Fantazi Dünyası

Fantazi Dünyası

book_age18+
938
TAKİP ET
22.3K
OKU
age gap
heir/heiress
mystery
love at the first sight
friends with benefits
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞

+18 hikayeler...

Rahatsız olacaklar okumasin lütfen..

Eğlence amaçlı yayınlanmaktadır..

Kisa erotik hikayelerden oluşacaktır..

iyi okumalar dilerim..

🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞

+18 hikayeler

Rahatsız olacaklar okumasin lütfen..

Eğlence amaçlı yayınlanmaktadır..

Kisa erotik hikayelerden oluşacaktır..

iyi okumalar dilerim..

ic_default
chap-preview
Ücretsiz ön okuma
Gözde'nin Dünyası
Merhaba, ben Gözde. 27 yaşında, 1.70 boyunda, dolgun göğüslü, yakın çevremin güzel olarak nitelendirdiği bir kadınım. Mesleğimi her ne kadar çok sevmesem de, sosyal bir meslek olduğu için sürekli gözler üzerimde ve ilgi duyulup arzulanmaktan aşırı zevk alıyorum. Biraz deli doluyum, ama dışarıdan da bir o kadar masum görünüyorum. Yaz mevsimiydi. O sıralar Mert adında bir sevgilim vardı. Mert'le iyi bir cinsel hayatımız olsa da, genel olarak sıkıcı bir insandı. Oysa ben yeni heyecanlar peşinde koşan, hayatta farklı cinsel deneyimler arayan, yerinde duramayan biriydim. O yaz artık bunalıma girmiştim, hem iş hayatım rutin geçiyor, hem de Mert'den aşırı sıkılmaya başlamıştım. Daha fazla dayanamayıp Mert'le ilişkimi bitirdim. Boşluğa düşmüştüm tabii ki. Hem sikişeceğim biri yoktu, hem de sıkıcı iş hayatımla baş başa kalmıştım. O sıralar iyice açılıp saçılmaya başlamıştım, sokakta erkekler sürekli laf atıyor, gözleri sürekli göğüslerimde ve bacaklarımda geziyordu. Bu durum çok hoşuma gidiyordu ve sıkıcı hayatıma bir nebze heyecan katıyordu. Her an biriyle sikişebilirim diye hazırlıklıydım, yani korunuyordum. Yeni bir eve taşınmak zorundaydım. Mevcut evim öğrencilik zamanlarımdan kalma bir sürü ıvır zıvır eşyanın olduğu bir çöplüktü adeta. Yeni bir eve taşınırsam hem eşyaları yenilerim, hem de sıfırdan bir yeni yaşam kurarım demiştim. Yeni bir ev buldum ve mevcut evdeki eşyalarımı toplamaya başladım. Bir sürü çöpe atılacak metal eşya vardı, çalışmayan buzdolabından tut yatak başlıklarına kadar. Eskimiş çamaşır makinesiyle bulaşık makinesi de vardı yenileyeceğim. "Hurdacı geldiiiii!" anonsunu duyunca eşyaları çöpe atmak yerine bir hurdacıya veririm diye düşündüm. Yaz mevsimi olduğu için zırt pırt hurdacı geçiyordu. Akşama doğru birini durdurdum. Adam tahminen 45 yaşında, çelimsiz, zayıf, üstü başı pislik içinde biriydi. Eski evim 2. katta idi ve eşyalar çok ağır olduğu için dışarı çıkaramadım ve hurdacıyı eve çağırdım. Hava sıcak olduğu için altımda bir şort ve üzerimde de kısa bir tişört vardı. Adam gelince gözleri fal taşı gibi açıldı, sanki üzerime atlayacak gibiydi. Tabii bu durum hoşuma gitmişti, hem uzun süredir erkeksizdim, hem de o üzeri pis adam bana farklı bir deneyim olarak görünüyordu. Adam eşyaları incelemeye başladı, ama bir yandan da beni inceliyordu. Eşyaları inceleme işini