Mafyanın Karısı ile başlayan serinin yan kitabıdır!
Efsun, o gece konağın en tenha odasında, işlemeli beyaz duvarlara bakarak sessizce oturuyordu.
Bader’le nikâhları kıyılmış, ailesi büyük bir gururla kızlarını Başaran ailesine gelin vermişti. Ama Efsun, bu gururun neye benzediğini hiç bilmiyordu.
Kına, lüks bir otelde yapılmıştı. Gümüş aynalar, kristal avizeler, duvar boyunca dizilmiş gül yaprakları... Hepsi süslenmiş bir sessizliğin içindeydi onun için. Kimse onun ellerinin titrediğini, gözlerinin boşluğa daldığını fark etmemişti.
O gece, nikâhtan sonra konağa götürüldü. Bader, geniş yatak odasının kapısını sertçe kapatmıştı.
“Soyun,” dedi kısa ve net bir sesle.
Efsun, olduğu yerde kalakaldı.
“Soyun dedim. Ne öyle bakıyorsun?”
Ellerini titreyerek elbisesinin düğmelerine götürdü. İçindeki korku sesini boğuyordu. Parmaklarıyla ağır ağır düğmeleri çözdü. Gelinliğin kol ağızları sıyrıldığında, teni ürperdi. En sonunda iç çamaşırlarıyla kalakaldı.
Bader yaklaşıp onu bir anda sertçe yatağa itti. Efsun’un bedeni yatağın kenarına çarptı. Bader hiçbir şey demeden üzerine eğildi. Yüzü buruşmuş, bakışlarında tiksinti vardı. Ellerini Efsun’un vücudunda gezdirmeye çalıştı ama bedeni karşılık vermiyordu.
Bir süre kıpırdamadan, sert ve boğuk nefeslerle öylece durdu. Sonra hızla uzaklaştı. Ayağa kalkıp sırtını döndü. Sinirle saçlarını geriye itti.
“Seninle ne yapayım ben ha?!” diye bağırdı. “Donuk donuk bakıyorsun, buz gibi yatıyorsun! Hangi erkek tiksinmesin?!”
Efsun korkuyla yorganın ucunu üzerine çekti. Ağlamaya başladı.
Bader hızla geri döndü, yanına gelip bir tokat attı. Ardından bileklerinden tutup yataktan aşağıya itti.
“Defol buradan! Ağlama lan! Ağlayarak mı kadın oluyorsun?!”
Efsun yere düştüğünde acıyla inledi. Yüzü yanmıştı. Dizleri yere çarpınca morardı. Halının üzerine kapanarak ağlamaya devam etti. Bader arkasına bile bakmadan banyoya geçti.
Mafya
Yöre
Ağa