Yeşim, içinde kaldığı karmaşadan çıkamıyordu. Ruhunun derinliklerinde davanın kazanan tarafı olmanın vermiş olduğu sevinç neredeyse çığlık atarak dans etmesini sağlayacakken, Tufan denen pisliğin bu karmaşanın karanlık kısmını oluşturmasına ve buna engel olamayışının vermiş olduğu öfke hissi ile yine çığlık atarak öfkesini kusmak istiyordu. Bakışları Kuzey’i bulduğunda neredeyse gözü dönmüş gibi olduğunu fark etti. Onu daha önce bu şekilde görmediğine yemin bile edebilirdi. Onu tanıdığı kadarıyla en öfkeli zamanlarında bile sakin ve sağduyulu kalabilme yeteneğine sahipti. Tabi o zamanlar Tufan kadar geri zekalısı ile tanışmamış olmalıydı diye düşündü. Fark ettiği diğer şey ise korkunçtu. Tufan, onun ceza almasını istercesine davranıyordu. Burada ona zarar vermesini ve bu olay için tekrar d