uzattı da uzattı. İncelediklerini tekrar tekrar inceliyordu, tabii asıl amacı benim göğüs dekolteme ve bacaklarımı daha çok bakmaktı. Sonunda her şeyi alabileceğini söyledi. "Ee, kaç para vereceksin bu eşyalara?" diye sordum. Adam, "Abla hak geçmesin, bunları büyük kantarla tartmam lazım, depoya götürüp tartıp geleyim istersen?" dedi. "Nerden bileceğim eşyaları götürünce bir daha gelip gelmeyeceğini?" dedim. Adam, "İstersen depoya sen de gel abla!" diye teklif sundu. Biraz düşündükten sonra kabul ettim. O cılız ve çelimsiz adam kendisinden hiç beklemediğim bir şekilde o ağır eşyaları birer birer tek başına yüklenip aşağıya indirdi. Hepsini kamyona yüklediken sonra yukarı geldi ve "Tamam abla, hadi gidelim!" dedi. "Sen aşağıda bekle ben hazırlanıp geliyorum!" dedim. Odama gittiğimde (Adam abazalıktan kuduruyor, azıcık yüz versem hemen sikecek, neden kendimi bu adama siktirmiyorum ki?) diye içime bir heyecan bastı. Onunla sikişmek benim için farklı bir deneyim olurdu. Külot ve sütyen giymeden sadece kısa bir mini etekle askılı kısa bir tişört giydim. Sanki hurdacıyla depoya değil, sevgilimle sikişmeye gidiyordum. Aşağı indiğimde adam dilini yuttu nerdeyse. Kamyona bindik ve depoya gitmek için hareket ettik. Yol boyu adam bacaklarımı ve göğüslerimi kesti. Bu sırada sohbet ediyor, samimiyet oluşturuyorduk. Adamın adı Sedat imiş, evli ve 3 çocuk babasıymış. Sedat bacaklarımı ve göğüslerimi kesmekten kaza yapacaktık nerdeyse. Sedat'a gülerek, "Önüne baksan da ölmesek!" dedim. Sedat, "Valla abla elimde değil, manken gibisin!" dedi. Karşılık olarak sadece gülümsedim, beni acayip arzuladığının farkındaydım... Sonunda depoya vardık. Şehirden epeyce uzakta, çevresi dikenli tellerle çevrili, ortasında da yıkık dökük bir kulübe olan hurdalarla dolu bir yerdi. Bana, "Abla ben eşyaları indirip kantara koyarken sen kulübede bekle istersen. Tarttıktan sonra sana çay ikram edeyim!" dedi. Kulubüye girdim, içerisi çok pisti. Yerde eski püskü kirli bir yatak süngeri, tahta bir masa, 2 tane de eski sandalye vardı. Oturdum ve beklerken de kendimi nasıl siktiririm planları yapıyordum. Bu gün bu adamla bir şeyler yaşamak istiyordum. Sedat 15 dakika sonra kulübeye geldi. Eşyaların kaç kilo geldiğini ve ederini söyleyip parasını hesapladı. Gerçi beklediğimden az bir paraydı, ama olsun, hiç yoktan iyi idi. Sonra ikimize de birer bardak çay koydu. Karşıma oturup gözlerini bacaklarıma dikti. Ben bazen bacak bacak üstüne atıyor, bazen kıpraşıp frikik veriyordum. Sedat ise kedinin ciğere baktığı gibi bakıyor, ama hiç bir girişimde bulunmuyordu. Baktım bu şekilde bir yere varamayacağız, insiyatifi ele almaya karar verdim ve "Ama helal olsun, o ağır eşyaları tek başına nasıl indirip bindirdin öyle! Eski sevgilim buzdolabını 2 santim yerinden oynatamazdı!" dedim. Sedat'ın gururu okşanmıştı, "Abla bu daha birşey değil, geçen seninkinden daha ağır buzdolabını asansöre sığmadığı için 9. kattan aşağıya merdivenlerden tek başıma indirip