Açelya’dan Notu, tekrar tekrar okudum. Onu ezberleyene kadar okudum. Hatta o güzel el yazısını gözümün önüne getirene kadar okudum. Sırıtıyordum. Hayatımda hiç bu kadar sırıtmamıştım. Numarayı telefonuma yazdım ama arayıp aramamak arasında gidip geliyordum. Şu an arasam ne diyecektim? Ben, o kızım. Çok basitti. Mesaj da atabilirdim. Ne yapacağımı düşünürken oda arkadaşım “Neden telefona bakıp sırıtıyorsun?” diye sordu. İrkildim. O, diyene kadar da sırıtmaya devam ettiğimi anlayamamıştım. Bakışlarımı ona çevirdim. “Yok, bir şey,” diye mırıldandım. Telefonumu kapatıp kenara koydum. Diğer oda arkadaşım da “Kesin biri var,” dediğinde kafamı iki yana salladım. “Yok, biri.” Adları Bade ve Umay’dı. Tek bildiğim buydu, zaten. Arkadaşım yoktu. Genelde tek takılırdım. Umay yanıma oturup “Yakış