Karan Alp Bacak bacak üzerine atmış, onu beklerken dışarıda kızılca kıyamet kopuyordu. Çığlıklar, itfaiye sesleri… Hepsi birbirine karışmıştı. Bir de pencereye yansıyan alevlerin rengi… O alevlerin rengi bana geçmişi hatırlatmıştı. Geçmişte de sevdiklerim aynı o alevin rengi gibi yanmıştı. Şimdi de onların canı yanacaktı. Ben o alevleri izliyordum. O alevlerin gücü… O acının rengiydi… Bu sefer bana acıyı değil, intikamın büyüklüğünü göstermişti. Dudağımın kenarı kıvrıldı. Elimdeki viski bardağını kafama diktim. Ben ve Barın rahat, deri koltuklara yayılmış, yan yana içkimizi yudumluyorduk. Barın elindeki bardağı kaldırıp bana uzattı. Bardakları tokuşturduk. “Zaferimize!” dediğinde sırıttım. “Zaferimize!” dedim. İkimiz yan yanayken bizi yenebilecek tek bir insan bile yoktu. Barın ot