7. bölüm

3216 Words
Özgür , arkadaşının getireceği çayı beklerken sessizce etrafına baktı. Gece vardiyalarını seviyordu . Çoğunlukla sessizlik olurdu. Çoğunlukla . " Geldim " Özgür, Mustafa'nın elindeki bardaklardan birini alıp direkt çayı yudumladı . " Bununda tadı böyle çıkmıyor ki ya . Karton bardak değil , ince belli cam bardak olacak ." Mustafa Özgüre ters ters bakarak konuştu. " Başka emriniz paşam . İsterseniz büyük kupada getireyim . Geç biter hem ." " Yok onu da sevmiyorum . Cam olacak cam " " Camına başlarım senin . İç zıkkımlan işte " Özgür yüzünü buruşturarak hem yürüyüp hem de çayından yudumladı. Bu gece sokaklar yine sakin görünüyordu . Bu gece Mustafa ile devriye atıyordu . Ara ara farklı arkadaşlar olsa da genellikle ona Mustafa ile görev yazılıyordu . Bundan memnundu . Mustafa kafa dengi bir adamdı. Muhabbeti Özgür'ü sarıyordu . Sıkılmıyordu . Yaşları da birbirine yakındı . İyi anlaşmışlardı . Özgür henüz üç yıllık bir memurdu . Bekçilik yapmak başta gözünü korkutsa da korktuğu kadar bi zorluğu yoktu. Mustafa ise beş yıldır bu meslekteydi . İkisi konuşa konuşa mahalle aralarında gezerken ileride bir grup genç gördü. Özgür çayından son yudumu da alıp karton bardağı çöpe attı ve o gruba doğru ilerlediler . " İyi geceler gençler . " Dört kişi olan grup onların sesi ile bekçilere döndüler . Henüz liseli oldukları çok belliydi . " İyi geceler " Mustafa omuzlarını dikleştirip çocuklara hitaben elini uzattı . " Kimlikleri bi görelim " Çocuklardan biri gözleri büyüyerek bir adım geriledi . " Aman abi ne yaptık ki kimlik istiyorsunuz ?" " Korkmayın gençler . Bi suçunuz yoksa sıkıntı olmaz " " Abi olmaz . Babam duyarsa çok kızar bana " Özgür gülümseyerek çocuğa baktı. "Sadece kimlik sorgulanacak babanızın kızacağı bir şey değil bu ?" Çocuklardan biri de oturduğu yerde gerildi . " Siz bize kimlik soramazsınız ." Mustafa çenesini dikeltmiş çocuğa alayla bakıp " Yok ya . Nedenmiş ?" diye sordu . Çocuk ise bilmişlik ile onu cevapladı . " Siz polis değilsiniz altı üstü bi bekçi . Özgür dişlerini ısırıp çenesini sıkarken çocuğa çıkışmamak için kendini zor tuttu. Karşısındaki liseli bir çocuktu. Ama bu polis ile kıyaslanmaları da ilk değildi ve artık sinirine dokunuyordu . Mustafa daha ılımlı yaklaşıp çocuğa sadece gülümsedi ve konuştu . " Çok haklısın delikanlı. Ama saat şu anda çok geç oldu ve siz dışarıda belki de tehlikedesiniz. Biz sizi suçlamak için değil suçlulardan korumak için sorguluyoruz ." Çocuklardan daha ılımlı olanı kimliğini gösterirken atar yapan çocuk yüzü asık da olsa kimliğini uzattı . Özgür arkadaşının sakinliğine hayran olsa da kendisinde olmayan bu sabır yüzünden derin bir nefes aldı . Mustafa çocuklar ile gülüşecek vedalaşırken kuklarına gelen çığlık ile hemen çocuklara döndü . " Doğruca evinize gidin . Hadi ." Çocuklar arkalarını dönüp koşarken Özgür ve Mustafa sesin geldiği yöne doğru koştular . Yaklaştıkça ses çoğaldı ve kaynağı buldular . Bi sokağı daha döndüklerinde bir grup adamın kavga ettiklerini gördü . " Hey Hey ayrılın " Mustafa ve Özgür adamları ayırmaya çalıştılar ama büyük gürültü yüzünden seslerini duyuramadılar . İki kişinin elinde sopa vardı . Birinin elimde ise bıçak . Üç kişinin de yerden taş toplayıp fırlattığını gördüler . Özgür bağlı oldukları birime haber gönderirken Mustafa elinde bıçak olan adamı ikna etmeye çalışıyordu . Hepsi bir ağızdan konuşuyor birbirlerine küfür edip hakaretler ediyorlardı . İki arkadaş kavganın ortasında onları ayırmaya uğraşırken uzaktan siren sesi duyuldu ve çok geçmeden polis ekibi yanlarına geldi . Kalabalık buna rağmen dağılmak yerine kavgaya devam ederken Özgür Mustafa'nın küçük bir çığlıkla yere çöktüğünü gördü . Kolunu tutan Elinden sızan kanı gördüğünde ise bıçağı elinde tutan adamın arkasını dönüp kaçmaya çalıştığını fark etti . Ama polisler onun kaçmasına izin veremedi . &&&& " İyi misin ?" Mustafa sarılan koluna bakarken başını aşağı yukarı salladı. Bıçak kolunu çizmişti . Yarası derin değildi . " Daha dikkatli olmalıydın " " Biliyorum." " Gecenin kalanında izinliymişsin . " Mustafa kaşlarını çatarak " Sen ?" Diye sordu . Özgür ise pek memnun olmayan bir surat ifadesi ile başını iki yana salladı . " Mahalle gezmeyeceğim ama gecenin kalanında  şube de raporlarla uğraşacağım  . " Özgür Mustafa ile vedalaşıp karakola döndü ve ona verilen masada raporlarla boğuşmaya başladı. Sabaha kadar başına ağrılar girdi. bilgisayar ekranından gözlerini ayırırken ışıyan havaya baktı. Bir kaç saat önce sabah ezanı okunmuştu ve saat sekize geliyordu . Karakol çoktan dolmuştu ve Özgür'ün mesaisi bitiyordu . Kasılan kollarını gererek oturduğu yerden kalktı . Herkesle vedalaşıp karakoldan çıktı ve arabasına bindi . Tek hayali bir an önce yatağına kavuşmaktı. Ama öncesinde Mustafa'yı aradı . Onun sesinin duymak içini rahatlattı ve direkt direksiyonu evine çevirdi . Bir kaç sokak kala telefonu çaldı . Numarayı görünce ise şaşkınlıkla bir kaç saniye bekledi. O adamla en son iki üç hafta önce konuşmuştu . Arabayı kenara çekerek arabayı cevapladı. " Efendim komiserim " "......." " Hayır . Mesaim bitti." "........." " Emir anlaşıldı komiserim " Özgür telefonu kapatıp arabayı çalıştırdı ve direksiyonu ters yöne çevirdi . Sıcak yatak hayalleri bir kaç saat daha ertelenmişti . &&&&& Özgür  cinayet masanın katına geldiğinde Sessiz bir şekilde çalışan memurlara baktı. Ortalık sakin görünüyordu . " Pardon . Geçebilir miyim ?" Özgür arkasında duyduğu ses ile hemen kenara çekildi . Kızıl bir kadın ona gülümseyerek yanından geçip giderken Özgür kızın güzelliğinden etkilenerek bir süre ona baktı . Çok geçmeden kızılın yanına gelen yapılı bir adam görüş alanına girdi ve kadını yanağından öptü . Kadının kısık bir sesle " Bi dur Göktuğ " diye söylendiğini işitti . Ne yaptığını fark eden Özgür orta yerde dikilip insanları dikizlemeyi bırakarak hemen Taner komiserin odasına geldi . Kapıyı tıklatarak içeri girdi . Odada yine iki kişilerdi . Geçen sefer o garip emirleri veren adamdı . Turan . Ne kadar garip konuşursa konuşsun söyledikleri doğru çıkmıştı . " Hah geldin mi ? Geç otur şöyle " Taner komiser Özgüre bi sandalye gösterirken Turan da karşısına geçip oturdu . " Bu saatte seni çağırdığımız için kusura bakma . Gece nöbetinden çıktığını biliyorum . Yorgun olmalısın . " Turan konuşurken Özgür onu dikkatle izledi. Nedense bu adamdan farklı bir elektirik  alıyordu. " Geçen sefer kurtardığın kız " " Derin " " Evet Derin . Sana onunla ilgili bir istekte bulunacağım " &&&&& Aylin lavabodan dönerken üzüntülüydü. Belize çok alışmıştı. Sevda ile iyi anlaşsa da Beliz onun için daha samimi ve daha yakın bir arkadaş olmuştu . Ama evleniyordu ve başka şehire taşınıyordu . Onun gidişinden en çok şüphesiz Doruk Bey etkilenecekti . Onun eli ayağı gibi bir şeydi . Şimdi ise kişisel asistanını kaybediyordu ve aşırı bir gerginliği vardı . Aylin masasına çöktüğünde Beliz yanında belirdi . Henüz gitmemişti ama bir hafta gibi kısa bir zamanı vardı . " Kızlar . Doruk Bey sizi ofisinde bekliyor " Sevda ve Aylin birbirlerine bakıp ayağa kalktılar . Gün içinde elbette bir çok kez Doruk Bey ile görüşüyordu . Ancak bu sefer ki farklı gibiydi. Çünkü Belizin yüz ifadesi bunu gösteriyordu . İki kız da sessizce Doruk Beyin Ofisine girdiler . Adam başını öne eğmiş elinin parmaklarını birbirine değdirmiş öylece duruyordu . Moralinin bozuk olduğu çok belliydi . " Doruk bey ?" Belizin sesi ile ofise girenleri fark eden Doruk kafasını kaldırıp onlara döndü . İki kızda karşısında dimdik duruyordu . Geçen zaman içinde ikisi de iş için doğru seçim olduğunu kanıtlamışlardı . Şimdi ise bir kere de daha kendilerini kanıtlamaları gerekecekti . " Biliyorsunuz ki sevgili asistanım bir erkek için beni terk ediyor " Beliz bozularak konuştu . " Doruk Bey . Ben evleniyorum ve başka şehirde yaşayacağım . İşi bırakmak zorunda olduğumu biliyorsunuz ." Doruk kıza ters ters bakıp tekrar diğerlerine döndü . " Onun yerini alacak yeni bir asistana ihtiyacım var . Ve bunun içim yabancı biri yerine ikinizden birinin olması gerektiğini düşündüm . " İki kızın da gözleri parlayarak adama baktığında Doruk heyecanlarını oturduğu yerden çok net görebildi . " Tabi bunun için bir seçim yapmam gerekti ve ikinizinde işinizde başarılı olduğunuzu biliyorum . Bu yüzden adil bir seçim olması için ikinize de görevler vereceğim. Bu haftanın sonunda da başarınıza göre seçimi yapacağım ." " Bir yarış gibi mi ?" " Evet Sevda . Bir yarış gibi düşünebilirsin . " Aylin ve Sevda birbirlerine bakıp gülümsediler ve aynı anda kollarını kaldırıp bi beşlik çaktılar . Birbirleri ile iyi anlaşmaları güzel bir şeydi ve Doruk bundan memnundu . Başını iki yana sallayarak elini salladı . " Neyse hadi işinize dönün . Ben görevleri size bildireceğim ." Bir kaç saat sonra masalarına konan zarflara bakan iki kız bu gizliliğe uyarak sessizce zarflarını açtılar ve okuyup geri zarfa koydular . Görevleri birbirlerinden gizliydi . Aylin Zarfı Sevdanın gözleri önünde yırtıp çöp kovasına atarken aynısını Sevda da kendi zarfına yaptı . Birbirlerine sırıtırlarken Doruğun " Ne yapıyorsunuz siz " sözü ile hızla kendilerine çeki düzen verdiler . " Hadi çıkıyoruz " Doruk başka bir şey demeden koridorda kaybolurken Aylin de Sevda da hemen çantalarını alıp adamın peşine takıldılar . Reklamını aldıkları bir markanın üretim deposunu gezerken iki kız da Bir yandan Doruğun adımlarını takip ederken bir yandan da çalışan makineleri izlediler . Organize şekilde çalışan makineleri izlemek büyülü gibi bir şeydi . Tıpkı inşaat makinelerini izleyen amcalar gibi öylece üretimi izlemeye dalmışlardı . " İsterseniz size burda iş bulalım kızlar ha . Ne dersiniz ?" Doruğun sesi ikisini de kendine getirirken Sevda bozularak arkasını döndü . Aylin'de utanarak kızarırken arkasını dönüp giden Doruğu takip etti. Üretim deposundan Satış planlama kısmına geçen adamlar Doruk ve kızları toplantı odasına aldılar ve ürün hakkında uzun uzun konuştular . Sonunda oradan ayrıldıklarında Doruk ikisine de dönüp konuştu . " Mesainin bitmesine az kaldı . Bu saatten sonra şirkete dönmenize gerek yok . İsterseniz burda ayrılabilirsiniz. Şirkete dönecekseniz de benimle