When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Yattığım yerden bir süre dışarıdan gelecek sesleri dinledim. Bir türlü beklediğim gök gürültüsü de gelmedi, yıkım sesi de. En azından kayaların bir birine çarpışma sesi gibi bir şey beklemiştim ama o da olmadı. Bir kaç dakika daha odamda oradan oraya kıpraşan eşyaları izledim. Her sinirlendiğim şeyi eşyaya çevirirsem olacağı buydu işte! Yerde sürünerek kapıya doğru yavaş yavaş hareket eden paspasa yastıklardan birini fırttım. Ah evet paspas! Benim mini baykuş desenli paspasım. Bir şey diyeyim mi o aslında bir baykuş değil. Evimizi gözetlemeye çalışan 70 yaşındaki sapık yan komşum Jhon'un kendisi. Yaptığı terbiyesizliği fark ettiğimde büyük dürbünü ile birlikte paspasa çevirip odamın ortasına atmıştım onu. Artık rahat rahat gözetleyebilir, evin içinde yaşananlara şahitlik edebilirdi. Bir