Yusuf Ali Zeynebi gelinlikle görünce bu güne kadar neden kaçtığımı merak ettim. Herşey çok doğruydu. Herşey yerli yerindeydi. Nikah asla gözümü korkutmuyordu. Başka kadınlar umrumda değildi. Kimse umrumda değildi. Onunla bir aile olduk. Elimizdeki cüzdan sadece formaliteydi. O çoktan benim ailem olmuştu. Tabi ben herkesin şanslı olarak gördüğü ama dünyanın en şanssız insanı olarak bu kadar mutluluğun art arda gelmesi şaşırtıcıydı. Çünkü gerçekten çok mutluydum. Tabi bu kısa sürdü. Vedatın bakışlarını hiç beğenmemiştim. Etrafıma bakıyordum. Ece babaannemin kucağındaydı. Biraz olsun rahatlamıştım açıkçası. Vedatın yanına gittim. - Ne oldu? - Beril Hanım kendini çatıdan attı. Lanet kadın. Bunu çocuğuna nasıl yapar? Ellerim titriyordu. Tıpkı benim annem gibi. Annem de kendini Fırat'a