Yeşim kliniğe giderken yolda en çok sevdiği börekçiden ağzını sulandıran bir dereotlu pahaca aldı ve klinikte onu çay ile yemeyi planlıyordu. O günün üzerinden iki gün geçmişti ve o iki gün içinde Kuzey’i bir kere bile görmemişti. Birkaç İşi olduğunu ve hazırlık yapmasını söylemişti. Ne diyeceğini bilmiyordu ve korkudan neredeyse ölüyordu. Çünkü yıllar önce sırf zengin ve soylu bir aileye sahip olduğu için, her gün onu sevdiğini söylediği için üstelik annesinin fazlasıyla gözünü boyamasından kaynaklı biri ile evlenmiş ve yıllarca neredeyse işkence çekmişti. Şimdi ise onu sevdiğini hiç ama hiç düşünmediği bir adam ile nikâh masasına oturacaktı. Bu bile bile intihar etmek gibi bir duygu olarak ruhunda dolanıyordu. Onu sevdiğini söyleyen adamdan hala kurtulamamıştı ya Kuzeyde aynısını yaparsa