Sibel Ece, Ayşe, Ben ve Zeynep oturuyorduk. Zeynebin odasındaydık. Kenandan kaçmak için sabah namazında buraya damladım. Sonuçta şuan konuşmamak en iyisiydi. Çünkü o şerefsiz hala beni suçluyor. Ağzımı bir açarsam hiç kimse kapatamazdı. Şu an abimin evinde olduğumuz için en iyisi susmaktı. - Sibel iyi misin? Zeynebe baktım. - İyiyim niye sordun? - Kendi kendine konuşuyorsun. - Haa o hep oluyor ya boşver. - İstersen konuşabiliriz dedi. - Ya Zeynep senin aklının yarısı gitmiş zaten diğer yarısını da ben almayayım. - Ne? Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ayy benim iç sesimle dış sesim karıştı. - Ya sen hastasın ya başını ağrıtmak istemiyorum. - Yok ya gel benim için sorun değil. - Tamam sen kaşındın. Zaten benim de dertlerim o kadar birikti ki dilim şişti. Zeynep kahkaha att