Hızlı adımlarla asansöre doğru gidiyordu. Burçak’a beklemesi için bağırdım ama beni duymuyor gibiydi. Koridordaki birkaç hasta bana döndü. Asansöre binip hızla kapattı. Ben de vakit kaybetmeden merdivenlerden inmeye başladım. Kalbim ağzımda atıyordu. Merdivenleri indiğimde Burçak'ı bir taksiye binerken gördüm. Tam o anda hastanenin bahçesine giren Araf'ın arabasını görünce hastaneden çıkıp onlara doğru koştum. Zamanlaması süperdi. Araf benim telaşla onlara doğru koştuğumu görünce hızla arabadan indi. Nefes nefese olduğum için kolumu tuttu. Onun teması daha kötü ediyordu. Farkında değildi. Ne olduğunu sordu. Ayaz da arabadan inince Burçak’ı takip etmemiz gerektiğini söyledim. İkisi de anlamamıştı. Ben de anlamadığım için bir şey söyleyemedim. Ayaz da nereye gittiğini sordu. Sesi oldukça