Bu diğer vampir ve Mafyalardan bağımsızdır . . .
Oy ve yorum lütfen :)
Keyifli okumalar . . . . . . . . . . . . . . . . . .
" Garson ben bol köpüklü istedim . " diye bana kahvesini gösteren müşteriye baktım . Ellerimi göğsümde birleştirerek , " Tüküreyim mi içine ? " diye sordum alayla . Benim dediklerime ağzını iki karış açmış şaşkınca bakmaya başladı . Ben ise ters ters ona . Ne yapmam mı ? Sanıyordu :)
Bir anda arkamdan gelen cırtlak sesle yavaşça sesin sahibi olan müdüre döndüm " Kovuldun Eda !" diye tekrarlamasıyla not tuttuğum küçük defteri ve kalemi masaya fırlattım . Sinirle ona bakarak konuşmaya başladım. . . .
"Çokta meraklıydım sanki bu işe ! Bir kere sen beni kovamazsın moruk ben istifa ediyorum !" diyerek üstümdeki önlüğü çıkardım ve müdürün kafasına fırlattım .
Kim uğraşır be insan işleriyle . Saçlarımdaki tokayı çekerek cebime koydum . Böylelikle kovulduğum 47 . işten istifamı bildirip cool cool çıkmış bulunuyorum . Sanki iyi yapmışım gibi sırıtmam yok mu ? . Çaresiz olmasam ne uğraşırım bu işlerle ?
Annem ve babam beni burada bırakıp yurtdışına gittiklerinden beri çalışıyorum , daha doğrusu çalışmaya çalışıyorum . Her girdiğim işin hepsi kovulmayla sonuçlanıyor . Kimse beni anlamıyor . Çokta umurumda zaten . Ya da ben çok sorunlu biriyim . Bilmiyorum . Pek sorunlu biri gibi durmuyorum aslında . . .
Tabi vampir olmam dışında . Hani vampirler filmlerdeki gibi hep zengin tipler değiller . Mesela ben ? Elimde beş kuruşum yok . Benim gibi çok vampir var . O yüzden heveslenmesin kimse vampir olmaya . Zenginlik getirmiyor yani filmlerdeki gibi . . . .
Acıktım lan kimin kanını içsem acaba diye etrafıma baktım . Hepsi de yorgun düşmüş zayıf insanlar . Birine dişlerimi geçirsem hemen bayılacak gibi . O yüzden eve doğru yürümeye başladım yine . Dönüp o müdür bozuntusunun kanını içsem nasıl olur . Zayıfta değildi , akşama kadar bağıran kan torbası .
İçer parasını alır ve hafızasını silerdim diye düşündüm aslında iyi bir plandı ama sildiğim hafızalar pek silinemiyordu . Bir süre sonra geri geliyorlardı . Bu riskli ama iyi bir plan .
Bir anda ayaklarım durdu ve geri geri gitmeye başladı . "O iğrencin kanına mı kaldın ?" İç sesimin bunu söylemesiyle tekrar durdum . Eh doğru söylüyor , tekrar evin yolunu tuttum .
Hep kan torbasından kan içerim . Gerekmedikçe insandan içmem . Gerçi bu 70 yılda pek içtiğimi hatırlamıyorum .
Saçlarımı savura savura apartmana doğru . Apartman bekçisi sinirle beni baştan ayağa . Hıyar herif sanki onun evine gidiyorum . Bunu da sevmiyorum . Her sinirlendiğim de ya da acıktığımda hayalimde bu kişinin ve de komşu teyzenin kanını içiyorum . İkisi de berbat insanlar . Normal insanları bıktıracak tiptenler . Vampir olduğumdan tahammül ediyorum , yoksa çoktan mahvetmiştim ikisini de .
İyi ki anne ve babam zamanında ev almışlar yoksa sokakta kalırdım, kurda kuşa yem . Ya da onlar bana yem olurdu . İnsanlığı benden kurtarmışlar . Gerçi hala insanların arasında . Ne kadar sevmesem de .
