Alexander Milena bana sarılarak derin bir uykuya dalmıştı. İçim gidiyordu onu böyle izlerken. Zaman yetmiyordu. Onu daha çok sarıp sarmalamak istiyorum. Bu onu mutsuz eder diye onu çok sıkmamaya çalışıyordum. Sanki her an ellerimden kayıp gidecekti. Onu koruma görevi bana verilmişti. İnsanları kurtarma görevi gibi... Sabah daha olmamıştı. Erkenden uyanıp çalışacaktım. Kendimi bildim bileli onu korumak için hep çalıştım. Uğruna ölürdüm. Bilmiyordu ama uğruna ölecek kadar onu çok seviyordum. Mutlu olmalıydı. Hep benim küçük cadım olacaktı. Onun için daha çok çalışmalıydım. Yataktan kalktım ama o yanından kalktığımı anlamış gibi mırıldanarak huysuz bir şekilde yüzünü buruşturdu. Üstünü açmıştı. Her zaman uyurken üstünü açardı. Her gece o tam uyuduktan sonra onun üstünü örter ve saçlarına