kamyona yükledim!" dedi. Ben de, "Sende şimdi müthiş sert pazular vardır, görebilir miyim?" dedim. Sedat, "Tabii!" deyip gömleğini çıkardı. Sadece pazuları değil, vücudunun görünen hiç bir yerinde gram yağ yoktu, adamın her yeri kas idi ve terli olduğu için parlıyordu. "Peki dokunabilir miyim?" dediğimde, "Dokun abla, nereme istersen dokunabilirsin!" dedi. Kalkıp yanına dikildim ve pazularına dokunup, "Hmmm, gerçekten çok sert!" deyip sıkmaya başladım. Sonra masaj yapar gibi pazularını okşarken, "Sen şimdi bu güç ve kuvvetle yatakta senin karının canını çıkarıyorsundur, her gün sabahlara kadar üstünden inmiyorsundur!" dedim. Sedat iç çekerek, "Yok abla, benim karı ayda bir kere verdikten sonra hemen dükkanı kapatıyor!" deyince (dükkanı kapatma) benzetmesine gülmemek için zor tuttum kendimi. "Demek hemen dükkanı kapatıyor ha? Ee, sen de komşu kadınların dükkanlarından mı yapıyorsun alışverişi?" dedim. Yine iç çekerek, "Yok abla, hurdacıyız diye tanıdık karılar bize pas vermiyor. Anca mektebe gidersek paramızla açık dükkan buluyoruz!" dedi. Ben artık fazla dayanamadım ve "Bak benim dükkan açık!" deyip elini tuttum ve eteğimin altına götürdüm. Altımda külot olmadığını hissedince şok olmuştu ve hemen amımı okşamaya başladı. Ama ne okşama, resmen hamur yoğurur gibi yoğuruyordu. Amım kısa sürede ıslanmıştı. Ben de onun çadırı kurmuş sikini pantolon üzerinden elliyordum. Amımı okşarken zevkten ve heyecandan dizlerim titriyordu. Sandalyede oturan Sedat'ın kucağına oturdum ve askılı tişörtümü çıkarıp ona göğüslerimi sundum. Hemen göğüslerimi avuçlayıp teker teker öpmeye, yalamaya ve emmeye başladı. O göğüslerimi emerken ben kucağında ileri geri salınıyor, amımı çadırına sürtüyordum ki, ilk orgazmımı o şekilde oldum. Amımın suları pantolonunun önünü bile ıslatmıştı... Sedat göğüslerimi emmeye doymuyordu, ama ben bir an önce sikilmek istiyordum. Kulağına doğru eğilerek, "Hadi sik beni, hadi erkeğim!" diye inliyordum. Sonunda o da dayanamadı ve iki eliyle belimden tuttuğu gibi beni kaldırıp yerdeki pis yatağa yatırdı. Çabucak soyundu ve eteğimi sıyırıp direkt amıma girdi. Böylesi pis bir yerde böylesi bir adama vermek çok tahrik ediciydi. Kendimi iyice salmıştım. Bitmek tükenmez bir enerjiyle sikiyordu beni. Bir kez daha orgazm olduğum halde o halen sikmeye devam ediyordu. Karısını da böyle sikiyorsa, kadın ilk postadan sonra dükkanı kapatmakta haklı diye düşünmeden edemedim... 15 dakikaya yakın siktikten sonra hırlayarak, "Geliyorum!" dedi. "İçime boşal!" dediğimde kökleyip boşaldı. İçimde biraz bekleyip siki küçülünce üzerimden kalkıp yanıma yattı, nefes nefese kalmıştı. Bense sanki üstümden kamyon geçmiş gibi hissediyordum kendimi. Tavanı izlerken bu adama kendimi siktirdiğime halen inanamıyordum. Gencecik bir kızdım ve Sedat gibi birisi benim gibi bir kızı rüyasında bile sikemezdi. Bir süre sessizce uzandıktan sonra gözüm sikine kaydı. Boşalmasının üzerinden daha 2 dakika geçmeden siki yeniden