Fahern’in eliyle ittiği zayıf beden, öfkeyle karşılık verdi.
“Bu demek oluyor ki dün gece övündüğün gibi ödemeyeceksin, değil mi?” diye sordu, göğsünü hemen ondan uzaklaştırarak.
“Mal ve hizmet bedelini ödeyeceğim...” Fahern kurnaz bir gülümsemeyle cevapladı. Küçük bedenini örten kalın battaniyenin altına elini soktu. Sert eli, onun belini sıkıca kavradı, bu da genç kadının yüzünü buruşturdu.
“...ancak paraya değdiğini hissettiğimde!” Fahern, onun yüzüne yaklaşarak söyledi. Onu, hiçbir duyguya sahip olmayan bir nesne gibi görüyordu.
Dün gece neredeyse hiç uyanmadan ona hizmet etmemişsin,” dedi, gözlerini devirerek. Diğer eliyle Su şeker’in dudaklarını sıkıca kavradı. Gözlerinde ne düşündüğünü anlamak zor olan bir ifade vardı.
“O zaman sana nasıl hizmet etmemi istersin ki, ödülü hak edeyim?” diye sordu Su şeker, öfkesini bastırmaya çalışarak.
“İki yüz elli bin baht!” dedi Fahern, eğitim ücretinin iki katını teklif ederek. Yüzünde küçük bir gülümseme vardı.
“Açılacak dönemden önce bir ay boyunca benimle kalman şartıyla,” dedi ciddiyetle.
“Bir ay mı?” Su şeker biraz şaşırdı. Bir ay boyunca onunla kalmak zorunda kalacaktı. Tek bir gece bile dayanılmazdı.
“Bu çok uzun!” dedi, teklifi kabul etmeyerek.
“Hey Fahern! Başka adamlar bana senden daha fazla para verebilir!” Su şeker, elinden geleni yaparak pazarlık yapmaya çalıştı.
Amacı aslında bedenini satmak değildi, ama başka seçeneği yoktu. Part-time işleri bile yiyecek ve konaklama masraflarını karşılamaya yetmiyordu.
“Hey Su şeker! Benim kafamda boynuzlar olduğunu mu sanıyorsun?” Fahern, saçını geri atarak gülerek cevap verdi.
“En iyi modellerin ve ünlülerin bile fiyatları senin kadar yüksek değil,” dedi ona bir süre bakarak.
“Dün geceki müşteri sana o kadar para vermezdi,” diye ekledi.
“Ben aptal değilim!!”
“Üstelik unutma, seni her yerinden alıp genişlettim,” dedi alaycı bir sesle. Gözlerini onun kadınlığının merkezine dikerek gülümsedi.
“Şimdi başka biriyle birlikte olsan, o adam boşlukta gibi hissederdi!”
“Yeni bir koca bulacaksan, en azından benim boyutumda ya da daha büyük birini bulmalısın.”
“Aksi takdirde, içeri girdiğinde gevşek hissedecektir,” diye alay etti Fahern, fiyatı düşürmeye çalışıyormuş gibi.
“Teşekkürler öneri için!” dedi Su şeker, dişlerini sıkarak.
“Gerçekten ağzının bozukluğundan nefret ediyorum,” dedi Fahern, tehditkar bir şekilde.
“Bense senin her şeyinden nefret ediyorum... Fahernheit,” dedi Su şeker, korkusuzca cevap vererek. Şu anda ölümden başka korkacağı bir şey kalmamıştı.
Gerçek şu ki, dün gece Fahern’e, o adamın ona yüz binlerce baht vereceğini söyleyerek onu kandırmayı planlamıştı. Gerçekten bedenini satmak zorunda kalsa bile, sadece Fahern ile birlikte olmak, başkalarıyla olmaktan daha iyiydi. Üstelik, Fahern’in ona istediği parayı verebileceğini biliyordu.
Birçok kez Fahern’e yenik düşmüştü. Bu sefer, eğitim ücretini ödemek için ihtiyaç duyduğu parayı bulabilmek için her şeyi göze almıştı. Yeni dönem başlamadan önce 3-4 gün içinde ödeme yapması gerekiyordu. Eğitim ücretini ödeyebilmenin tek yolu, büyük bir miktar parayı kazanmak için onunla birlikte olmaktı.
“Ama seninle birlikte olmayı seviyorum,” dedi Fahern, battaniyeyi üzerinden çekerek.
“Merhamet dilediğin anları seviyorum.”
