Kod Adı A.R.S.L.A.N.Ç.A

İntikam Ateşi (8)

Nefes nefeseydik ama hala azgındık. Serkan yırtılmış gömleğiyle beraber kendisini tezgaha yaslamıştı, sanırım bu sefer yırtmıştık. Etrafta kimse yoktu.

-"Hadi eve gidelim, seni evde de yemem lazım."

Sırıtmıştım,

-"Motor bulalım."

Eteğimi düzelterek yürümüştüm, Serkan kemerini bağlıyordu.

Adamın evinde illa boşta bir arabası falan olmalıydı, Serkan cebinden anahtar çıkartıp,

-"Gökhan'ın cebinden aldım, hadi."

Onu takip ediyordum, hala ıslaktım. Ve bir an önce içmeliydim, iki gündür içmemiştim!

Üstümdeki tişörtü çıkartıp, sadece sütyenle kalmıştım. Sigaramı yakıp,

-"Hadi arabayı bul, içmem lazım."

Serkan küfür edip,

-"Sikeyim içmeyi mi düşünüyorsun!"

Omuzlarımı havaya kaldırmıştım,

-"Sana ne ulan pezevenk? İçerim içmem sana mı hesap vereceğim?"

Sonunda Gökhan'ın arabasını bulmuştu, arabayı çalıştırıp önümde durduğunda sonunda binmiştim. Kendimi koltuğa atarak, cebimden kırılmış bir dal sigaramı parmaklarımın arasında gezdirmeye koyulmuştum. Dudağımın arasına sigarayı koyup, çalmak aramaya koyulduğumda Serkan cebinden çakmağını çıkartıp sigaramı yakmıştı. Harbi orospunun sigarasını pezevengi yakıyordu.

Başım o kadar feci ağrıyordu ki, Serkan hıza abanmış bir şekilde arabayı sürüyordu. Virajlardan o kadar keskin geçiyordu ki, göz devirmeye başlamam an meselesiydi.

-"Erkenden öleceğiz, sikik arabayı düzgün kullan!"

Külümü yere atıp ona gözlerimi diktiğimde kaşlarını çatmıştı,

-"Yola odaklanamıyorum aletim o kadar sert ki! Acı çekiyorum Hera, amına kodumun ölümünü şu an düşünecek durumda mıyım?"

Pantolonuna göz ucuyla baktığımda gerçekten yırtılacak gibi duruyordu. Dudaklarımı birbirine bastırmaya çalışıp yutkunmuştum. Serkan gittikçe sinirleniyordu,

-"Evinin amına koyayım!"

Direksiyonu sıkıp,

-"Ara sokakları da sikeyim, trafiğin de..."

Ona bakmadan sigaramı bitirip camdan dışarı fırlatmıştım, Serkan sonunda evimin ara sokağına doğru arabayı park etmişti. Arabadan inip, istifimi bozmadan yürümeye başladığımda beni birden omzuna alıp,

-"Sinirimi seninle atmam gerekiyor."

Gülerek boynuna kolumu attığımda parmaklarımı öpmüştü.

-"Çok yorgunum ama amirim?"

İğneleyici bir ses tonuyla söylediğim için Serkan tek kaşını kaldırmıştı. Dudaklarımın ikisini de kanatana kadar ısırıp,

-"Amirin yer seni."

Popomu avuçlayarak bizi karşıdan karşıya geçirmişti. Evin anahtarının yedeği posta kutumun altında mıknatısla yapılmış bir halde olduğu için Serkan direkt elini posta kutumun altına götürürken,

-"Umarım uykunuz açılmıştır Hera Hanım yoksa geceyi benim nezaretimde geçirmek zorunda kalacaksınız..."

Gülmeye başladığımda elindeki anahtarla kapıyı açmıştı, beni içeri ittirip,

-"Duvara ellerini yasla, üstünü aramam gerekli."

Kapıyı sertçe kapatıp kilitlemişti, tek elimi duvara yasladığımda boğazını temizleyip,

-"İki elini duvara yasla dedim, emrime karşı mı geliyorsunuz?"

Sırıtıp dudağımı yaladığımda bileklerimden tutup ellerimi duvara bastırmıştı. Kalçama erkekliğini dayadığında,

-"Rüşvet kabul ediyorsanız..."

Serkan boynumdan sertçe kavrayıp, vücudumun her bir noktasına elini gezdirmeye başlamıştı. Rüşvet lafıma uzun süre gülüp, kendisini daha çok bana yaslarken,

-"Bunu söylediğine epey pişman olabilirsin Hera Hanım..."

Şortumun düğmesini kopartırcasına açıp, elini çamaşırıma daldırdığında inlemiştim. Boynumu sertçe sıktığında ellerimi duvardan ayırıp kolunu tuttuğumda Serkan sırıtıyordu.

-"Ne oldu? Sizi asla boğmam Hera Hanım sakin olun lütfen."

Boynumu daha çok sıkıp, içime parmaklarını soktuğunda nefesim kesilmişti. Azgın manyak!

Kolunu boydan boya çizerken beni daha sert şekilde parmaklamaya koyulmuştu. Hırıltılı bir şekilde nefes almaya başlamıştı, ona kendimi sürttüğümde dayanamayıp şortumla çamaşırımı tamamen yırtmıştı. Beni duvara sertçe yapıştırıp, pantolonunu bir çırpıda aşağı indirirken tekrar boynumu sıkmaya başlayarak kendisini içime köklemişti. Nefesimi o kadar kesiyordu ki inleyemiyordum bile, gözlerimden yaşlar süzülürken Serkan birkaç dakika sonra kalçama boşalmıştı. Beni parmaklarıyla boşaltıp, dudağımı patlatana kadar tekrar öpmeye başlamıştı. Kanlar boynuma doğru süzülürken ben de onun alt dudağını ısırarak patlatmıştım. Gülmüştü,

-"İçmem lazım...sal beni be adam."

Belimden kavrayıp benimle beraber evimin salonuna gelmiştik. Kendimi koltuğa atarken,

-"Dolaptan bana viskimi ver."

Serkan sigarasını yakıp,

-"Buz?"

Boğazımı temizlemiştim,

-"Viskiye buz koymam bana şişeyi ver."

Serkan viski şişesini bana uzattığında şişeyi ondan alıp kucağıma yaslamıştım. Koltukta duran siyah bol oversize tişörtümü üstüme geçirip,

-"Bu sikik çeteyi nasıl başımızdan kovacağız amir onu söyle?"

Serkan boğazını temizleyip,

-"Atarız güzelim acelesi yok, önce şu işleri halledelim."

Viski şişesini açmıştım, kadehlerden en temiz olanı alıp kadehi doldururken,

-"Beni uğraştırma, sigara ver."

Serkan cebinden bir sigara alıp dudaklarıma yerleştirmişti, saçlarımı tek omzumda toplayıp sigaramı çakmağıyla yakarken,

-"Uğraştırmamam için sebep mi var yoksa? Ortak değil miyiz Hera?"

Sigaradan bir duman alıp,

-"Öyleyiz Serkan, ama annemle babamın izini de bulmam gerekiyor biliyorsun."

Serkan boynumu öpmeye başlamıştı, viskiden bir kaç yudum almıştım. İçtikçe zihnim daha dingin olduğu için net düşünebiliyordum. Serkan'ın saçından çekip,

-"İşleri düzelt, yoksa gerçekten seni çeteye yakalatırım Serkan!"

Serkan iç çekip koltuğun yastığına yumruğunu vurmuştu,

-"Ben yanarsam, sen de yanarsın. Unutma Hera."

-.-.-.-.-.-.-.-.-.-oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🙏🏻