gelebilirsiniz ." Sevda kendisine verilen görevi araştırmak için Orada yanlarından ayrılırken Aylin ofisinde bıraktığı bir eşyasını almak için Doruk ile birlikte arabaya bindi. " Çantan yanında olduğuna göre ofisten ne alacaksın anlamadım ?" Doruğun konuşması ile Aylin olduğu yerde gerildi . Ama sesi normal çıktı . " Telefonumu unuttum " Doruk gün içinde kızın eline hiç telefonunu almadığını fark etti . Gerçekten unutmuş olabilirdi . " Pekala" İkisi sessizce şirkete geldiler . Doruk direkt ofisine giderken Aylin kendi masasının önünde bir süre oyalandı sonra da Sevdanın masasının yanında duran çöpten yırtılmış olan kağıt parçalarını aldı ve hızla çantasına attı .  Sonra da odasından çıkıp asansöre bindi . Onun gözden kaybolması ile baştan beri onu gizlice izleyen Beliz gülümseyerek Doruğun yanına gitti . &&&&&& Aylin şirketten ayrıldıktan sonra yanına yiyecek bir şeyler alıp şehrin en büyük kütüphanesine gitti. Orayı geçen sene keşfetmişti . Sadece sevdiği kitapları ararken küçük bir sahafa girmişti . Şans eseri dükkana girdiğinde sahibini yerde görmüş ve yaşlı adama ilk yardım yaparak hayatını kurtarmıştı. O da ona can borcu olduğunu söyleyerek dostluğunu vermiş ve sırrını göstermişti . Sırrı ise o küçük sahaf dükkanının bir kenarındaki kapıdan aşağıya inildiğinde yukarıdaki alanın on katı büyüklüğünde bir alan olduğu idi . İçerisi ise kitaplarla doluydu. Buranın sahibi yaşlı adamın büyük babası savaş zamanı saklanmak için yaptırdığı bu odayı şimdi bu hale getirilmesi Aylin için bulunmaz bir nimetti . " Merhaba Sedat amca " " Ooo hoş geldin kızım " " Benim bi işim var . Aşağı iniyorum . " " Tamam kızım " Aylin bir rafın yanındaki kapının arkasında kaybolurken Sedat sahafa giren müşterisi ile ilgilenmeye devam etti . &&&& Aylin çantasından çıkardığı kağıtları birleştirip bantlarken telefonu çaldı . Arayana göz ucuyla baktığında Derin hanımın numarasını görüp dikleşti ve aramayı cevapladı . " Efendim Derin Hanım " " ........." " Ah evet tabi " "..........." " Yarın olur mu ? Bu akşam biraz işim var " "..........." " Tamam . Yarın akşam görüşürüz " Aylin telefonu kapatırken patronunun kardeşi ile arkadaş olmanın garipliğini hissetti . Ama Derin Hanım çok cana yakın biriydi.  Önündeki işi bitirdiğinde kağıtta yazan yazıyı okudu . Ve kaşlarını çatarak doğruldu. İkisine de aynı görevi vermişti. Ama birbirlerinden saklamak istemişti . Gözlerini kısarak bir kaç dakika düşündü . Bir yandan da yemeğini yemeye başladı . Eski bir sanatçıdan reklam için anlaştıkları bir ürünün yüzü olmamasını isteyeceklerdi. Ama bu biraz zordu çünkü kadın uzun zamandır ortalıkta görünmüyordu. Üstelik onu bulsa bile ikna etmek kolay olmayacaktı. Çünkü kadın bildiği kadarı ile aksi biriydi. Kendisine gelen her teklifi uzun zamandır geri çeviriyordu . Kadının bir menajeri de yoktu. Sanat camiasından tamamen elini ayağını çekmişti. Doruk Bey onlardan imkansızı istemişti. Bir asistanlık için aslında çok zor bir görevdi. Yemeğini yedikten sonra bilgisayar başında biraz oyalandı. O bilgisayarda eski gazete ve magazin haberler kayıtlıydı. Kadının ismini arattığımda on yıl öncesine ait yüzlerce haber karşısına çıktı. Kadın şimdilerde 40 yaşlarındaydı ama daha genç gösterdiği de bir gerçekti. Onu sanata küstüren bir şey olmalıydı. Böyle bir haber hiç duymamıştı ama onu ikna edebilmek için bir şeyler bilmeliydi. Yine de bütün