Yusuf Jülide’nin sakladığı yüzünü öğrendiğinde hayatının yıkımını yaşadı. İnanamıyordu. Gerçek olamazdı. Ama dostum dediği Orhun ve Arif yalan da söyleyemezdiler. Hem neden söylesinlerdi ki. Aklının kabul etmesine rağmen gönlünün şiddetle reddettiği gerçekler genç adamın rengini soldururken bakışları canlılığını yitirdi. Boş gözlerle bakıyordu önünde duran mezeye. Aklından ne geçtiği belli olmasa bile sessizliğinden kabullenmekte zorlandığı belliydi. Arif ve Orhun ne kadar üzgün olduklarını anlatsa bile Yusuf onları duymuyordu. Tek duyduğu ses Jülide’nin hafızasında yankılanan sesiydi. “Sadece bir hafta” demişti genç kadın. “Bağlanmak yok.” Şimdi daha iyi anlıyordu. Jülideyle yaşadıkları bir haftanın her ayrıntısı tek tek aklına geldiğinde gözleri yaşlarla doldu fakat tek bir damla gözyaş