Yazardan...
Zaman kanlı bir bıçak gibi acımasızca gırtlağa dayandığında,tek teselli acılarına sarılmak mıydı?Yoksa acılara çare bulabilmek miydi?
Küçücük bedenlerde biriken acılara nasıl çare olunacaktı peki?Kaderin acımasız oyunu kanlı elleri arasına almış,oradan oraya savururken,bir baba evladının ölümünü'mü izleyecekti?
İvan telefonda aldığı haberden sonra yüreğinin sıkışmasıyla yanında kardeşi bildiği adamla birlikte Hastane'ye ulaşmışlardı.
Yanında desteğini bir kere bile eksik etmeyen Aldon neler olduğunu merak etsede bir kere bile soramamıştı İvan'a.
Nefes,nefese kalmış halde oğlunun alındığı alana girmek istediğinde hemşireler önünü kesmiş acil müdahale yaptıkları için içeriye girmelerine izin vermemişlerdi.Küçük oğlu Alex'in neden buraya getirildiğini durumu ne kadar kötüydü bilmiyordu.
Geçen saatlerin ardından sıkıntıyla oturduğu duvar dibinden kalktığında,ellerini saçlarından geçirip hırsla çekiştirdi.Anlamıyordu,kafası karışmıştı kime sorsa cevap alamamış ve alamadığı boş cevapların karşısında deliye dönmüştü.
Ağzına gelen küfürleri bastırırken,en son raddeye gelmiş dayanamamış"Lanet olsun!Şu siktiğimin Hastane'sinde neden kimse birşey söylemiyor?Neden!"diye kükrediğinde oturma koltuklarına tekmelerini savurup yerlere dağıtmıştı.Etrafındaki insanlar İvan'ın tavrından dolayı,şaşkınca olanı biteni izlerken İvan çıldırmanın eşiğindeydi.
Saatlerdir oğlundan haber alamamıştı ve Alex'i aldıkları odaya girmesine zaten izin vermemişlerdi.Oğlunu merak ediyordu,onu deli gibi merak ediyordu.Yan tarafta oğlunun bakıcısını gördüğünde öfkeyle kadının üzerine yürüdü"Oğluma ne oldu!Sôyle çabuk!"diye dişlerinin arasından söylediği sözlerine belinden çıkarmış olduğu ve kadının başına dayadığı silahıda dahil di.
Patronunun öfkesinden korkan kadın korkuyla titrerken,ağzından dökülen her bir kelime sanki kekemeymiş gibi konuşmuştu.
"Be-Ben...Efendim üzgünüm"
"Düzgün konuş anlamıyorum!"
Kadın ağlayarak"Efendim Alex bayıldı,ağzından,burnundan kan gel-"derken"Yeter!Yeter sus!"diye göğsüne oturan acıyla yaralı bir hayvan gibi bağıran İvan hemen kadının yanından uzaklaşmıştı.
Geçen saatlerin ardından Yanlarına gelen sarışın Hemşire Alex'in odaya alındığını,durumunun iyi olduğunu ve Alex'in Doktor'un kendi odasında İvan'ı beklediğini söylemişti.
Doktor'un odasına gitmeden önce saatlerdir olduğu gibi bir atmaca gibi gözlerini etrafta gezdirirken lanet karısının gelmemiş olduğunu gördü.Carla'yı son bir kez daha aradığında yine kapalı olan numarayla dişlerini sıktı.
Daha fazla vakit kaybetmeden Aldon ile birlikte Doktor'un odasına ulaştılar.İçeriye giren iki iri yarı adama hayranlıkla bakan kadın Doktor kendisine güçlükle gelirken,konuşacağı kelimelerini zorlukla toparlayabilmişti.
"Merhaba ben Dina"diye nezaketen tanışmak isteyen kadın iki adamın yüzlerine beklentiyle baktı.
"İvan!"
"Aldon"
"Pekala.Küçük Alex'in babası hanginiz?"diye sordu.
"Oğlumun neyi var Doktor!?"
