KIRIK VALS+18
"Canavarı yenmek için canavar olmalısın."
🌑
+18 💫
"Senin suçun değil," diyor son kelimeleriyle. "Sana kıyan benim... Sakın, kendini suçlama sakın." Oniks karası gözleri düştüğüm boşluğu dolduruyor, gözlerinde binlerce duyguyu aynı anda görüyorum. Hıçkırıklar boğazımda düğüm düğüm, Tufan hemen yanımızda bağırıp çağırıyor ben onu duymuyorum. Kolumu tutmuş mesela, beni çekiştirip ondan ayırmaya çalışıyor ama uzaklaşamıyorum. Elim yüzünde ama bedeninden uzaktayım. Kirpikleri titreşerek açılıp son kez gözlerime baktığında gözleri artık kehribarın en parlak tonunda, oysa etraf karanlık.
"Affet," diyor mümkünmüş gibi. "Kıydım sana, affet." Kolaymış gibi son çırpınışlarında bile bunu zikrediyor. Kehribar gözlerinden damlalar süzülüyor, kanlı eli yanağımı şefkatle sarıyor. Tufan kollarımı sertçe tutup beni geriye savuruyor. Kaya yere boylu boyunca yığılıyor.
Bir köşeye çekilip küçülüyorum, çok şey yaşadım zannederken elleri kanlı bir katil olarak öylece seyrediyorum yaşananları. Yüzümde kanı, ellerimde cam parçaları, ruhum boşlukta ben dört yıl öncesinde korkunç bir gecenin içindeyim. Bu dejavu değil, biliyorum ama benzerlik canımı yakıyor.
Kurtuluş yok. Her ruh kendi cehennemini besler, ben de kendi cehennem kazanlarımı devirip ruhumu yangına teslim ediyorum. Eğer ölüm buysa, ölümden korkmamalı; artık korkmamalı. Yaşamak bir fayda vermeyecek, yitip gideceğim ne gerek var? Bunca yıl sürüne sürüne yaşadım, kayıplar verdim, kahroldum, mahvoldum da ne oldu? Şimdi vakit ölüm vaktidir. Nitekim Kaya'yı öldürdükten sonra yaşayacağımı da sanmıyorum ama bu umurumda bile değil. Ben yaşamak istemiyorum, bitsin istiyorum. Babam öldü, çok üşüyorum. Çok yalnızım, kimsem yok; ben artık bu yalnızlıkla nefes alıp vermek istemiyorum. Ben beni terk eden, beni acımadan hayatından çıkartan bir adamın sevdasını kalbimde yaşatarak yaş almak istemiyorum. Bitsin, kurtulayım bu kahrolası dünyadan. Anneme kavuşayım, babama son kez sarılayım. İzin vermediler çünkü bırakmadılar ki sarılayım ona. Bilmiyorlardı yıllardır sarılmadığımızı, izin vermediler. Yanmaktan yoruldum biraz serinleyeyim. Bir avuç deniz yeterdi bana şimdi iki ufak kesik kâfi.