Alexander Agora’nın eğitim alanı, yoğun bir sessizlikle doluydu. Güneşin ilk ışıkları, geniş arenanın üzerinden zarifçe süzülerek, Yüzümü aydınlatıyordu. Bugün, erkek savaşçılarla tek tek dövüşüp, onları değerlendirecek ve sadece yeteneklerini değil, aynı zamanda zeka ve stratejik düşünme kapasitelerini de ölçecektim. Gözlerim, her bir savaşçının potansiyelini çözmeye yönelik bir keskinlikle parlıyordu. Güveneceğim adamlar seçecektim. İlk olarak Boris ile karşılaştım. Boris, iri ve kaslı bir savaşçıydı; fiziksel gücüyle tanınıyordu. Kısa ve güçlü adımlarla dövüşürken, Dikkatimi çeken, Boris’in saldırıları arasındaki gücüydü. Her darbe, onun fiziksel kapasitesinin bir yansımasıydı. Ancak, Boris’in tekdüze ve doğrudan saldırılarının savunmasız bir alan yarattığını fark ettim. Dövüş boyu