Afra yanında Oğuz ile şirketten içeriye adım atarken ayakları onu geri geri gitmeye zorluyordu. Devrim ile karşılaşmaya hazır değildi hâlâ. Zorlu geçen bir haftanın ardından onun yüzünü görecek olmak dizlerinin bağını çözüyordu. Unutacağım demekle unutulmuyordu. Öyle kolay değildi ki kalbindekini bir anda söküp atmak. “Hadi Afra,” diyen sesle kendine geldi ve kapıda dikildiğini fark etti. Başını iki yana sallayarak Oğuz’un peşi sıra asansöre yöneldi. Devrim onu görünce ne yapacaktı acaba? İki kez toplantıyı ertelemek zorunda kalmıştı çünkü kendini onunla yüz yüze gelecek kadar cesaretli hissedememişti. Şimdi de cesaretli değildi ama daha fazla ertelemesi mümkün değildi. Güle oynaya imzaladığı anlaşma çok kısa zamanda kâbusu olmayı başarmıştı. Proje bitene kadar nasıl dayanacaktı ona uzakt