canlanıyordu. Sikini ellediğimde yavaş yavaş sertleşmeye başladı. Siki aşırı kıllıydı, ama o an hiçbir şeyden tiksinmiyordum. Doğrulup sikini ağzıma aldım ve yalamaya başladım. Çok geçmeden o kıllı siki taş gibi sertleşti. Sırtüstü yatmakta olan Sedat'ın üzerine çıktım ve sikini amıma yerleştirip yavaşça üzerine oturdum. Tamamını aldığımda biraz öyle bekleyip tadını çıkardıktan sonra hızlı hızlı oturup kalkmaya başladım. Ben bir kez daha orgazm olup inlerken, Sedat da zevkten altımda kıvranıyor ve "Sen ne biçim bir karıymışsın. Ulan sen benim karım olacaktın ki, seni ayda bir değil, her gün sabahlara kadar sikerdim!" diye iltifat ediyordu... Bir süre bu pozisyonda devam ettikten sonra beni üzerinden kaldırıp yatakta domalttı. Arkama geçti ve orgazmdan ıslanmış amıma geçirip sikmeye başladı. 15-20 dakika da o pozisyonda siktikten sonra yine hırlayarak amıma boşaldı. İçimden çıkınca birlikte pis yatağa uzandık ve bir süre konuşmadan dinlenip kendimize geldik. Sedat kalktı birer bardak çay doldurup getirdi. O pis yatakta içtiğimiz çayın yanında birer de sigara yaktık... Doğrusu bu kültürel seviyedeki bir hurdacıyla sikişmekten beklentimin çok çok üzerinde bir zevk almıştım. Ama benim azgınlığım bir türlü geçmiyordu. Sigaraları içtikten sonra yine sikini ağzıma alıp yalayarak kaldırdım. "Bak benim dükkan halen açık!" deyip yatağa sırt üstü uzandım ve bacaklarımı ayırdım. Sedat bu kadar azgın olmama çok şaşırmıştı. Hemen üzerime gelip amıma yerleşti ve sikmeye başladı. Altında, "Sik beni erkeğim!" diye inliyor, onu sürekli kendime çekiyordum, taşaklarını da içime almak istiyordum sanki. Yaklaşık 20 dakika da bu pozisyonda sikiştik. Boşalacağını anladığımda, "Ağzıma ver erkeğim!" dedim. Amımdan çıkıp sikini ağzıma verdi. Emerek ağzıma boşalttım ve döllerini yuttum... Bu arada akşam olmuş, hava kararmıştı. Ona, "Bu gece burada kalabilir miyiz?" diye teklif ettim. "Tabii ki!" diyerek kabul etti. O gece beni 3 posta daha sikti. Sabaha doğru daha gün yeni ağarmaya başlarken beni eve bırakmasını istedim. Eve yakın bir yere bırakırken, "Yine görüşür müyüz?" deyip gözlerimin içine baktı. Ben, "Belki!" deyip hızla uzaklaştım. Eve girdiğimde aynadaki kendime şok olmuştum. Her tarafım toz ve pislik içindeydi, sanki dağdan yuvarlanmıştım. Bir güzel duş aldım ve yatıp uyudum... Ertesi gün defalarca Sedat'ın, "Hurdacı geldiii!" anonsunu duydum, belli ki beni görmeyi umuyordu. Ama o günün akşamı yeni evime taşındım ve bir daha onunla karşılaşmadım. Hurdacı Sedat'la sikişmek benim için çok farklı ve zevkli bir deneyimdi. Sanki beynimde yeni bir bölümü açmış, aydınlanmış gibiydim.

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

KARANLIĞIN GİZEMİ

read
5.8K
bc

Geyna-Layon'un Fısıltısı

read
1.3K
bc

Hayaletin Avukatı

read
12.5K
bc

İNCİ TANESİ

read
10.3K
bc

AŞKIN KÜLLERİ [ YENİDEN DOĞMAK ]

read
6.5K
bc

ŞAHİT OLDUM!

read
4.0K
bc

ÖLÜMLÜK AŞK

read
2.4K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook