[ÖLÜME ÇARE]

1069 Words
Berfu Kurşunoğlu Hastane koridorunda oturduğum bu koltukta,bir ölüden farksızdım.Darmaduman olmuş bir halde,içim yığınla dolmuş acılarla sessizce ağlıyordum. Annemin ölümünden sonra abimide kaybetmek istemiyordum.Yaşayamazdım bu kadar aci bu aciz bedenime fazlaydı. Başımı kaldırıp etrafıma baktım,halalarım ve Marin'den başka kimse yoktu.Babam olacak kansız kaçırdığı kadın ile kaçıp gitmişti,annemin ölümüne sebep olanlardan biride oydu. Düşündükçe kayboluyorum,canım boğazımda takılıyordu sanki.Düşünmek acı verirken,nefes almak dahi zor geliyordu artık. Ameliyathane'nin önünde çaresizce beklerken gözüm bir yandanda Marin'in üzerindeydi.Henüz daha doğumuna çok vardı ama üzüldüğü için arada sancıları tutuyor çok kötü oluyordu. Açılan Yoğun bakımın kapısıyla içeriden çıkan doktoru gördüğümde,dermanı bile olmayan ayaklarım beni zor taşırken yalpalayarak doktorun yanına gittim. Doktorun gözlerinde gördüğüm karamsar çaresiz bakışlar,kalbimi acıtırken abimin durumunu sormak zor geliyordu.Kelimelerim dilimde can bulmuyor,konuşacak gücü bile bulamıyordum kendimde. "Abim nasıl Doktor bey"diye sordum. Doktor söyleyip,söylememek arasında kalmış bir halde bana baktığında"Lütfen söyleyin"diye yakardım. "Musab bey'in hastalığından haberiniz varmıydı daha önce?"diye sordu. "A-Abim hastamıymış?" Şok ve şaşkınlıkla sorduğum soruya,Doktor iyice kararsız kalırken"Musab bey'in genetikten gelen kalp yetmezliği var Berfu hanım"dedi."Siz ailesi olarak bunu bilmiyor musunuz?" Korkuyla ağzımdan kaçan nidayı ve hıçkırıkları tutmak için elimi ağzıma kapattığımda,gözlerimden ardı,ardına yaşlar dökülmeye başladı. "Ama bu nasıl olur!Abim bize hiç birşey söylemedi" "Musab bey tedavi görmeye başlamıştı.Son zamanlarda tedavisini aksatınca durumunun daha kötü olabileceğini kendisine söylemiştik.Tedavi olmamak için kesin kararı verdiğinde ise hastalığı daha ileri bir seviye aldı" "Ne yapmamız gerekiyor!Abimi kurtarmak için ne yapmamız gerekiyor onu söyleyin lütfen!" "Kalp nakli olması gerekiyor Berfu Hanım.Bu şekilde devam ederse Musab bey'in vakti çok az." Acıyla titreyen bedenimi taşıyamazken,dizlerimin üzerine düştüm.Bu kadar acı çok fazlaydı. "Abime en uygun kalbi bulup nakil yap o zaman Doktor!" "İstediğiniz şey hemen olacak birşey değil malesef berfu Hanım.Uygun bir donör bulunamadığında aylarca nakil için bekleyen hastalar oluyor.Abiniz eğer tedavisine devam etseydi durumu bu kadar ağır bir süreçle karşı,karşıya kalmazdık" Doktorun umutsuz konuşması beni bitirmişti. Boğazımdan acıyla çıkan feryadım Hastane koridorunda yankılanırken,Doktor hala acıyan gözlerle bakıyordu. Çaresi yokmuş gibi acıyarak bakması içimdeki acıyı daha fazla körüklüyordu.Bir çaresi vardı ama çaresi yoktu! Marin yanıma geldiğinde ne olduğunu anlamaya çalışırken birşey'ler soruyordu ama onu bile duyacak halde değildim. Aynı kelimeler dolanmış dilime meze olmuştu,dakikalardır aynı şeyleri söyleyerek aklımın idrak etmesine çabalıyordum.Bu kadar lanet acı fazla değilmiydi artık.Kaldıramıyordum,ailemden birisinin,canımdan çok sevdiğim abiminde yokluğuna katlanamazdım. Bir saniyelik düşüncesi bile beni sonsuz ızdırabın içine atıyordu. "Böyle devam ederse Musab bey'in durumu iyice kötü bir hal alacak Berfu hanım" "Doktor ne yapılması gerekiyorsa yap!Abime uygun kalbi bulun!Para,pul umurumda değil!Onun yaşaması için elinizden geleni yapın yalvarıyorum size!" Doktor başını sallarken"En kısa zamanda haber vereceğim ben size.Umarım uygun bir donör bulunur"dediğinde ise yanımızdan uzaklaştı. Demesi kolaydı.Acıyı çeken bizdik,acıyı veren Rabbim,dermanınıda verirdi elbet ama bu kadar acı fazlaydı dayanacak gücüm kalmamıştı artık. Marin'in ağlayan sesi kulaklarıma dolarken,dönüp o na sarıldım.Hayatımızda değişen ćok şeyin olduğu gibi,karnında bebeğiyle böyle bir acıyla sınanması kötüydü. *** Günlerdir çaresizce beklemekten helak olmuştuk Hastane koridorlarında.Günler yavaş,yavaş evrilirken ićimdeki çaresizlikle bütün umutlarım yok oluyordu.Doktor Abimin sayılı günlerinin kaldığını her geldiğinde söylerken,nasıl bir yol izleyeceğimizi bilmiyordum. Karma karışık bir haldeydim.Abimin durumunun iyice kötüye gittiği Marin öğrendiğinde iyice kötü olmuştu.Doktor düşük riskiniz var stresten uzak duracaksınız diyordu. Abimi görmeye ihtiyacım vardı.Ona sarılıp hesap sormak istiyordum.Neden tedavini yarım bıraktın,neden bizi yalnız bıraktın,deyip yüzüne haykırarak ağlamak istiyordum. Ama bunu bile yapacak gücüm kalmamıştı.Koridorun sonunda kopan gürültüye başımı çevirip baktığımda karşımda gördüğüm adamın bakışlarının altında ezilmiştim. Gözlerini bürüyen kin ve nefret uzaktan bile yoğunluğunu bu denli belli ederken kalbim burkuldu. Hızla ve seri adımlarla İvan yanıma gelirken,bağırarak"Senin o şerefsiz abini öldüreceğim!"dedi. Kalbim tekledi nefesim kesildi.Hastane koridorunun koltuklarının kenarından tutunarak zorla ayağa kalktım. Karşıma bütün öfkesiyle dikilen adamın gözlerinin içine bakarak bağırdım"Sen benim abime asla dokunamazsın!" İvan ağzını açıp tam birşey söyleyecekken abimin Doktor'u beni gördüğünde acele adımlarla geldi. "Berfu hanım.Abiniz için uygun bir donör bulduk lakin ailesiyle konuşmanız gerekiyor" Doktor'un söylediklerini gözlerimin dolu,dolu dinlerken sanki bütün dünya bu sevinçle benim olmuştu. "Gerçekten mi?" "Gerekli belgelerin imzalanması için ailesiyle görüşmenizi sağlayacağım" "Kim!Kim lütfen söyleyin hemen gidip konuşayım" İvan sessizce hala bütün öfkesiyle Doktor ile aramızda gecen diyaloğu dinliyordu.Şuan onun ne siniri ne de öfkesi umurumda değil di.Abim kurtulacaktı.Az kalmıştı. "Hastamız yabancı,beyin ölümü gerçekleşti,Abisi İvan bey ile bir görüşme ayarlayayım ve gerekirse bende sizinle beyfendiyle konuşayım,abinizin vakti çok az kaldı Berfu hanım,Elinizden geleni yapmanız lazım" Doktor'un söyledikleri taş gibi göğsümün üzerine ağırlık yaparken,gözümden süzülen yaşlar ile başımı kaldırıp İvan'a baktım.Yüzünde keyiften yoksun acı bir gülümsemesi vardı. Başını iki yana sallarken,çaresizliğim yine yüzüme çarpmıştı. Abimin ölümüne sebep olduğu