Hakan Kıraç'tan
Üzerimi değiştirip hastaneden çıktım arabama binip bana ait olan evime gitmeye başladım sevdiğim kadın başkası ile evlendikten sonra kendimi her şeyden geri çektim sadece mesleğime odaklandım annem babam abilerim ablalarım ne kadar çabaladılarsa kabul etmedim evlenmeyi Medine olmayacaksa başka kimse olmayacak dedim geriye çekildim
1 saat sonra evime gelmiştim Polat, Efnan ve Medine kapının önünde bekliyorlardı Medine'yi görünce gözlerim doldu 4 yıldır hiç görmemiştim onu hala çok güzeldi ama çökmüştü yıpranmıştı ben ona dalmış seyr ederken araba sesi geldi kafamı çevirip baktım Poyraz gelmişti o da arabasını park edip indi yanımıza gelip Efnan'ın yanına durdu evin kapısını açıp girmelerini bekledim onlar girdikten sonra bende girdim salona geçip oturduk Polat derin bir iç çekip cebinden telefonunu çıkartıp bişeyler yapıp bana uzattı
Elinden alıp baktım bir tane ses kaydı iki tane de video vardı üçünü önce sesi açıp dinledim sonra videoları izledim gözlerim anında Medine'yi buldu ağlıyordu tiryakisi olduğum yeşil gözleri kan çanağına dönmüştü sonra gözlerimi Polat a çevirdim o da kızarmış gözleri ile bana bakıyordu
şuan ne demeliyim ne yapmalıyım hiç bir fikrim yoktu ama bildiğim tek bir şey varsa o da bunu onların yanına bırakmayacağım dı böyle bir şey yapıp 19 yıl boyunca sevdiğimin acı çekmesine sebep olmuşlardı asla yanlarına bırakmayacaktım ben yıllardır sevdiğim kadına onun rızası olmadan dokunduğumu düşünüp kafayı yiyordum meğerse onların yüzündenmiş
Efnan ağlamaklı çıkan sesi ile konuştu tüm gözler ona dönmüştü ve tam da güzel bir soru sormuştu tam ortama uygundu
Efnan: Şimdi ne olacak peki?
Poyraz: Efnan haklı şimdi ne olacak?
Evet haklıydılar ne olacaktı şimdi Polat beni kabul edecek miydi Medine o itten boşanıp benimle evlenmeyi kabul edecek miydi hiç bir şey bilmiyordum ne demem lazım onu da bilmiyordum ki kafam durmuştu sanki
Polat: Her şey doğru mu yani gerçekten sen benim babam mısın?
Diyen oğluma döndüm kafamı salladım onaylar şekilde 3 defa test yapmıştık hem anne karnında iken hemde doğumdan sonra ve evet o benim oğlum du yavaşça ayağa kalktı ve karşıma geçti bende ayağa kalktım hızlıca kollarını bana sardı bende vakit kaybetmeden sarıldım ona 10 dakika kadar bir süre öyle kaldık sonra ayrıldı benden yan yana oturduk annesine döndü
Polat: O adamdan boşan ana
Dedi Medine tebessüm etti sonra da cevap verdi oğlumuza verdiği cevap hepimizi çok mutlu etmişti böyle bir şey beklemiyordum orası kesindi kimse beklemiyordu
Medine: Biz boşanalı çok oluyor oğlum
Efnan: Nasıl yani anne?
Medine: O otel odasına geldiği gün boşadı beni baban
Efnan: Anne o zaman ne diye kaldık o adamın zulümüne boyun eğdik boşu boşuna biz orada
Medine: Küçüktünüz kızım gidecek yerimiz de yoktu
Deyince hemen ben araya girip konuştum gözlerine bakarak
Ben: Ben sana dedim Medine ben size bakarım dedim
Bişey demedi sustu Poyraz konuştu bu sefer de
Poyraz: Ne yapacaksınız amca evlenecek misiniz?
