Minel Karan Alp’in ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. O çok dengesiz davranıyordu. Neden bunları yapıyordu? Ben yüzüne bakakalırken o sadece yola bakıyordu. Nereye gittiğimizi söylememişti. Sadece bizi kimsenin bulamayacağı bir yere gidiyoruz deyip İstanbul’dan çıkmıştı. Biraz uzak bir yer olduğunu anlamıştım. Ben hala onun yüzüne bakarken kaçamak bir bakış atınca kafamı cama çevirdim. Yanağımı avcuma bastırdım. Eve geldiğinde apar topar gidiyoruz demişti. Yanıma hiçbir şey alamamıştım. Zaten her şey çok ani olmuştu. Üstüne Karan Alp’in söylediği şey devamlı beynimde yankılanıyordu. Babama rest çektim demişti. Bunu benim için mi yapmıştı? Seni öğrendi demişti. Babam, babasına bile yalan söylemişti. Yapayalnız olduğumu böyle daha iyi anlıyordum. Artık gerçek değilim gibi hissediyordum