adam,abimin kurtuluşuydu.Nasıl bir tezatlıktı bu,nasıl bir şanstı. ***** Doktor'un bilmeden ayarladığı görüşme için Doktor'un odasına geldiğimden bu yana dakikalardır ağlayıp İvan'a yalvarıyordum. Taş gibi öfkesi asla dinmezken elimdeki umutlarımda sönüyordu. Son bir yakarışla karşına geçtim.Boğazım düğüm,düğümdü. "İvan yalvarırım ne olur!Ne olur izin ver" "Asla!Asla izin vermem böyle bir şeye!" "Yapma!Ne olursun bu kadar vicdansız olma!Yardım et izin ver abime o kalbi abime nakil yapsınlar ne olursun izin ver!" Canhıraş çığlıklarım sonuna doğru fısıltıya dönerken,içimdeki acının tarifi yoktu. Benim dağ gibi abim gözlerimin önünde eriyip gidiyordu ama ben hiç birşey yapamıyordum.Tek çarem acımasızca gözlerini bana dikmiş,gri gözlerindeki nefretle içimi koparırcasına gözlerime bakan adamdaydı. Dudağının kenarı kıvrılıp,hala alev,alev bakan gözleriyle üzerime yürüdüğünde bir iki adım gerileyip,üzerime gelmesinden korkarak ondan uzaklaştım. "Ne için benden yardım istiyorsun Berfu!O şerefsiz abin için mi?" "Böyle konuşma!Benim abim öyle biri değil.O sadece karısını ve çoçuğunu korumak için yaptı biliyorsun" Abimi savunmam hiç bir şekilde hoşuna gitmiyordu.Hızlı adımlarla üzerime gelip,omzumdan ittiğinde arkamdaki duvara sırtımı çarptım,canımın acısını dudaklarımı dişleyerek engellerken,bu acımasız adamın karşısında yeterince aciz durumdaydım. "Senin abin benim babam dediğim adamı öldürdü!Yetmedi kardeşim gibi sevdiğim adamın beyin ölümüne sebep oldu!Umrumdamı lan senin abinin geberip gitmesi!He umurumdamı" "Ne istersen yaparım,istersen bütün servetimiz senin olur" Soğukça piskopat gülümsemesiyle yüzüme eğildiğinde,abim için korkan yanım onun yakınlaşmasıyla kırılan cam parçaları gibi beni darmaduman etmişti. "Benim gücüm ve servetim sizinkini bine katlar,ne yapayım lan ben sizin kıytırık servetinizi?" "Ne istersen yaparım.Lütfen"dedim gözlerinin içine bakarak,belki birazcık kalbi yumuşar insafa gelirdi. "Ne istersem mi?" "Evet ne istersen" "Pekala"Deyip benden uzaklaştığında arkadasındaki Doktor masasına yaslandı,beni baştan aşağıya süzdü. Tenimde gezen bakışları,soğuk bir fırtınaya tutulmuşcasına beni titretirken isteyeceği şeyler ağzından daha çıkmadan beni korkutmaya başlamıştı. "Abine kardeşimin kalbini nakil yapılmasına izin vereceğim.Ama sen benimle Rusya'ya geleceksin!Benim kadınım olup çocuğumu doğuracaksın!Bazı geceler altımda inleyip,bazı gecelerde altımda inleyen kadınların çığlıklarını dinleyeceksin!Abin için girdiğin bu yolda senin ızdırabın böyle olcak Berfu!Karar senin"dedi soğukça gözlerime bakarak. Bedenime giren titremeye engel olamazken,sol gözümden bir damla yaş süzüldü.Hem.benimle olacaktı hemde başka kadınlarla olmasını izlemeyi bana reva görüyordu,bütün kinini öfkesini böylemi ödetecekti bize.Benim canımı yakarakmı hesaplaşacaktı bizimle böyle adice. "Kabul mü?"diye sordu. "Kabul"dedim hiç düşünmeden,sonunda abim vardı.Abimin canı için kendi gururumdan ödün vermem gereken bir hayatım vardı..
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD