When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Ateş arabayı çalıştırdıktan sonra yavaşça yola çıktık. Bir araba önümüzde, iki araba da arkamızdaydı. Geriye kalan üç araç ise yavaş yavaş araçlara katılmaya başladı. Bu adamlar, etrafa yayılan diğerleriyle birlikte adeta profesyonel bir ekip gibiydiler. Ateş, aniden bana dönerek gözlerimin içine baktı. "İyi misin? O şerefsiz sana bir şey yaptı mı?" diye sordu, sesinde merak ve endişe vardı."İyiyim, merak etme," dedim, onu rahatlatmaya çalışarak. "Zaten uyandığımda, seni görmeye geleceğimizi söyledi." dedim. "İyi olmamı boşver de," dedim, gözlerimi ondan ayırmadan, "artık bu olayı anlatacak mısın?" Sesimdeki kararlılığı fark etmiş olmalıydı. Bu saçma kaçırılma olayının ne olduğunu gerçekten merak ediyordum. Uyandığım gibi hemen geri Ateş'e götürülmem kafamı kurcalıyordu."Eve gidince kon