Koluma dokunup iyi misin diye sordu. Kafamı sallayıp elimdeki şişeyi yere attım. Çok korkmuştum. Eğer gelmeseydi daha çok korkacaktım. Kollarımı ona sardım. Sonra da kafamı boynuna gömüp ağlamaya başladım. Çok güzel kokuyordu. Burnum, çıplak boynuna temas ediyordu. Araf'ın vücudu kasıldı. Ama sonra kendini toparlayıp kolunu belime sardı. "Geçti. Ben buradayım." diye fısıldadı. Keşke hep yanımda olsan Araf. Kendimi hep güvende hissetsem. Şu an kendimi çok iyi hissediyordum. Yanımda olsa hiçbir şeyden korkmam ki. Ayaz gitmeliyiz, geliyorlar, diye uyardı. Maraton tekrar başlıyordu. Araf gidiyoruz dedi. Geri çekilip elimden tuttu. Kalbimin hızı artmaya başladı. Bu temas, kalbime zarardı. “Elime tutarsan daha iyi olur,” diye açıkladı. Kafamı salladım. Koşmaya başladık. Ayaz da arkamızdan