Deyince duraksadım oturduğum yerden kalkıp Medine'nin önünde diz çöktüm tıpkı yıllar öncesin de ki gibi ellerini tutup konuştum
Ben: Bu sefer de reddetme beni Medinem evlen benimle nolursun
Medine: Tamam ama bir şart ile
Ben: Kabul her ne ise kabul
Medine: Sadece nikah kıyılacak başka bir şey istemiyorum Hakan
Ben: Hayır değil kabul falan olmaz davullu zurnalı düğün yapıcaktım ben sana
Medine: Ben istemiyorum Hakan
Ben: Ama gülüm olmaz ki böyle
Medine: Kızım evleniyor oğlum boyumu da geçmiş asla olmaz Hakan
Ben: Medinem etme hiç mi istemedin hiç mi hayalini kurmadın 21 yıl önce sadece bir nikah ile evlendin hiç demedin mi düğünüm olsaydı keşke diye
kafasını hayır anlamında iki yana sallamıştı derin bir nefes aldım sıkıntı ile gözlerine baktım kararından dönmezdi artık eminim keçi inadı vardı benim sevdiğim de
Ben: Peki tamam öyle olsun ama kapının önünde 1 saat davul çaldırırım
Medine: Ne anlamı kaldı o zaman?
Efnan: Anne sadece bir saatlik ya yarın bizim nişanımız var ertesi günü sizin nikahı da aradan çıkarırız
Ben: Bak kızımız da babasından taraf görüyor musun?
Deyip Efnan'a göz kırptım onun da gözleri dolmuştu ama ona rağmen gülümsedi
Medine: Yarım saat
Ben: 1 saat Medinem
Medine: Peki tamam
Ela Efnan Yıldırım'dan
2 saat kadar sonra Poyraz gitti Hakan amca bize birer tane oda verdi ve hepimiz odalarımıza çekildik cam dışarıya bakınca yanıldığımı farkettim Annem ve Hakan amca bahçede oturmuş konuşuyorlardı galiba duş almak istiyorum ama burada kıyafet yoktu bugün çok gezmiştik ve sıcak olduğu için baya terlemiştim kendimi pis hissediyordum
telefonumu alıp Poyraz'ın numarasına tıklayıp aradım 2 ci çalışta açtı hemen
"telefon konuşması"
Poyraz: Efendim gülüm
Ben: Poyraz napıyorsun?
Poyraz: Şirketteyim gülüm otele geçicem şimdi de sen ne yapıyorsun?
Ben: Evdeyim ben de duş alacağım
Poyraz: Hmmm duş alacaksın ve beni arıyorsun peki neden bu bir davet mi yoksa sözlüm hanım?
Ben: He Poyraz sende gelmek istemez misin?
Poyraz: Öyle çok isterim ki Efnan bilemezsin inan ki
dedi derin bir iç çekerek ne oluyordu bu adama Allah aşkına sözlendikten sonra bir tuhaf olmuştu
Ben: Poyraz azdın mı sen?
Poyraz: Evet Efnan çok fena azdım yardım et bana
Deyip kahkaha attı bir de benimle dalga geçiyordu gerizekalı pis adam
Ben: Poyraz giyecek kıyafetim yok
Poyraz: Tamam gülüm yarım saate oradayım
Ben: Tamam bekliyorum
"telefon konuşması bitti"
Deyip kapattı bende yatağa uzanıp sözde ki çektiğimiz fotoğraflarımıza bakmaya başladım ne kadar da yakışmıştık Poyraz ile Poyraz çok yakışıklı bir adamdı her genç kızın hayalini süsleyen bir adamdı hatta Mardin'de ki bağzı kızlar belki bir gün Poyraz onları ister diye gelen görücüleri reddediyorlardı durduk yere bir sürü düşman edindik kendimize gördün mü
Poyraz'ın teklifini kabul ettikten sonra bir süre hatta uzunca bir süre düşündüm evlendikten sonra Poyraz dan boşanmak ister miydim bence istemezdim çünkü Poyraz her şeyi ile mükemmel bir adamdı onda ne kusur bulacağım da boşanmak isteyeceğim hem belki ben boşanmak istemesem o isterdi ona bunu yapmaya hakkım yoktu
telefonumun tekrardan çalması ile düşüncelerim den arınıp arayana baktım Poyraz arıyordu yuh ne ara ışınlandı mı geldi yoksa
"telefon konuşması"
Poyraz: Güzelim ne istediğini söyleyebilir misin ne getireyim sana?