“Seni o kadar sert aldığımda, etinin neredeyse yırtılacağı anları,” diye ekledi, dudaklarını yalarak ve gözlerinde zafer dolu bir bakışla ona baktı.
“Sen bir pisliksin!” diye mırıldandı Su şeker, sesini biraz yükselterek.
Fahern, ona doğru ilerledi. Küçük beden, siyah duvarlara doğru geri çekildi.
“Unutma, sana hala sıkılmadıysam,” dedi Fahern, tehditkar bir şekilde.
“Başka kimseye açılma hakkın yok!”
“Yoksa seni gerçekten yatakta öldürürüm!”
Fahern, beyaz bir havluyu alıp ona doğru attı.
“Duşa gir ve içini temizle,” dedi, çenesini yukarı kaldırarak.
“Birçok kez içeri boşaldım,” dedi, eğlenerek.
“İyice temizle.”
“Bu gece eğitim ücretini kazanmak için tekrar kullanacaksın,” diye fısıldadı, kulağına.
“Hadi git,” dedi, onu iterek.
Fahern, onu umursamadan giyinme odasına geçti. Su şeker, çaresizce banyoya gitmek zorunda kaldı. Çünkü onun parasını almak istiyorsa, itiraz etme hakkı yoktu.
Duş aldıktan sonra, odadan çıkarken kimseyi bulamadı. Yalnızca pahalı bir kondominyumun içinde tek başına duruyordu.
“Fahern... nereye gitti?” Su şeker, Fahern’i aradı ama onu bulamadı. Aceleyle üzerini giydi, büyük bir tişörtünü ödünç alarak.
Bir yandan yurduna dönmeyi düşündü ama çantasını ve telefonunu bulamıyordu. Fahern’in eşyalarını nereye sakladığını bilmiyordu.
“Ah!” diye iç çekti Su şeker, kapıyı açmaya çalıştı ama dışarıdan kilitliydi.
“Bu nasıl bir delilik?”
“Beni böyle nasıl kilitleyebilir?” Kapıyı açmaya çalıştı ama nafile.
Telefonu, çantası ve diğer eşyaları Fahern tarafından alınmıştı.
“Delisin.”
“Psikopatsın.”
“Sinir bozucu bir pisliksin Fahernheit!!!!” Su şeker sadece öfkesini dışa vurabiliyordu.
### Yarım saat sonra
Su şeker, Fahern’i sabırsızlıkla bekliyordu. Hem onu kilitlemiş hem de eşyalarını almıştı.
Kapı açıldı ve Fahern, birçok marka çantayla odaya girdi.
“Beni kilitlemeye ne hakkın var?” diye sordu Su şeker, sinirle.
“Eşyalarım nerede?” diye sordu, ona doğru yürüyerek.
“Patronun, kocanın ve şu anki hayatının sahibi olarak!” dedi Fahern, Su şeker’in telefonunu cebinden çıkararak. Su şeker, telefonu almak için atıldı ama Fahern ona çantaları fırlattı.
Fahern, eşyalarını eline verdiğinde, Su şeker istemeyerek kabul etti.
“Götür ve yerleştir!” diye emretti Fahern, sert bir sesle.
“Hepsi senin!” dedi, yeni bir sigara paketi açarken.
Su şeker, elindeki markalı çantalara şaşkınlıkla baktı.
“Kullan onları!!” dedi Fahern, sigarasını ağzına yerleştirerek.
“Ucuz parfüm kokundan bıktım!” dedi küçümseyerek.
Su şeker, çantalara baktığında içinde birçok bakım kremi, markalı parfümler ve tam set makyaj malzemeleri olduğunu gördü. Bunların yanı sıra, kıyafetler ve iç çamaşırları da vardı.
“Almam!” dedi Su şeker, çantaları iade ederek.
“Şikayet etme,” dedi Fahern, çantaları ona geri verirken.
“Benim kokumun nasıl olduğu, ucuz krem sürdüğüm, beni ilgilendirir!” dedi Su şeker, onun küçümseyici tavrından rahatsız olarak.
“Bu parfümler, çalışarak kazandığın maaştan daha pahalı!” dedi Fahern, bir parfüm şişesini çıkararak.
“Fark etmez, senden gelen hiçbir şeyi kabul etmem!”
“Eğer kokuları bu kadar çok beğendiysen, kendin kullan,” dedi Su şeker, Fahern’in aldığı eşyaları yere bırakarak.
“Zorla iyilik yapıyorum, hoşuna gitmedi mi?”