Hızla merdivenleri çıktım . Anahtarları cebimden çıkararak 3 . katta olan evimin kapısını açtım . Evim, evim güzel evim . Burada artık yalnız yaşıyorum . Kapıyı içeriden kilitleyip odama geçtim . Perdeleri kapatıp üstümü çıkardım ve kendimi yatağıma bıraktım .
Hava çok sıcak , vücudumu artık hayvan kanı koruyamıyordu o yüzden hastaneden kan alıyordum . Zaten günlerim böyle geçiyordu . Çok az miktarda kanım kalmıştı . Ve tabi hastaneden aldığım kan da bitmek üzereydi ve ben beş parasızdım .
Hastanede çalışan vampirler gerçekten çok şanslıydılar . Kan torbaları ellerinin altındaydı ama onlar üst düzey kendisini kontrol ede bilen vampirlerdi . Ve vampirlere kan satışı yapıyorlardı .
Her yere sızmış durumdayız . Hafıza silme yetenekleri güçlü olan vampirler her yere rahatça girip çıka biliyorlar . Keşke bende öyle olsaydım , şimdi böyle sürünmezdim. . . .
Ben bu hallere düşecek kız mıydım ya ? Yatakta dönüp dururken gözlerimi kapattım ve düşünmeye başladım .
En fazla çalıştığım iş , gece bir barda garsonluk oldu . Tabi 2 gün sürdü bu da . Her sinirlendiğimde kendimi tutamıyordum bu yüzden hiç düşünmeden sözlerimi sarf ediyorum . Ve ilk geceden müdürü bana sarkıntılık yapmaya başladı . İkinci gece de dayanamadım ve kafasına sandalyeyi geçirip hastanelik ettim . İyi de yaptım . Hakketti piç . İyi ki polise ihbar etmedi . Çıkamazdım hapisten herhalde . Kururdum oralarda ve sonunda vampirlerin varlığı ortaya çıkardı ya da hafıza silen vampirlerin yardımıyla tarihe gömülürdüm ve kimsenin benden haberi olmazdı . . .
Hapiste düşsem ve bu rezaletimi vampir konseyi bilse kesin öldürürlerdi . Sorunlu vampirleri hiç acımadan gözden çıkarıyorlardı . Duyduğuma göre kalplerine kazık sokup öldürüyorlardı .
Tabi böyle bir şeye daha önce şahit olmadım ama korkmuyor da değilim . Son derece dikkatli olmalıyım . Öyle aklım estiği gibi insanların kanlarını içemem . Olası bir haber beni hedef yapar konseye. . . . . . . . . . .
Saçlarımla oynarken gözlerimi kapattım . Zaman da geçmek bilmiyor . Akşam çıkmalıyım dışarıya . Belki başka bir barda iş bulabilirim . Gün ışığında pek çalışamıyorum . Öyle yakmıyor güneş bizleri , sadece halsiz bırakıyor . Yürüyen ceset gibi oluyoruz . Gerçi cesetten farkımız yok ama işte bir tık daha kötü oluyoruz. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Eğer iş bulamazsam ve evdeki kan da biterse yaklaşık bir haftaya kururum ben . Ah çok kötü bir şey bu ya . Daha çok gencim ben . Daha ömrümün baharında 70 yıllık bir vampirim . Hiç dışarı çıkmazdım ki ben . Kan hazır ayağıma gelirdi , tabi annemler gittikten sonra kan da ayağıma gelemedi . Çünkü onların ayakları yok . Ne diyorum ya ben ?
Saçmalama Eda sakin ol . Kansızlık beynime vurdu resmen . Tek derdim kan ya . Kan olmasa ben yok olurum ne yapayım ?
Kansızlık iyice başıma vurmadan, para kazanmalıyım . Aç kalırsam ne yapacağımı kestiremiyorum . Gider önüme geleni ısırır başıma bela alırım sonra . .
Sonra konsey de gelir benim küllerimi rüzgara savurur . Bu hiç iyi olmaz . Dünyadan bir ben eksilir .