Ben: İç çamaşırı ve uyurken giyebileceğim her hangi bir şey ha bir de yarın kuaföre giderken giyebileceğim bir kıyafet daha istiyorum canım
Poyraz: Tamam güzelim renk fark eder mi?
Ben: Hayır fark etmez
Poyraz: Tamam gülüm görüşürüz
Ben: Bayssss
"telefon konuşması bitti"
Deyip kapattı yine o benim ile böyle konuşunca çok tuhaf oluyordum sanki dünyanın en güzel kızı benmişim gibi olan bakışları içimi ısıtan gülümsemesi beni özel hissettiren sözleri bana aşık olduğunu düşünmekten alı koyamıyordum kendimi arcaba olabilir mi ki böyle bir şey Poyraz bana aşık olabilir miydi ki?
Düşüncesi bile kalbimin hızla çarpmasına sebep oluyordu eğer gerçekten böyle bir şey olursa asla boşanmazdım ondan bunu düğüne kadar öğrenmem gerekiyordu aşıksa eğer boşamayıp gerdek gecesinde ise sevişecektim onunla çünkü onu başkasına kaptırma gibi bir düşüncem yoktu eğer bana aşık değilse bile 1 yıl içerisinde onu kendime aşık etmem gerekiyordu onu başkasına kaptırma düşüncesi bile sinir bozucu iken gerçek olmasını kaldıramazdım
Ama ben bunu nasıl öğrenecektim bir süre düşündüm birinin onu konuşturması gerekiyordu kim yapar bunu kim yapar kim yapar Aslan olmaz İkizler Delal ve Dilara olmazdı Akın evet evet Akın araların daki en aklı başında olan kişi Akın evet o konuştururdu Poyraz ı
Hemen rehbere girip numarasını bulup aradım 3 cü çalışta açtı
"telefon konuşması"
Akın: Efendim yenge
Ben: Merhaba Akın nasılsın?
Akın: İyiyim yenge sen nasılsın?
Ben: Sağol bende iyiyim
Akın: Allah iyilik versin yenge
Ben: Teşekkür ederim sana da. Akın ben senden bir şey isteyeceğim
Akın: Buyur yenge seni dinliyorum
Ben: Bu sana anlatacaklarımdan kimsenin haberi yok ben ve Poyraz hariç şimdi bir de sana söyleyeceğim lütfen sende kimse ye söyleme olur mu?
Akın: Söz yenge yemin ederim ki kimseye söylemem
Ben: Babam beni Eraslan'ların oğlu Erkan Eraslan'a kuma olarak verecekti ben de Poyraz ı aradım bir çözüm yolu bulup beni kurtarsın diye o da bana "Benim ile evlen kuma olarak evlenmekten kurtulursun 1 sene evli kalır sonra anlaşamadığımızı söyler boşanırız" dedi bende kabul ettim
Akın: Nasıl yani şimdi sizin evlilik sahte mi?
Ben: İşte onu öğrenmem için de sana ihtiyacım var Akın
Akın: Ne yapmam gerekiyor Yengem emret yeter?
Ben: Poyraz ile konuşacaksın Akıncığım
Akın: Ne konuşacağım sevgili yenge ciğim?
Ben: Bana karşı hislerinin olup olmadığını Akın sen zeki bir adamsın yaparsın
Akın: Ne zaman yapayım yenge yani konuşayım?
Ben: Bugün Akın bugün onunla konuşmak istediğini söyle
Akın: Tamam yenge ben seni konuşurken ararım dinlersin sonra iki saat sana anlatamam anlamassın da zaten
Ben: Senin kafanı kırarım çocuk
Akın: Hadi bay bay yenge
"telefon konuşmasi bitti"
deyip kapattı gerizekalı bugün de abi kardeş hepsi yüzüme kapatıyorlar telefonu daha konuşmadan kalbim ağzımda atıyordu resmen ya gerçekten Poyraz bana aşıksa Allah'ım düşüncesi bile mükemmel yaaaa aaaa biraz yerimde tepindim ve Poyraz'ın gelmesini bekledim
2 saat sonra
Son olarak saçlarımı da kurutup kendimi yatağa kelimenin tam anlamı ile fırlattım oh be duş almak gibisi yoktu bu hayatta en zevk aldığım şeylerin 3 cü sırasında duş almak var süper bişey uzanmış bir şekilde tavanı izlerken gözlerim kapanmaya başladı tam uyku moduna girmiş iken telefonum çaldı gözlerimi açıp telefonumu aradım baktım komidinin üzerinde
eğilip aldım arayana baktım Akın arıyordu hemen yerimden doğrulup oturur pozisyon a geçtim üstte de mesaj bildirimi geldi Akın bir de mesaj yazmıştı
"Arıyorum sakın sesini çıkarma sesini kapat sen en iyisi ciyaklarsın da beni de rezil edersin"
Bunun hesabını sonra soracaktım telefonumu yatağa bırakıp aramayı onaylayıp hoparlör e aldım dediği gibi de sesi kapatıp sanki karşımda gibi telefona odaklandım önce bir iki dakika ses gelmedi ardından Akın'ın o cartlak sesi duyuldu aman öyle dediğimi duymasın sakın bir de onun tripleri ile uğraşamam😁
Akın: Benim ki işte böyle abi peki senin ki nasıl?
Poyraz: Ne nasıl kardeşim evleniyorum işte?
Akın: Abi isteseydin her şekilde karşı çıkabilirdin Haşim'e neden direk evlenelim dedin?
Önce ses kesildi ardından Poyraz ın derin bir iç çekme sesi duyuldu hemen sonra da o kalın ve erkeksi sesi duyuldu kalbimi yerinden sökecek o sözleri söyledi
Poyraz: Seviyorum Akın ben 15 yıldır Efnan'ı delicesine seviyorum hem de çok seviyorum
Akın: Efnan yengemi tüm aile olarak hepimiz çok seviyoruz zaten abi
Poyraz: Öyle bir sevgi değil Akın ben ona aşık olmaktan bahsediyorum ben Efnan a aşığım Akın hemde çok aşığım
Demesi ile sanki beni duyacaklar gibi iki elimi de ağzıma kapayıp bağırdım oysa ki ses kapalıydı istesem de duyamazlardı beni
Akın: Yengem peki abi o ne hissediyor?
Poyraz: O beni sevmiyor Akın evlendikten 1 sene sonra ayrılacağımızı biliyor ama ben ayrılmak istemiyorum Akın 1 yıl içerisinde onu kendime aşık etmem gerekiyor onu bir başkası ile görmeyi kaldıramam Akın dayanamam
Öyle bir şey yapmana gerek yok Poyraz bunu duymayı bekliyordum bende zaten sen istesen de boşanmam senden
Akın: Umarım istediğin gibi olur abi
Poyraz: Umarım kardeşim umarım
Sabah saat 10
gözlerimi annemin sesi ile açtım tepemde durmuş elini beline yerleştirmiş bir şekilde bana sinirle bakmaya çalışıyordu ama pek beceremiyordu çünkü o bize asla kıyamaz ve kızamazdı
Annem: Ne yapacağız senin bu uykunu biz Efnan hanım ha kalk kızım kalk senin nişanın var bugün benim değil
demesi ile hızlıca yataktan fırladım nişan evet bugün benim nişanım vardı kuaföre gidip hazırlanmam gerekiyor benim gelin oluyorum ben gelin gelin banyoya gitmeye çalışırken bir yandan da anneme söyleniyordum
Ben: Anne daha erken niye uyandırmadın yaaaa?