Kadın Doktor karşısındaki iri adamın keskin grilerine baktığında yutkunurken"Bay İvan,oğlunuz saatler önce buraya getirildiğinde baygın bir halde ve üstelik yüksek ateşliydi.Üstelik burnu kanamış haldeydi.Saatlerdir yapılan testler ve tahliller sonucunda?"deyip susan Doktora meraklı grilerini diken adam sabırsız bir tınıyla"Sonucunda ne?"diye sordu.
"Üzgünüm.Gerçekten çok üzgünüm"
"Söyle artık Doktor!"
"İvan sakin ol!İzin ver açıklasın Doktor hanım"diyen Aldon'a minnettar bir şekilde baktı Doktor.
"Çok üzgünüm.Oğlunuz Alex lösemi"
Duyduklarıyla iki adamda şaşkınca Doktor'un suratına bakarken İvan"Nasıl yani?"diye sordu inanamayan gözlerini Doktor'un üzerinden çekmeden.Doktor Dina"Yani oğlunuz Alex kan kanseri Bay İvan"İvan duyduklarından sonra kahkaha atmaya başladı.
Sinir krizi geçiren adama acıyan gözlerle bakan Aldon,İvan'ın omzuna dokunarak gözlerinin içine bakmaya çalışırken"İvan kendine gel!"diyerek omuzunu sıktı
"Duydun mu?Lösemi dedi!Kan kanseri dedi benim oğluma!Benim oğluma lösemi dedi!"diye bağırırken hem gülüyor hemde sinir krizi geçiriyordu.
Dakikalarca durmayan kahkahalarının sonucu suratına patlayan Aldon'un tokatıyla kendine gelen adam dakika'lardır kendisini sıkma'nın ağırlığıyla kardeşi bildiği adama sarıldığında ağlamaya başlamıştı.
Doktor Dina"Bay Aldon.Siz bey'fendiye bir sakinleştirici yaptırın isterseniz,daha sonra tekrar konuşuruz"dediğinde.Doktor'un odasından yıkık halde çıkarken,omuzları yılların tonlarca ağırlığını taşıyor'muşcasına çökmüştü.
Hastane'nin bahçesine çıktıklarında Aldon ne yapacağını ne söyleyeceğini bilmezken kardeşine destek oluyordu,ama İvan'ı ilk defa böyle yıkılmış halde görüyordu.Yaşadıkları hayatın kötülüğüne zorluğuna katlanan kardeşi ilk defa yıkılmıştı.
"Benim oğlum daha iki yaşında Aldon!"derken gözleri karşıya boş bakışlarla bakıyordu"Nasıl olabilir böyle birşey?O...O daha çok küçük!"
Aldon gözünden damlayan bir damla yaşı silerek"Bir çaresini bulacağız!Sana söz veriyorum bir çaresini bulacağız!"
İvan kardeşine bakarken inanmak istiyordu.Oğlu daha çok küçüktü,dayanamazdı,korkardı,Alex'in küçük bedeni bunca şeye nasıl katlanacaktı?
İvan boğazındaki yumruyu güçlükle yutarken kızarmış gözlerini kardeşine dikti"Gözlerimin önünde oğlumun ölümünü izleyemem Aldon!"
"İzlemeyeceksin İvan!Doktor'la konuşup bir çaresini bulacağız kardeşim"
İki adamda oturdukları bank'tan kalkıp Doktor'un odasına gideceklerinde,İvan yürüyerek kendisine doğru gelen kadına sinirle dikkat kesildi.
Aldon İvan'ın kolundan tutarken"İvan sakin ol!"diye uyardı.Gerçekleri hiç bir zaman İvan'a söylememişti ama Carla'yı Aldon'da asla sevmiyordu.İvan'ın yokluğundan fırsat bulduğu zamanlarda Carla'nın bakışlarından rahatsız olmuş,ve hep kendisini geri çekmişti.Birazcık yüz verse üzerine yapışacak bir tip olduğunu biliyordu.Ailesiyle çocuğuyla ilgilenmeyen sadece anne vasfı olan işe yaramaz bir kadındı Carla Aldon'un gözünde.
Aldon,İvan'ın birazda olsa sakin kaldığına inandığında evli çiftin yanından uzaklaşırken,Carla her zamanki soğuk umursamaz tavrıyla İvan'a baktı"Eve geldiğimde hizmetliler söyledi Alex'in hastaneye getirildiğini.Neyi var neden geldi"diye sordu.
İvan soğukça Carla'ya baktığında kendisini sakinlestirirken"Neden soruyorsun Carla?Çok mu merak ediyorsun Alex'in durumunu?"dedi.
"Merak etmesem buraya gelmezdim İvan!"
"Geldinde ne oldu!Saatlerdir arıyorum seni,bir kere cevap vermedin!Nasıl annesin sen!"
"Sen benim anneliğimi sorgulayamazsın İvan!"
İvan karşısındaki kadının boğazına sinirle yapışırken"Öylede bir sorgularım ki Carla!Seni geldiğin o çöplüğe geri gönderirim!"diye bağırdı Carla'nın yüzüne.
"İv-İvan...Dur...Dur lütfe-n bırak canımı yakıyosun"
Etrafraki meraklı şaşkın bakışların üzerlerinde gezindiğinden habersizce hala karısının boğazını sıkan adam şuracıkta öldürüp,kurtulmak istedi bir an karşındaki işe yaramaz kadından.
"Beni seni öldürmeye mecbur bırakma Carla!Sabrımı sınıyorsun artık!Benim sabrım sınandığında neler olabileceğini en iyi sen biliyorsun değil mi?"diye sorarken irileşmiş ve kızarmış gözlerini karısının gözlerine dikti.
Morarmış suratıyla sadece başını salladı Carla.
Boğazına yapıştığı kadının boynunu bırakıp geriye iterken Carla'nın yere düşmesini bile umursamamıştı.
Hızlı adımlarla bir saat önce sinir krizi geçirirken odasından çıktığı Doktor Dina'nın odasına tekrar gelmişti.
Doktor Dina karşısında oturan adamın yakışıklılığına ve erkeksi havasına kapılmamak için kendisini zor tutuyordu.Dakikalar sonra odaya dalan Carla"Ah hayatım burada'mıydın bende Alex'in Doktor'uyla konuşmak için gelmiştim"dedi yalancı ilgisini Doktor'un gözüne sokarak.
Carla Doktor Dina'ya elini uzatırken"Carla Petroviç"dedi.Tek kaşını kaldırıp meydan okurcasına.
Doktor Dina"Memnun oldum bayan Petroviç"dedi.
İvan iki kadının gereksiz birbirlerine yaptıkları zıtlaşmanın farkındalığıyla iyice gerilirken"Bayan Dina!Oğlumun durumunu daha net bir şekilde anlatırmısınız artık.Ne yapmamız gerekiyor?"
"Tabi bay İvan.Öncelikle belirtmeliyim ki Alex'in hastalığı çok ileri seviyede.Ne yazık ki ilaç tedavisiyle geçirebileceğimiz birsey değil"dedi karşısındaki çifte bakarken"Sizden alınacak bazı doku örnekleri,topuk kanı,bazı tahlillerle,dokunuzun Alex'e uyuşup uyuşmadığını inceleyeceğiz.Eğer anne ve babası olarak dokularınız uyuşursa birinizden alınan ilik nakli ile ameliyatı gerçekleştireceğiz"dedi.
İvan'ın duyduğu haberle içi rahatlarken dünyalar sanki onun olmuştu.Eğer kendi dokusu ya da annesinin dokusu uyarsa nakil olacak ve küçük oğlu Alex kurtulacaktı.
Doktor'un odasından çıktıklarında içine sığmayan mutluluğuyla,yanına gelen kardeşi Aldon'a sarıldı.
"Alex kurtulacak Aldon!Oğlum kurtulacak"dedi gözleri dolarken.
