibi " Belalı Sarı Cemo " nun da öfkeli gölgesinin altında kalır ve sömürülür.
Yusuf' ta okulla mesafeli ve geç adapte olan bir çocuktu. Durgun ve içe kapanık oluşu
hareketlerini kısıtlıyor, okuldan soğutuyordu.
Yusuf dokuz yaşına geldiğinde anneside vefat etmişti.
Aybenin , çalışma saatlerinin ters olması kardeşinin yalnız kalmasına da yol açtı. Komşulara rica minnet bir yere kadar...
Sonunda iki çocuklu, dul Nuran'ı buldu.Her ay hatrı sayılır bir para verme koşulu ile Yusuf'a bakmasını ister.
Nuran'ın, ablasından gizli Yusuf'u, tamirci çırağı yapması ve tamirci ustasıyla ( Osman usta) yasak ilişki yaşaması başına dertler açar.
Ayben, pavyonda türlü karakterde müşteri ağırlar. Kimi güler, kimi de bu hayattan kopmak
ister. Cemo' nun gizli işlerine ve cinayetlerine tanık olması onu sevdiği arkadaşından ayırır. Korkudan sakladığı sırlarını içindeki kin ile yoğurup ,
" Düşmanımın düşmanı benim dostumdur" sözüyle Cemo'ya karşı harekete geçer.
Ayben, gerekli desteği sağlayabilecek mi?
Kardeşini bekleyen tehlike nedir?
pavyondan , onu çekip alacak, kadını yapacak birisine rastlayacak mi?
Peki, ya onun kadınsı hisleri, başka hislerle buluşursa neler yaşanabilir?
Ve, sonunda karanlık geçmişe sahip bir kişinin , kara bulutlarıyla aileye çökmesi,
Ayben, sonunu bilebilseydi, yaşadığı günleri mumla arardı ! Acaba İstanbul' daki köhne binada ettiği dua ve bedduayı hatırlayabilecek mi?