Hava kararana kadar aptal düşüncelerimle savaştım . Hemen banyo yaptım , üstümü giyindim . Saçlarımı taradım , bağladım . Kendime aynadan baktıktan sonra evden çıktım ve kapıyı kilitledim .
Apartmandan dışarı çıkınca 2 . kattaki yılanla karşılaştım . Bahsettiğim yaşlı teyze bu . Hani insanı çileden çıkaranlardan . .
" Nereye kız bu saatte ? " diyen yaşlı teyzeyi " Sana ne ! " diye cevaplayarak aşağı indim. Tabi arkamdan söylemediğini bırakmadı . Apartmandan çıktığımda bile sesi kulaklarımdaydı . Vampir olmaktan nefret ettiğim zamanlardan biri . Ellerimle kulaklarımı kapattım ve apartmandan uzaklaştım .
Karanlık ve ıssız sokaklarda yürümeye başladım biri benim gibi yalnız bir kıza laf atmak ister belki . Masum masum yürüyorum , biri yaşasın da bayıltıp kanını içeyim düşüncesiyle . Ama şansıma kimse çıkmamıştı . Tam caddeye çıkacaktım ki bir silah sesi geldi . Sanki şansım yüzüme gülmek üzereydi .
Bir anda burnuma dolan o leziz kan kokusuyla afalladım . Etrafıma vampir gözlerimle bakarak , kan kokusunun nereden geldiğini anlamaya çalıştım . Ve bir sokak ötedeki mahallede olduğunu gördüm . Gülümsememek elde değildi .
Vampir hızımla koşarak orda ki insanlara görünmeden saklandım ve oradakileri izlemeye başladım . Yerde yatan bir adam ve başına toplanmış olan üç kişi ellerinde silahla yerde ki adama bakıyorlardı adamlardan biri yerde yatan adamın yanına çöktü ardından diğerlerine onay vererek ayağa kalktı . Katiller sizi . .
Kan resmen yerde göl oluşturmaya başlamıştı . Lan gidiyor o kadar kan . Şok olmuş bir biçimde kana odaklanmıştım . Onu içmek vardı ama ziyan oldu hepsi .
Adamların gitmesini bekledikten sonra cesede yaklaştım . Adamın boynuna yaklaşarak vampir dişlerimin çıkmasını sağladım dişlerimi adamın boynuna geçirdim ve kanın o leziz tadında kendimi kaybettim . Yeterince doyduğumda geri çekildim . Bu harika bir his . Anlatamam anca yaşanır .
Sevinçle etrafıma bakarken polis sirenlerinin sesi geldi . Bir bu eksikti . Adamı kurutma hayallerim içimde kaldı resmen .
Hızla adamı bıraktım ve vampir hızımla oradan uzaklaştım . Ardından yavaşlayarak evimin olduğu mahalleye doğru yürümeye başladım . Akşam olduğu için kenarda köşede içen sızan bir sürü adam vardı . Onların kanı şuan iğrençtir ! Apartmana yaklaştığımda bekçiyi görmemem benim bugün şanslı olduğumun kanıtıdır . Hızla 3 . Kata çıktım anahtarlarımla kapıyı açarak içeri girdim .
Keyifle koltuğumda yayılmışken aklıma o adamı öldürenler gelmişti . Gidip onları bulmalıyım . . . . . .
Ayağa kalkıp o civara doğru yürüdüm . Ama polislerle çevriliydi . Ben o adamı nasıl bulacağım ya ? Doğru ya buraya yakın barlar vardı . Ya oradalar ya değiller bilmiyorum pek ama tekin kişiler yok buralarda pek .
Etrafa bakarak yürümeye başladım , çok . Buralarda bir bar olmalıydı ama , nerede ? Bir kaç sokak öteye vampir hızımla koştum ve kulağıma dolan müzik sesleriyle gülümsedim .
Aradığım adamın kan kokusunu taşıyan katiller . Umarım üstlerine kan sıçramıştır . Gerekirse tüm gece izlerini sürerim ama yine de bulurum . Bulmalıyım !
