1. bölüm (tanıtım)
Sen beni bile bile yaktın, Şiyar!
Niye susuyorsun? Konuşsana! "Seni kendim için feda ettim" desene! "Seni babam için feda ettim" desene! "Seni kardeşlerim için feda ettim" desene!
Ben... Ben seni deli gibi sevdim. Seninle açtım gözlerimi, seninle büyüdüm. Sana olan aşkım da benimle birlikte büyüdü, ama sen hiç görmedin. Göğüs kafesine ardı ardına yumruklarımı vurarak söyledim: "Niye hiç görmedin beni? Belki görseydin, böyle olmazdı."
Şiyar: "Yine böyle olacaktı. Biz, bizim için yazılan kaderi değiştiremezdik."
Sezen: "Belki değişirdi, ama sen beni hiç görmedin."
Şiyar: "Gördüm! İçim yana yana gördüm, lan! Ben de seni deli gibi sevdim. Ama yapamazdım bunu, ikimize de yapamazdım."
Duyduklarım canımı acıtıyordu. Belki birkaç ay önce söyleseydi bu sözleri, mutluluktan bayılabilirdim. Ama şimdi sadece acı veriyordu. Beni sevdiği halde nasıl saklamıştı? Tabii, ben onun için hiç değerli olmamıştım ki. Belki de o da yanlış biliyordur. Belki de beni sevmiyordur.
Şiyar: "Bunun olacağını biliyordum. Seni kaybedeceğimi bile bile yapamazdım. Çok çabaladım, seni sevmemek için... Ama yapamadım. Senin aşkın gönlüme düştü bir kere. Ben senin gözlerine aşık oldum. O masumiyetine aşık oldum. Ben sana deli gibi aşık oldum."
Sezen: "Neden? Neden söylemedin?"
Şiyar: "Yapamadım. Söyleseydim, olmazdı. Bu yüzden Anna ile sözlendim. Belki sen unutursun, sevmekten vazgeçersin, tek taraflı olunca... Ama olmadı. Her şey çok ani oldu."
Ve elini bana uzattı: "Gel, gidelim artık. Kimse umurumda değil. Ben hata yaptım, korkaklık yaptım. Ama belki de değişir her şey. Gidelim, her şeyi, herkesi arkamızda bırakalım."
Sezen: "Şimdi mi aklın başına geldi? Artık her şey için çok geç. Ve hiçbir şey ani olmadı. Ben seni on üç yaşımdan beri seviyorum. Dokuz yılın neresi ani oldu? Söylesene, Şiyar! Artık her şey için geç. Bitti."
Dedim. Belki de dediğim gibi, birkaç ay önce olsaydı, her şey farklı olabilirdi. Ama artık her şey boştu. Ben artık bir başkasıyla evliydim ve burada olmam bile ihanet sayılırdı. Dijvar'ı ne kadar sevmesem de, o benim kocamdı. Şiyar'ın gözlerine baktım. Eskiden içimi yakan o gözler, artık benim için bir hiçti.
"Biliyor musun, şimdi diyorum ki, iyi ki beni hiç görmedin. Ben artık seni sevmiyorum. Sen de sevme beni." dedim, kalbim yana yana. Ve bu, son konuşmamızdı. Sen Anna ile nişanlandığın gün bitti. Ben sana o gün "abi" dedim ve bundan sonra da böyle olacak: Abi! İkimiz de kaderimize razı gelip yolumuza bakacağız.
Diyerek arkamı döndüm. Gözümden düşen gözyaşını sildim ve yemin ettim: Bu, Şiyar için döktüğüm son gözyaşı olacaktı.