Annem: Yavrum ben seni saat 8 den beridir uyandırıyorum ama sen alarm erteler gibi erteliyorsun beni
Ben: Tamam ben duş alıp geliyorum anne
Annem beni onaylayıp çıktı duşa girip 15 dakika da hızlı bir şekilde yıkanıp çıktım dün Poyraz ın getirdiği kıyafetleri giyinip çıktım odadan annem kahvaltı hazırlamıştı tam oturacaktım zil çaldı koşarak gidip açtım Poyraz gelmişti onu görünce dün ki konuşmaları geldi aklıma otuz iki diş sırıtmaya başladım
Ben: Hoş geldin
deyip yanağından öptüm o da benim yanağımdan öpüp gülümsedi
Poyraz: Hoş buldum güzelim
kenara çekilip girmesini bekledim içeriye girince kapıyı kapattı beraber mutfağa girdik annemler oturmuş bizi bekliyorlardı
Poyraz: Günaydın selam aleyküm
"Aleyküm selam"
dediler aynı anda sonra Hakan amca konuştu tehditkar bir şekilde Poyraz a bakarak
Hakan Amca: Hayırdır damat sabah sabah bizdesin noluyor?
. Poyraz da güldü hiç bozmadı Hakan amcayı ve aynı şekilde karşılık verdi
Poyraz: Kızın ile bugün nişanımız var amca onu alıp kuaföre götürmem gerekiyor
5 saat sonra düğün salonunda Poyraz dan
Ben: Asya bak beni çıldırtma abim çekil ben nişanlımı görücem
Asya: Olmaz abi uğursuzluk getirir göremezsin Efnan yengemi
Ben: Abim çekil bak sinirleniyorum
Asya tam konuşacaktı ki koridorun sonunda gelinliği ile bana doğru koşarak gelen sevdiğimi gördüm bende hızlı adımlar ile ona doğru ilerleyip kollarımı beline sarıp kucaklayıp dolandırdım o da kollarını boynuma dolamıştı burnumu boynuna değdirip derince kokladım onu mis gibi kokuyordu kafasını kaldırıp gözlerime baktı çocuksu bir şekilde dudaklarını büzdü gözleri de aynı hızla dolmuştu
Efnan: Poyraz ben seni görmek istedim ama kimse izin vermedi bende sana kaçtım iyi yapmış mıyım?
yanağını okşayıp okşadığım yerlere de birer öpücük kondurdum ve konuştum
Ben: Çok iyi yapmışsın boncuk gözlüm yoksa ben kardeş katili olacaktım seni biraz daha görmeseydim eğer
Alnından da öpüp kollarımı beline daha sıkı sardım bir süre koridorun ortasında öylece kaldık sonra ayrıldım ve onu baştan aşağı süzdüm gözlerim dolmuştu onu böyle görünce daha önce hayalini bile kuramayacığım şeyin şimdi gerçek olması o kadar güzel ki anlatamıyordum kelimelerim yetmiyordu
Ben: Prensesler gibi olmuşsun Sevgilim
Onun da gözleri dolmuştu ama neden ki gülümsedi gözleri kısılmıştı
Efnan: Ben gerçek bir prenses'tim unuttun mu yoksa Poyraz Ağa
Ben de gülümsedim unutmamıştım ben onunla ilgili hiç bir şeyi unutmamıştım ki unutamıyordum gerçi unutmayı da denemiyordum
Ben: Nasıl unuturum be gülüm unutmadım
Aslan: Hasret gidermeniz bitti ise inin artık aşağı hadi
kolumu Efnan a uzatıp bekledim koluma girince yavaşça yürümeye başladık o lacivert bir gelinlik giymişti koyu lacivert ben siyah bir takım koyu lacivert gömlek giyinip ceketimin cebine de lacivert bir mendil koydum çok uyumluyduk sanki birbirimiz için yaratılmış gibiydik
Merdivenlerden aşağı indik başımızdan aşağı Efnan'ın sevdiği gibi sarı laleler serpildi köpükler sıkıldı kamera çekim yapıyordu bir birimize döndük gülümseyip tekrardan önümüze dönüp yürümeye devam ettik merdivenleri bitirip ortaya geçtik ve dans etmeye başladık onun elleri omuzlarıma yakın bir yerde göğsüme temas ediyorken benim kollarım onun ince belini sıkıca sarmıştı
