Leyla Adam, silahın namlusunu alnıma doğrulttu ve bana bakarak, “Pek de gençmişsin. Ama buraya kadarmış,” dedi. Gözlerinde acımasız bir parıltı vardı. Ve o an... Silah ateşlendi. Dünya bir anlığına sessizleşti. Kulaklarımdaki çınlama sesi havayı doldurdu. Duyduğum patlama sesi beynimi titretti. Gözlerimi kapattım. Ölümü bekledim. Ölmek böyle bir şey miydi? Gözlerim kapalı halde, öldüğümü düşünüyordum. Ölürken gözlerim açık gitmek istememiştim. Ama ölü gibi de değildim, çünkü hala konuşulan sesleri duyuyordum. "Ne yapıyorsun abi? Kızı neden vuruyorsun?" dedi bir adam, dışarıdan içeri girip silahı başka tarafa ateşlemişti her halde. "Neden engel oldun? Her şeyi gördü. Onun da ölmesi gerek." "Emin misin gördüğüne?" "Görmese bile artık duyarak haberi olmuştur." "O zaman bizimle götür