Leyla "Çünkü seni..." dedi ve düşünmeye başladı. "Beni ne?" diye sordum. Hâlâ kolları belimi sıkıca sarmış, kasla kaplı sert göğsüne yaslanmıştım. Bu adamın yanında neden bu kadar zayıf düşüyordum? İçimde bir şeyler değişiyordu. Ona karşı hissettiklerim karışık ve anlaşılmaz bir hal almıştı. "Çünkü seni ruhsuz ve sevgisiz görmek istiyorum," dediği an, kalbimde büyük bir hayal kırıklığıyla baş başa kaldım. Elbette ki "Seni seviyorum" demesini beklemiyordum. Çakır'dan böyle bir şey duymak imkânsızdı. Onun tek istediği beni yıpratmak, incitmek, kendine ait bir oyuncak gibi görmekti. "Bırak beni," diye mırıldandım ve kollarından kurtulmaya çalıştım. Ama uyuzdu bu adam, inatçıydı. Asla kolayca bırakmıyordu beni. Aniden beni altına alarak yerlerimizi değiştirdi. Şimdi Çakır üzerimdeydi, n