Birbirimizin gözlerinin içine bakarak dans etmeye başladık onun seçip istediği müzik ile birbirimz de kaybolmuştuk resmen sanki sadece biz vardık bu kocaman düğün salonun da
Senin eşkin meni düşürdü dile
Neçe aşık olur bülbüller güle
Senin eşkin meni düşürdü dile
Neçe aşık olur bülbüller güle
Hasret çektim, gönül verdim
Seni sevdim men
Hasret çektim, gönül verdim
Seni sevdim
Böyle bir güzele eşkimi tezele
Şiire gazele gönül verdim
Şiirle gazele
Böyle bir güzele eşkimi tezele
Şiire gazele gönül verdim şiire gazele
Eger menden ayrı gezip dolansan
Menım bu eşkime yigane kalsan
Eger menden ayrı gezip dolansan
Menım bu eşkime yigane kalsan
Alışaram od tutaram
Hem yanaram men
Alışaram od tutaram
Hem yanaram men
Bunu da bilmerem sensiz men gülmerem
Könlümü vermerem heç kese men könlümü vermerem
Bunu da bilmerem sensiz men gülmerem
Könlümü vermerem heç kese men
Könlümü vermerem
şarkı bitince yerimize geçip oturduk ve nişan başladı herkes oynamaya başladı çok kalabalıktı Mardin ın hepsi buradaydı sanki bir süre oturup Efnan ile ilgilendim sonra kalkıp misafirlere selam verdim bir kaç arkadaşlara selam verdim biraz oyalandım tekrar Efnan'ın yanına geldim kolumdaki saate baktım çoktan 1 buçuk saat bitmişti bile ve biz bir kez daha dans edip oturduk
bir süre daha oynandı ve beklediğim o an gelmişti sonunda kalkıp Efnan'ı da kaldırdım ve salonun ortasına getirip durdum güzel sevdiğim anlamsız bir şekilde ne yaptığımı sorgular gibi bakıyordu bana gülümseyip göz kırptım Aslan gelip mendili Efnan'a verdi onun için özel yaptırmıştım tam onun istediği gibi
Akın da şarkıyı ayarladı ve yanımıza geldi sadece Kıraç'lar olarak halay çekicektik ve halay başı Efnan olacaktı sıraya dizildik Efnan ben babam annem kemal amcam Feride yengem Hakan amcam Medine teyze meltem halam Gözde halam Akın Aslan Delal Dilara Devran Mert Asya ve Polat
hepimiz dizildik ve Şevko çaldı oynamaya başladık en hareketli tarafında Efnan bana döndü bende ona elinde ki mendili benim kafamın üzerinde ki üç defa dolandırıp hava da sallamaya devam etti şarkı bitince masaya geçip oturduk takı töreni olacaktı Efnan bana seslendi hemen eğilip ne dediğini iyice duymak için kulağımı dudaklarına yaklaştırdım
Efnan: Poyraz ben takı töreni istemiyorum ayaklarım ağrıdı
Ben: Tamam bitanem ben anneme söyleyip geliyorum
kafasını sallayıp onayladı beni yanından kalkıp annemi aramaya başladım kapının orada babam ile konuşup gülüyorlardı yanlarına gidip durdum
Ben: Anne biz takı töreni istemiyoruz
Annem: Ben tahmin etmiştim ve hallettim takılacak olanlar toplanıyor zaten
Deyip arkamı işaret etti dönüp baktım Aslan ve Polat sinirli bir şekilde kağıt kalem ile kimin ne kadar taktığını yazıyorlardı ve bunu istemeden yaptıkları o kadar belli oluyordu ki gülmek istedim ama kendimi sıktım çok komik gözüküyorlardı tekrar dan Efnan'ın yanına dönüp annemin halletiğini söyledim gülümseyip teşekkür etti
yarım saat sonra nişan sona ermişti herkes tebrik edip gidiyordu sadece biz kalmıştık Salonda takılan takıları eşyaları da alıp çıktık salondan önce güzel bir yemek yedik sonra tatlı yedik dış çekime gittik güzelce bir sürü fotoğraf çekip geri geldik önce Efnan'ı eve bıraktım ardından da ben eve geçtim
Hem çok güzel bir gün dü hem de bir o kadar da yorucuydu ama çok güzel olmuştu Efnan zaten güzeldi daha bir güzel olmuştu melek gibiydi benim sevdiğim melek gibi