Sabah beni uyandıran Deniz’in sayıklamalarıydı. Yataktan sıçrayarak kalktım ve bir süre nerede olduğumu, ne yaptığımı algılamaya çalıştım. Hala sayıklayan Deniz’e döndüm. Elim istemsizce yüzüne gitti fakat elimi kaplayan sıcaklıkla gözüm irice açıldı. Yanıyordu. Alev alev. Hemen kalktım ve koşar adımlarla aşağıya indim. Hiç düşünmeden Akif Han’ın odasına daldım. İçeri dalmamla o da korkarak yatakta doğrulduğunda sadece bokserı ile olduğunu fark etmem kısa sürdü. “Deniz,” dedim nefes nefese. “Ateşler içinde.” “Hemen geliyorum.” Dediğinde odasından çıkıp mutfağa girdim. Saat henüz sabah altı civarındaydı. Bir kap bulup içerisine soğuk su doldurdum ve yukarı çıktım. Dolaptan bir atlet alarak suyun içine batırdım ve alnına koydum iki tane daha alarak kol altlarına yerleştirdim. Beş dak