Bulacağım onu ! ! Çok kararlı bir şekilde etrafıma bakındım . Fazla uzaklaşmadan bulmalıydım onları .
Vakit kaybetmeden bara doğru yürümeye başladım . Kapıda duran iki adamın arasından koşarak geçtim . Ruhları bile duymadı . Vampir hızlarıma aşık olduğum zamanlardan biriydi .
Öldürdükleri adamın kanının kokusunu ararken kokunun 2. kattan geldiğini anladım . Vampir hızımla çıkıp bir kameranın altında durdum . Kamerayı etkisiz hale getirdikten sonra kokunun kaynağını bulmaya çalıştım . Bir sürü kapı vardı ve kanın kokusu çok yakındaydı . En baştaki kapıya geldiğimde koku yoğunlaştı . Sanırım buldum onları . Mutlulukla gülümsedim . Yemin ederim atmayan kalbim sanki atmak istiyordu .
Vampir gözlerimle baktığımda içeride bir kaç adamın olduğunu gördüm . Hepsinin yüzlerini aklıma kazıdım . Hepsi bana lazım .
Aralarında en kısa boylu insan konuşmaya başladı , bende dikkatle dinlemeye başladım .
" Abi depoda da bir kaç kişi var . Onları ne zaman halledeceğiz ? "
" Bu akşam hallederiz . " Dedi ağır abi edalarında olan insan . Amanın adam öldürecekler . Bu bolca kan demek . Mutluluk kat sayım artıyordu her saniye . Bunlar güzel kelimelerdi . Karanlık hayatıma renk katıyorlardı resmen .
Duyduklarımla kıkırdadım . Sonra aklıma yanımda kanı taşıyabileceğim bir şey olmadığı geldi . Hızla bardan çıkıp etrafta boş şişeler aramaya başladım . Başka çarem yoktu . İçki şişeleri en iyisi . Yeni tarifim kanlı içkiler .
Barın çöplüğünde bolca içki şişesi vardı . Bir poşete 5 - 6 tane şişeyi koydum . Ben hazırdım gitmeye , şu insancıklar nerede ki ? Duvarın arkasına saklanıp onların dışarı çıkmasını beklemeye başladım .
Hala yoklar ya çok sıkıldım ! Bir insanı bekleme düşüncesi bile sinirimi iyice bozuyordu .
Sinirle çöplüğün kokusunu içime çekip , dışarı verdim . Poşeti duvarın kenarına bırakıp yine vampir hızımla bara girdim .
Gördüğüm şeyle sinirlerime hakim olamadım . Almış bir tane kızı kucağına oturuyor . Ben bu insanı dışarıda bekleyeyim o burada gönül eğlendirsin .
Agac oldum resmen dışarıda .
Sinirden kendimi tutamazken barmenin yanındaki buzlar gözüme takıldı .
Kötü gülümsememle birlikte barda kamera aradım önce . Hiç kamera olmadığını görünce, vampir hızımla buzları aldım ve arkalarına geçip hepsinin kafalarına boşalttım . Öldürdükleri adamların hayaletleri sansalar iyi olur .
Sinirle , bağırarak ayağa kalktıklarında , bende hızla bardan çıktım . Şimdi bu kapıları kapatıp hesap sorarlar falan ne malum . O yüzden ben onu dışarıda bekleyeceğim .
Poşeti alıp yine onları beklemeye başladım . Beklemekten sıkılmaya başladığım sırada , bardan sinirli adımlarla arabasına gittiklerini gördüm . Acaba arabasının altında gidebilir miyim ? Ama arabasının altına baktığımda bunun mümkün olmadığını anladım . Altı neredeyse yere .
Bende bu yüzden arabasını vampir güçlerim sağ olsun takip edeceğim . İçmişim taze insan kanını çok enerjiğim . Kamera da hayalet gibi gözükürüm .
Umarım haberlere arabayı takip eden hayalet diye çıkmam .
Tek yapmam gereken onlara gözükmemek . Diğer iki insan da arabalarına bindiklerinde en öndekini yani abi dedikleri adamı takip etmeye başladılar . Tabi bende arkalarından vakit kaybetmeden koşmaya başladım .
Bir erkeğin arkasından koşmak kulağa kötü gelse de katlanıcım kan için. Her şey kan için zaten .
20 dakikanın sonunda depo dolu bir alana girdiler . Hızla bana en yakın olan bir deponun üstüne çıktım . Onlarında hangi depoya gireceklerini tahmin etmeye çalıştım . Bu devirde hayatta kalmak için sinsi ve zeki olmak gerek ne yapayım .
Ayrıca doğam bu . En sonunda üstüne çıktığım deponun iki depo sağında ki yeşil renginde olan bir depoya girdiler . Bende deponun üstünden atladım , önüme gelen saçlarımı arkama atarak girdikleri deponun kırık dökük camından onları izlemeye başladım .
İçerde şu mafya bozuntuları hariç sandalyeye bağlı üç kişi daha vardı . Lanet ya acaba bu şişeler onlara yetecek mi ? Bir elimdeki şişelere bir de adamlara baktım .
Şu insancıklardan biri belinde ki silahı çıkardı ve sandalyeye bağlı olanlardan birinin kafasına dayadı . Bir şeyler söyledikten sonra kafasına silahı dayadığı adamı vurdu . O kadar dikkatle baktım ki söylediklerini bile beynim algılamadı .
Lan o kadar kan ziyan oluyor . Hadi hepsini halledip çıkıp gidin ya . Ben daha onların kanlarını alacağım .
Tek tek hepsini öldürdükten sonra çekip gittiler . Bende en son ölenin kanını almaya başladım . Şişeler dolarken ne yapacağımı bilmiyordum .
Şişeleri aldım ve ilk ölenin alnındaki deliğe kendi kıyafetinden küçük parçasını yırttım , tıkadım . Ah gidip daha fazla şişe bulmalıyım . Bir anda dışarıdan araba sesleri geldi .
Ay ben daha birinin kanını almadım . Neden geldiler ki ? Etrafıma bakarak ne yapabileceğimi düşünürken insanların ayak sesleri yaklaşıyordu . Dolu şişeleri poşete tıkıp hızla dağılmış camdan atladım . Aklım hala kanını alamadığım kişideydi ama mecburen bırakıyorum.
İçeriyi izlerken başka insanlar olduğunu gördüm . " Abi , bunları halletmemizi söyledi . " dedi biri diğerine . Diğeri ise " Halledelim de önce bakalım bugün ne kadar para kazanıcaz ? ! " diyerek cesetlere yaklaştı ve hepsinin cebindeki cüzdanların içinde ne kadar para varsa aldı .
Resmen ağzım açık kalmıştı . Lan baya bir para çıktı ya . Aptal ben . Bir baksaydım ne kadar paraları olduğuna önce . Bir de kendimi zeki sanıyordum . Şuan içim yanıyor .
Kafamı depoya vurduğumda fazla ses çıktı ve adamlar hemen silahlarına . Bende hemen şişeleri aldığım gibi koştum .
Bir kaç hafta bana yeter bu kan ! Apartmana girdim hızla . Kapıya anahtarları geçirdiğimde kapı geriye doğru açıldı . Kapı açıkmış !
Annemlerin kokusu doldu burnuma .
Sonunda döndüler kaçaklar . Gelsin yine bedava kanlar .
Sevinçle eve daldığımda, karşımda bir çocuk belirdi . Gülümsemem yüzümde solarken , merakla sordum .
"Kimsin lan sen?" dedim ona yaklaşarak . Vampir olduğunu kokusundan anladım .
"Ben şenin kaydeşinim ." demesiyle poşet elimden düştü .
" Ne kardeşi ya ? Annemler nerede ?" diyerek çocuğu omuzlarından tutarak sarstım . Delirmek üzereyim . Bir bu eksikti hayatımda . Kendime zor bakıyorum . Ayrıca tek çocuk olmaktan mutluydum .
"Ya apya, annemiz ve babamız sana bi mektup bıyakıp gittiyeyy!" dedi ve cebinden bir zarf çıkarıp bana uzattı .
"Benim güzel vampir çiğim , Canımızı senden kurtardığımızdan beri hayatımızı yaşıyoruz . Şu güzel kız kardeşin de bizim aşkımızın meyvesi ." Mektuptan gözlerimi çekip çocuğa baktım . Bu kız mıydı ki ? Baştan ayağa süzdüm . Kız yada erkek olduğu pek belli olmuyor ki .
Böyle tipsiz kızı nerelerinden çıkardılar acaba ?
Gözlerimi çocuktan çekerek tekrar mektuba diktim .
"Biz yine de hayatımızı yaşamaya devam edeceğiz . Kız kardeşin , Gül , sana emanet . Hoş çakalın !"
Mektubu bitirdikten sonra elimde buruşturup bir köşeye fırlattım . Lan sanki ben doğurdum bu kıza benzemeyen yaratığı .
Benden hayatlarını kurtarmışlar mış mışta ! Ay düşündükçe sinirleniyorum . Rahat çocuk yapabilsinler diye beni buraya atıp gittiler ya . Ben bunları hak edecek ne yaptım onlara ? Ben onların biricik kızı olmaktan mutluydum fazlasıyla .
Kendimi salonda ki koltuğa attım . Kafamı ellerimin arasına alarak ne yapacağımı düşünmeye başladım . Kulaklarıma dolan ayak sesleriyle kafamı kaldırdım , Gül yaratığı yerdeki poşete doğru yaklaşıyordu . Benim kanlarım onlar . Hiçte paylaşımı seven biri değilim ki .
Hızla poşeti kucağıma aldım. " Kan mı vay içinde ? Ben çok açım apya ." dedi elini uzatarak. Of ya! Sırf tatlı konuştuğu için katlanıcam paylaşmaya .
" Tamam gel mutfağa ." diyerek mutfağa geçtim . Şişelerin birini masaya bırakıp diğerlerini de çalışmayan buz dolabına koydum . Umarım bozulmazlar . . .
Gül için bardağa kan koyarak ona uzattım . Hemen de bitirdi . O şişeninde ağzını kapatıp buz dolabına koydum , sandalyelerden birini çekip oturdum , Gül'ü de karşımda ki sandalyeye oturmasını işaret ettim .
" Bak Gül artık burada kaldığına göre bu evin kurallarını da bilmelisin ." dedim . Kafasını olumlu anlamda salladığında devam ettim .
"1 . Kural benim sözümü dinleyeceksin , 2 . Kural canın her istediğinde kan içmeyeceksin , 3 . Kural insanlardan uzak duracaksın , 4 . Kural bensiz evden dışarı adım atmayacaksın ! Anlaşıldı mı ?" diye sordum kaşlarımı çatarak .
Hızla kafasını olumlu anlamda salladı . "Aferin !" diyerek gülümsedim . Bir dakika ya ! Benim annem de babam da açık tenliydi . Bu çocuk neden böyle siyah .
"Emin misin sen doğru eve geldiğine ? Neden siyahsın sen? " diye sordum tereddütle Elleri ile yanaklarını sıkarak " Annem dedi ki, apyaya söyle sana banyo yaptıyşın !" Diyerek cevapladı . Derin bir nefes alarak ayağa kalktım . Banyo yaptırıp getirseydiniz keşke. Kim bilir dünyanın neresinden koştur koştur getirdiler bana .
" Gel başımın belası . Gel! " diyerek elimi uzattığımda kıkırdayarak elimi tuttu . Banyoya girdiğimizde suyu açmaya çalıştım . Ama su akmıyordu . Faturayı ödemediğim için suyu kesmişler yine . Oflayarak çözüm bulmaya çalıştım . Yüzüme gelen saçlarımı geri iterek etrafa bakındım .
Yan komşunun evine baktığımda evde olduklarını gördüm .
Komşu komşunun bir şeyine muhtaçmış diye lafları vardı şimdi hatırlamıyorum ama ondan işte .
"Banyo için yarına kadar beklemelisin ." . Yarın balkondan komşunun evine atlayıp ona orada banyo yaptırırım artık .
