When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Arkamızdaki adamın sesi, o an havadaki tüm gerilimi daha da keskinleştirdi. Bedenim korkudan titredi, başıma dayanan soğuk metalin ağırlığını daha fazla hissediyordum. Ateş, gözlerindeki şaşkınlıkla bana dönüp baktığında, yüzündeki korku her şeyin ciddiyetini daha da artırdı. Adam, silahını başıma daha da bastırarak "Kızı bırak, yoksa bunun beynini dağıtırım!" diye tehdit etti. Ateş’in yüz ifadesi, bu tehdit karşısında değişti. Yüzündeki korku yerini öfkeye bıraktı. Sesini yükselterek, "Bırak o silahı! Ona bir şey olursa yedi ceddini sikerim!" diye bağırdı, sesi yankılandı. O an içimde bir ürperti hissettim. Ateş’in sesi hem öfkeli hem de korku doluydu. Ablam Aslı’nın sadece ayaklarındaki bağ çözülmüştü ve tam o anda hareket etmeye cesaret edemiyordu. Adamın gelişini fark edememiştik; b