bc

KIRIK VALS

book_age18+
541
TAKİP ET
3.9K
OKU
HE
confident
mafia
drama
secrets
surrender
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

KIRIK VALS+18

"Canavarı yenmek için canavar olmalısın."

🌑

+18 💫

"Senin suçun değil," diyor son kelimeleriyle. "Sana kıyan benim... Sakın, kendini suçlama sakın." Oniks karası gözleri düştüğüm boşluğu dolduruyor, gözlerinde binlerce duyguyu aynı anda görüyorum. Hıçkırıklar boğazımda düğüm düğüm, Tufan hemen yanımızda bağırıp çağırıyor ben onu duymuyorum. Kolumu tutmuş mesela, beni çekiştirip ondan ayırmaya çalışıyor ama uzaklaşamıyorum. Elim yüzünde ama bedeninden uzaktayım. Kirpikleri titreşerek açılıp son kez gözlerime baktığında gözleri artık kehribarın en parlak tonunda, oysa etraf karanlık.

"Affet," diyor mümkünmüş gibi. "Kıydım sana, affet." Kolaymış gibi son çırpınışlarında bile bunu zikrediyor. Kehribar gözlerinden damlalar süzülüyor, kanlı eli yanağımı şefkatle sarıyor. Tufan kollarımı sertçe tutup beni geriye savuruyor. Kaya yere boylu boyunca yığılıyor.

Bir köşeye çekilip küçülüyorum, çok şey yaşadım zannederken elleri kanlı bir katil olarak öylece seyrediyorum yaşananları. Yüzümde kanı, ellerimde cam parçaları, ruhum boşlukta ben dört yıl öncesinde korkunç bir gecenin içindeyim. Bu dejavu değil, biliyorum ama benzerlik canımı yakıyor.

Kurtuluş yok. Her ruh kendi cehennemini besler, ben de kendi cehennem kazanlarımı devirip ruhumu yangına teslim ediyorum. Eğer ölüm buysa, ölümden korkmamalı; artık korkmamalı. Yaşamak bir fayda vermeyecek, yitip gideceğim ne gerek var? Bunca yıl sürüne sürüne yaşadım, kayıplar verdim, kahroldum, mahvoldum da ne oldu? Şimdi vakit ölüm vaktidir. Nitekim Kaya'yı öldürdükten sonra yaşayacağımı da sanmıyorum ama bu umurumda bile değil. Ben yaşamak istemiyorum, bitsin istiyorum. Babam öldü, çok üşüyorum. Çok yalnızım, kimsem yok; ben artık bu yalnızlıkla nefes alıp vermek istemiyorum. Ben beni terk eden, beni acımadan hayatından çıkartan bir adamın sevdasını kalbimde yaşatarak yaş almak istemiyorum. Bitsin, kurtulayım bu kahrolası dünyadan. Anneme kavuşayım, babama son kez sarılayım. İzin vermediler çünkü bırakmadılar ki sarılayım ona. Bilmiyorlardı yıllardır sarılmadığımızı, izin vermediler. Yanmaktan yoruldum biraz serinleyeyim. Bir avuç deniz yeterdi bana şimdi iki ufak kesik kâfi.

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
KIRIK VALS-"YARA"
29.07.2012  Eski bir şarkı çalıyor, var olmadığım bir zamandan kopup gelmiş; kırık bir melodi. Sanatçının sesi tanıdık, sözler yabancı ama ritim ruhumu ele geçirecek kadar etkili. Tamamen yabancı olduğum bir ortamda, biçare bir şekilde otururken kapıdan en yakın dostumun girdiğini görmüş gibi rahatlıyor, gözlerimi kapatıyorum. Sesler uğultuya dönüşüyor, kalabalık artıyor ama ben bir şekilde oradan sıyrılmayı; kendimi soyutlamayı ve yok olmayı başarıyorum. Bedenim şarkının ritmine uyumla kıvrılıyor, havadaki zerrelere dönüşüyor onlara karışıyorum. Yeşil elbisemin desenleri bana gülümsüyor, üzerindeki kahverengi leke ellerime bulaşmış kahkaha atıyor. Sıyrılamayacağım bir kâbusun içerisinde yabancı şahitler huzurunda yalancı bir dünyaya sarılıyorum. Ruhum dansın doyumuna ulaştığında adımlarım duruyor ve gözlerim karmaşık ışıklarla renklenen ortama açılıyor. Şarkı bedenimle eş zamanla durmuş ama dans etmeyi bitirdiğim için umurumda değil. Gözlerim; kalabalığı gelişigüzel, fütursuz bir bakışla süzüyor. Başım bar bölümüne döndüğünde ise geceden ve dahası ruhumdan daha kara bir çift gözle çarpışıyorum. Sarsıntı büyük, sonuç ürkütecek kadar ağır. Kara, kapkara. Mesafeye rağmen kendini belli edercesine keskin, susmuş müziğe rağmen ruha mırıldanılan bir senfoni etkisiyle vals isteği uyandırarak kadar huzurlu. Yabancı ama bir o kadar da aşina. Kuvvetli adımlarla gerçekleştirilen kırık bir vals... Bara doğru ağır adımlarla ilerledikçe ruhuma açılmış yara, acımasın diye dudaklardan bırakılan hava etkisi görüyor. Bakışları benden ayrılmıyor, ben yaklaştıkça yara hava alıyor. Acı hafifliyor, korkuyorum. Kara gözler artık daha da yakınımda ben daha çok korkuyorum. Çünkü tüm bu keşmekeşin içerisinde beni iyileştireceğini fısıldar gibi bakması tehlikeli, verdiğim kayıplar ve yalnızlığım elimden gitmesin; bu acı hep içimde kalsın istiyorum. Cehennemi kendi ellerimle kucaklıyor, sıcak lavlara başımı yaslıyorum. Bir ateş parçasına dönüşüp kül olmayı düşlüyorum. Kurtuluş iyileşmekte değil, bir çift kara göz beni cennete götüremez; ben cehennemde olmalıyım. Bar taburesine oturduğum andan itibaren hala üzerimde olan gözlerine bir kez olsun bakmamak için kendimle büyük bir savaş başlatıyorum. O beni seyrediyor; diğerleri gibi iğrenerek ya da korkarak değil, en derinlerde yer alan sırlarıma bütün çıplaklığıyla şahit olurcasına yoğun ve sessiz bakışlar eşliğinde... Tek bir kelime etmeden, yorumda bulunup beni parçalara ayırmadan... Kaçıyorum karanlıktan cehennemin eteklerine. Yaşadım zannedip bütün yaşananları cam fanusun içine hapsediyorum ve kendime yalandan bir dünya kurup orayı gerçek belliyorum. Sırrı çözülemeyen derin kara gözleri ardımda bırakıp zamanın bir noktasında yeniden karşılaşacağımı bilmeden kendimi zehirli zincirlere doluyor ve cehennemin en büyük ateşine dönüşüyorum. Ruhuma açtıkları büyük yaranın hesabını sormak adına, bir gün bütün şeytanları yakıp yıkmak için ateşimi harlıyorum. Yaralar elbet bir gün iyileşir ancak izler baki kalır, ben bunu çok iyi biliyorum...

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

AŞKLA BERDEL

read
70.7K
bc

Dilsiz Yürek

read
10.1K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
13.1K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
350.4K
bc

HÜKÜM

read
199.9K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.0K
bc

PERİ MASALI

read
9.2K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook