Selim'in sorusundan sonra markete uğramış bira ve içecekle beraber birkaç abur cubur almış arabayı tenha bir tepeye çekmiştik. Arabadan inip tepenin uç kısmına doğru ilerledim. Selim de benimle birlikte inmişti. Oğuzsa bagajdan aldıklarımızı çıkartırken bir yandan da bana; -Almina dikkat et güzelim çok yaklaşma dedi. Ona ters bir bakış atıp Selim'in serdiği ceketinin üzerine bağdaş kurarak oturdum. Oğuz da poşeti önüme bırakıp ceketini diğer yanıma serip oturdu. Tüm şehir ayaklarımızın altındaydı. Poşeti önüme çekip hiç düşünmeden biranın birini açıp Selim'e uzattım. Oğuz'un da içeceğini düşünüp onunkini de açarak önüne koydum zira Nedimle içtiklerini biliyordum. Kendime de kutu kola çıkarttıktan sonra poşeti bir kenara koyarak Oğuz'a döndüm. -Nereden biliyorsun burayı? -Sen öğrettin de