"Biliyorum kurtulacak kardeşim.Umudunu kaybetme"
Hep birlikte Alex'in acil müdahale'den sonra alındığı özel odaya girdiklerinde küçük bedeniyle kocaman yatağın içinde uyuyan çocuğa baktılar.
İvan kendisini içten içe yerken bunca zaman oğlunun durumunu nasıl fark edemediğini sorguluyordu.
Zaten annesinden fark etmesini beklediği birşey değildi.
En sevdiği oyuncağını,en sevdiği rengi sorsa bile bilmeyeceğini adı kadar iyi biliyordu.
****
Günleri Hastane koridorlarında geçerken Carla'ya olan siniri hala geçmemişti.Oğlunun iyi olması için katlanırken oğlu için bile olsa bu kadına katlanması artık zorlaşıyordu.
Bu arada İvan ve Carla'dan kan ve doku örnekleri alınmıştı. Alex ile uyumlu olup olmadıklarını öğrenmek için ise şimdi Doktor Dina'ın odasına gidiyordu.
Odaya girdiğinde gülümseyerek kendisine bakan Doktor Dina"Hoşgeldiniz bay İvan"dedi oturması için karşısındaki tekli koltuğu göstererek.
İvan sadece başını sallamakla yetindi.Kapı yeniden açıldığında Carla'nında gelmesiyle Doktor Dina İvan ve Carla'nın sonuçlarına bakmaya başladı.
Morali kaçan Genç Doktor karşısındaki sinirli adama sonuçları nasıl açıklayacağını ihtimalleri nasıl söyleyeceğini düşünmeye başladı.
Doktor'un değişen yüz ifadesinden kaynaklı iyice gerilen İvan"Bilgisayarın ekranına bakmayı kesin artık bayan Dina!Sonuçları söyleyin lütfen!"
Karşısındaki adamın sert tavrını acısından dolayı göz önünde bulunduran Doktor Dina"Üzgünüm bay İvan"dedi"Malesef bayan Carla ve sizin dokularınız Alex ile uyuşmuyor"dedi üzgün bir halde.
"Nasıl uyuşmuyor!O benim oğlum!Ben onun babasıyım!Nasıl olur bu?"
"Bay İvan,anne ve babası olmanız Alex ile dokularınızın uyumlu olacağı anlamına gelmiyor.Bayan Carla'nın dokularıda uyuşmuyor.Sizin gibi bir çok hasta var bu durumda olan"
"Bana sonuçlarla gel Doktor!Ne yapmamız gerekiyor?"
"Eğer kardeşi varsa Alex'in kardeşi ile dokularının uyuşması %80 mümkün"dedi Doktor umutla İvan'a bakarken.
İvan'ın omuzları düşerken karşısında oturan Carla'ya döndü bakışları.Carla irileşmiş gözleriyle şaşkınca İvan'a bakarken başını iki yana salladı.
"Kardeşi yok!Başka bir çocuk daha doğuramam asla!"dedi kısık sesle hala İvan'a bakarak.
İvan kimin yanında olduğunu umursamadan konuşan patavatsız karısının kolundan tutup Doktor'un odasından dışarıya çıkarken,yine sinirden bedenindeki bütün kanı kaynamıştı.
Odadan dışarıya çıktıklarında kapının hemen yanına Carla'yı duvara yaslayıp yüzüne eğilirken,Carla kocasını ilk defa bu kadar katı halde görüyor ve gördükçe şaşırıyordu.
"Sen ne söyledin az önce içeride?"
Sesi sert ve buz gibi keskindi.Olumsuz bir yanıtında yine boğazına doladığı parmaklarıyla boynunu kırması kaçınılmazdı.
"Ben...Ben bir an öyle korkuyla söyledim inan bana"
"Oğlum kurtulacak Carla!Alex'e bir kardeş!Bana bir çocuk doğurman gerekiyorsa doğuracaksın Carla!İstediğim olmadığı takdirde yemin ederim şu siktiğimin hayatında sana cehennemi yaşatırım!"dedi"Carla!Beni duydun mu?"