Sabaha kadar benimle konuştu . Aslında şeker bir kızdı . Ah tabi ablasına çekmiş bende çok şekerim huyum kurusun .
Sabah yan komşu işe giderken bende Gül'ü kucağıma alıp onların evine geçtim . Önce Gül'e banyo yaptırdım sonra bende banyo yaparak çıktım .
Yine balkondan evimize geçtik . Cidden velet bayağı kirliymiş demek ki o yüzden o kadar siyahtı . Saçlarını kurulayıp , kıyafetlerini giydirdim .
Küçük bir bavulu vardı ve içinde bir sürü kıyafeti . İyi ki bunu akıl edip kıyafet almışlar .
Bende üstümü giyinerek, saçlarımı kuruladım . Hava güneşli olduğundan dışarı çıkmak yerine onun saçlarını tek tek örerek zaman geçirdik . Akşam olduğunda acıktığını söyledi . Tabi çok az miktarda kan verdim . Onu böyle büyütemezdim . Eğitilmeliydi . Öğretmeni ben olunca harika bir vampir olacak diye düşündüm ve bu çok komiğime gidiyordu .
Gece olduğunda ben odama geçip siyah kot ve siyah düz bir T-short geçirdim üstüme . Salona geçtiğimde Gül oturduğu koltuktan kalkarak hızla önüme geçti .
" Neyeye gidiyoyşun apya ?" diye sormasıyla onun boyunda olmak amacıyla diz üstü çökerek konuşmaya başladım .
"Bak benim bir işim var dışarıda ama, erken geleceğim . Sakın dışarı çıkma, tamam mı ?" Kafasını sallayarak "Tamam apya." Dedi .
"Kimseye de kapıyı açma , sesini bile çıkarma evde . Tamam mı ?" dediğimde yine kafasını sallayarak beni onayladı .
" Çıktım ben !" diyerek kapıyı kapattım . Aşağı inerken yine o teyze çıkıp bana "Son zamanlarda çok çıkıyorsun dışarıya, hem de gece vakti. Hayır ola?" dediğinde gözlerimi devirerek cevap vermeden yanından geçip apartmandan çıkım . Hiç muhatap olamam o kadınla . Düşündükçe sinirimi bozuyor . Varlığı insanlığa zarar .
Yavaş adımlarla bara doğru ilerlerken sıkıldım ve vampir hızımla gitmeye karar verdim . Bara geldiğimde etrafa baktım dünkü heriflerin arabalarının burada olduğunu gördüğümde rahatladım .
Vampir hızımla içeri daldım , karanlık bir köşeye geçerek saklandım . Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde o herifleri gördüm yine . Etrafı kızlar dolu oturmuş içiyorlar . Ee bugün kimseyi öldürmeyecekler mi ? Çok sıkıcılar .
Saçlarımla oynarken yanıma biri yaklaştı . " Naber bebek?" diyerek elini belime koyduğu gibi , elini tutup ters çevirdim kolundan ses gelince kırıldığını anladım .
Adamın çığlığı yüzünden sesler kesilirken hemen vampir hızımla dışarı çıktım . Ay az daha yakalanıyordum . Umarım yüzümü görmemiştir . Lanet şey dün ki heriflerden biriydi . Hani o kısa boylu olan insan var ya oydu .
Duvarın arkasına saklandım . Barı izlerken dün ki üç kişinin çıktığını gördüm. Şu kısaya yardımcı olarak BMV'nin içine tıktılar . O insancıkta acıdan bağırıyordu . Sanırım hastaneye götürüyorlar .
Belli ki bu akşam bir şey yapmayacaklar . Neyse ki kan var evde . O yüzden sıkıntı değil . Vampir hızımla bende eve döndüm . Kapıyı açıp içeri girdiğimde Gül'ü . Odamda olacağını düşünerek odamın kapısını araladım ama yoktu dış kapıya ayakkabılara baktığımsa ayakkabıları da yoktu .
Hızla tüm odaları aradım ama şu velet evde değildi . . .