haberleri bir gecede okuyamayacağı da bir gerçekti. &&&& Aylin ertesi gün şirkette yoğun bir gün geçirdikten sonra Derinin geçen hafta gittiği evine geldi. Kız bir sürü hazırlık yapmıştı. Leyla ve Hülya da oradaydı ve tabi Sevda da . Birbirlerine gözlerini kısarak baktılar . Bu davranışları diğerlerinin de gözlerinden kaçmadı ve Derin bunun nedenini sordu . " Doruk Bey bize bir görev verdi " Leyla " Ne görevi ?" diye sorduğunda Sevda konuştu . " Doruğun asistanı evleniyor ve işten ayrılıyor. Onun yerine kişisel asistan olarak ikimizden birini seçecek . Bunun için bize iki görev verdi . Kim tamamlarsa o asistan olacak ." Hülya dudaklarını büzerek Sevdaya baktı . " Hadi senin neden o asistanlığı istediğini biliyoruz . Peki Aylin . Sen neden istiyorsun ?" Bütün kızlar ona baktığında kız sadece omzunu silkti ve konuştu . " Maaşı daha iyi " " Mantıklı " Kızlar kendi sohbetlerine dönerlerken Sevda Ayline döndü . Aylin de ona . " Görevimi öğrendin değil mi ?" Aylin başını aşağı yukarı salladı . " Nasıl öğrendin ?" " Yırtıp çöpe attığın kağıdı birleştirdim . Sen nasıl öğrendin ?" " Belizin her şeyi not aldığı defterini çaldım. " İki kız birbirine bakıp sırıtırken bu sefer Derinin sesini duydular . " Ne yapıyorsunuz siz ?" İki gün içinde iki kardeşten aynı lafları duyan kızlar gülerek onların sohbetine dahil oldular. &&&& Aylin bilgisayara bakmaktan gözleri kızarmış bir şekilde taksiden indi . Geldiği sokak elit bir yerdi. Sokaklar sakindi .  Elindeki adrese bakıp bir kapının önüne geldi . " İnşallah burdadır. " Kapıyı çalıp beklemeye başladı. Bir süre sonra kapıda görünen kadına gülümseyerek baktı. " Zahide hanım " " Evet?" " Benim ismim Aylin . Sizinle biraz konuşabilir miyim ?" " Sen de mi reklam için geldin ?" Aylin şaşkınlıkla başını salladı. Sevda ondan önce buraya gelmiş olmalıydı. " Ona cevabımı söyledim . Sana da aynısını söylüyorum . Hayır . İstemiyorum " Kadın kapıyı kapatacağı sırada Aylin hızla konuştu . " Bana bir şans veremez misiniz ? En azından bir kere deneyin . Lütfen . Sadece konuşacağım . Fikriniz değişmezse hemen gideceğim ." Kadın biraz Aylinin yüzüne bakıp kapıyı açtı. " 10 dakikan var " Aylin sevinç ile içeri girdi . Ev sade döşenmişti. Ama şık bir görüntüsü vardı. " Süren başladı " " Bakın bu iş benim için önemli. Eğer kabul ederseniz terfi gibi bir şey alacağım . " " Senin için önemli bir işten bana ne ?" " Haklısınız Zahide hanım . Ama bence sizin için de önemli . " Kadın kaşlarını çatarak Ayline baktı . " Benim için neden önemliymiş . " " Reklamı olacak olan ürün. Bir ilaç . Sağlık bakanlığından onaylı . Büyük bir iş olacak . " " Ne ilacıymış bu ?" " Sizin işinizi bırakmanızı ve oğlunuza bakmak için her şeyden vazgeçmenizi sağlayan hastalığa derman olacak bir ilaç ." Zahide Hanım gözlerini kocaman açarak Ayline bakakaldı. " Sen nereden , nasıl ?" Zahide hanım şaşkınlıktan konuşamazken Aylin başını eğerek " Biraz araştırma yaptım. Birazda bilgileri birleştirdim ." diye konuştu. " Sen ne cüretle -?" " Ben özür dilerim .  Niyetim sizin özelinizi kurcalamak değildi ." " O zaman neden bunu söyledin ? Neden bana bununla geldin ?" " Zahide hanım . Ben sadece sizin gibi mağdur olan bir çok aile olduğunu biliyorum . Bence aynı acıları yaşayan biri olarak onlara umut olabilirsiniz " " Hayır .  