Phill'e bir kaç adım kala durdum. Kapının kulpunun dönme sesini duyabiliyordum. Ya kapının dışındaki ile yüzleşecektim ya da beni aldatan bir pisliğe sığınıp beni korumasını bekleyecektim. İşte tam da o sırada Phill'in dönüp bana doğru hızla atılarak sarılması ile şaşkınlıkla nefes almayı unuttum. Phill beni masanın diğer tarafına itip yere çökmeme sebep olurken kafam karma karışık bir halde nefes almaya çalışıyordum. Ne olduysa o sırada oldu. Ofisin gökyüzüne bakan kalın camı parıltılar saçarak büyük bir gürültü eşliğinde havaya savrulan konfetiler gibi yağmaya başladı. Camdan içeri vuran sabah güneşi yerini karanlığa bıraktı. Ofisin içine deli gibi karga doluşmaya başladı. Bağırtıları tüm binası saracak kadar şiddetliydi. Kargalar deli gibi sağa sola savruluyor çoğu duvarlara çarpıp ye