Jülide her sabah olduğu gibi yine, yeni güne keyifsiz uyandı. Yusuf’la tanıştığı günden beri, hayat biraz daha zor geliyordu. Bacaklarını yatağından sarkıtıp terliklerini giyerken, komodinin üzerinde duran fotoğrafa baktı. Sanki Yusuf onu duyabilecekmiş gibi, “Sana da günaydın,” dedi. Özellikle son günlerde daha çok konuşur olmuştu fotoğrafla. Her gün ne yaptıysa oturup bıkmadan günün özetini geçiyordu. Bazen cevap alamayacağını bildiği halde sorular soruyor, bazen hem sorup hem de ağlıyordu. Mutfağa gidip bir bardak süt aldıktan sonra, tekrar yatağa döndü. Ayaklarını uzatarak sütü yudumlarken, fotoğrafa baktı. “Sen süt içmeyi sever miydin?” diye sordu. “Annem her sabah zorla içirirdi bana. Haliyle bende zamanla alıştım.” Jülide, Yusuf’un fotoğrafıyla konuşurken, Begüm aradı. “Tatlım, do