Bunu kimseye söylemeyeceksin ." " Oğlunuz olduğunu kimse bilmiyor . Onu neden saklıyorsunuz bilmiyorum ama -" " Süren doldu . " Aylin sessizce evden çıkarken elindeki dosyayı da bırakmayı unutmadı. &&&&&&&& Aylin ve Sevda masalarında oturmuş heyecanlı bir şekilde bekliyordu. Doruğun onlara görev vermelerinin üzerinden bir hafta geçmişti . Bu gün Belizin son günüydü ve yeni asistan bu gün açıklanacaktı. Sevda Zahide hamım ile olan görüşmesini anlatmamıştı . Aynı şekilde Aylin de anlatmamıştı . Ancak Aylinin görüşmesi pek iyi geçmemişti. Kadın ona çok kızmış ve " Süren doldu " diyerek onu evden göndermişti. Evden çıkarken ne olur ne olmaz diye işin ayrıntılarını anlatan bir dosya da bırakmıştı. Ama Zahide hanım ona hiç bir şekilde dönüş yapmamıştı. " Kızlar . Doruk Bey sizi bekliyor " Belizin sözleri ile iki kız da sakince yerinden kalkıp Doruğun odasına geldiler . İçeri girdiklerinde Doruğu ayakta gördüler . " Hoş geldiniz kızlar ." İkisi de sessizce Doruğa bakmaya devam etti . Doruk da ikisini de inceleyerek Sevdaya döndü . " İkinizde zaten görevin aynı olduğunu çoktan öğrendiniz . Söyle bakalım Sevda . Zahide hanım ile ne görüştün ?" " Üründen bahsettim . Reklamın içeriğinden . Alacağı fiyattan. Kendisinin özellikle istenildiğinden. Kabul etmeyince fiyatı biraz artırdım . Ama yine de hayır dedi ." Doruk başını sallayarak  Ayline döndü . " Sen anlat bakalım " " Ben de aynılarını söyledim . " Doruk Aylinin gözlerinin içine odaklanarak konuştu . " Başka bir şey söylemedin mi ? Ya da o başka bir şey söylemedi mi ?" " Hayır efendim " Doruk ikisine de bakıp arkasını döndü . Bir süre öyle durduktan sonra tekrar onlara döndü . " Zahide hanım beni aradı. İşi kabul ettiğini söyledi ve birinizin ismini verdi ." İki kızda şaşkınlıkla adama baktılar . İkisi de bunu beklemiyordu . " Aylin . Senin ismini verdi ve çekimler boyunca onun yanında olmanı istedi . Normalde bu bizim işimiz değil . Ancak bir kereliğe mahsus bunu kabul edebiliriz . " Aylin sevinçle başını aşağı yukarı sallarken Sevda yüzü asılarak onu tebrik etti. Doruğa daha yakın olma hayalleri suya düşmüştü . &&&& Doruk ve Derin ellerindeki kaseden cips yerken Doruk birden irkildi . Korku filmi izliyorlardı ve Doruğun küçüklüğünden kalma bir travması vardı. Aslında büyük bir şey değildi ama yine de bazen boşluğuna geliyor ve geriliyordu . Arabayı çok hızlı kullanmazdı mesela . Korku filmi izlerken de kendini çok kaptırırdı. " Aaa e hani başrol ölmezdi " Derin sinirle filmi kapatırken Doruk kendine bir kaç saniye verdi . " Ya kardeş şu geçmişi araştırma işi ne oldu ?" " Bir süredir  aklımda ama işlerin yoğunluğundan vaktim olmuyor . Sen ?" " Biliyorsun yeni yerim için uğraşıyorum " Doruk elindeki kaseyi sehpaya bırakırken başını salladı. " O zaman yine yattı araştırma işi " Derin biraz düşünüp " Acaba birini mi tutsak ? " diye sordu . " Nasıl yani ?" " Bayağı işte . Dedektif gibi. Tutalım bizim için araştırsın ." " Film mi çeviriyoruz kızım . Ne dedektifi ?" " Aman ne bilim işte . Birini bulalım o zaman ağzı sıkı . Güvenilir . Bizim için araştırsın ?" Doruk kafasına yatmış gibi başını salladı yine . " Olabilir . Ama kim ," İki kardeş bir süre sessizce durduktan sonra Doruk aklına gelen isim ile önce kendisi bir düşündü . Olabilir miydi ? Olabilirdi. Ağzı sıkı birine benziyordu ve kendisine en yakın kişiydi artık . " Kardeş . Ben sanırım birini buldum " " Kim ?" " Aylin " &&&&&&&  
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD