Keyifli Okumalar diliyorum herkese ^^ Bir de yorum yaparsanız hikaye hakkında beni mutlu edersiniz ❤ Medyadaki şarkı ile yazdım. SEN BİR MELEKSİN /Esin Engin
Sınır : 5 Vote
Geçmiş Z/ Hakim Bakış Açısı -Vedia Karışık
Vedia çokça Esvedin dediklerini düşünmüştü. Annesi Vedia'yı o kadar darlamıştı ki Vedia en sonunda Esved e tamam demişti. En azından annelerinin gönlü olurdu da Vedia biraz olsun rahatlardı. Ancak işler Vedia'nın istediği gibi olmamamıştı.
Kaçıyordum elimde onun yüzüğü, kalbimde korku ile...
Bir kaç saat önce...
Dersler bitmişti yav çok rahatlamış ve
Bir kahve içmek için kantine inmiştim. Telefonum çaldığı vakit baktığımda Esved arıyordu. Hemen telefonu açtım. -Alo Esved
-Nur seninle görüşmek istiyorum da seni Cevdet alıp getirse.
- nasıl olur ki şimdi bilemedim.
-olur Nur sadece konuşacağız.
-peki peki. Zaten derslerim bitmişti.
- Tamam Nur bekliyorum seni.
Telefonu kapattım ve sipariş ettiğim kahveyi aldım. Zeynoya mesaj çektim ve okuldan çıktım. Cevdet arabanın kapısını açmış beni bekliyordu.
-Hoşgeldiniz yenge.
-Hoşbulduk Cevdet. Haberin vardır Sungurun yanına gidiyoruz.
Kafasını salladı ve arabayı çalıştırdı. Araba yolculuğunun uzun süreceğini bildiğimden
çantamdan kitabımı çıkarttım ve okumaya başladım. Kitaba o kadar dalmıştım ki arabanın durduğunu daha yeni fark ediyordum. Saatime baktığımda tam bir saat geçtiğini fark ettim.
Arabadan indim ve ikinci defa geldiğim eve girdim. Bedia hanıma gülümsedim.
İçeriye de gördüğüm kişilerle bir şok olmadım değil. İçeride Esved ile konuşan cübbeli sarıklı bir adam vardı. Arkamdan gelen adım sesleri ile arkamı döndüm. Cevdet ve Paşa gelmiştiler.
Gülümsedim. O da gülümsedi.
-Esved yanıma geldi. Salondan biraz uzaklaşıp merdivenlere doğru yürüdüm. Esved derin bir nefes aldı.
-Nur ailelerimizle konuştum dini nikahı erken kıymak için izin verdiler.
-NE?! Ne diyorsun sen Esved?! Biz seninle bu şekilde anlaşmamıştık. ellerimle yüzümü sıvazladım.
-Nur rahat etmek istiyorum lütfen, bu şekilde olmuyor! ellerimi yüzümden çektim . Şuan duygusal anlamda karmakarışıktım. Nasıl böyle bir şeye kalkışırdı hala aklım almıyordu...
-Fikrimi sormadın Esved! Ne demek bu ya bu ortak bir karar olması gerekiyordu!
- öyle ancak ben sen sevinirsin diye düşünmüştüm. Sevinmek mi hah! Nikahımızdan haberim olsaydı çokta sevinirdim.
Gözlerinin içine baktım. Gözlerinde anlamlandıramadığım bir kararlılık ve istek vardı. Bu beni zora sokuyordu .
—Esved nişanlılık dönemi rahat olmak için değil. Bahsettiğin şey normal nikah yerine geçecek biliyorsun değil mi?! Nişanlılık dönemi tanımak için tanımak illaki dokunmakla sarılmak ile olmaz ki!
—öyle ancak- Ben ne dersem itiraz edecekti. Zaten annemler de düğün için üzerime geliyorlardı.
Elimi kaldırdım. —Sus Esved madem karar vermişsin bana da uymak düşer. Gülümsedi ve elini ensesine götürerek kaşıdı. Gözüme küçük bir çocuk gibi gelmişti bir an. İstediğini yaptırmış ve buna sevinen bir çocuk...
—Elbise yukarıda giyinmen için.
Kafamı salladım ve yukarı çıkmaya başladım.
Üstümü giyindim çok zarif bir elbiseydi doğrusu.
Başıma da zarif bir başörtüsü bağladım ve aşağıya indim. Esved dizlerinin üzerine yere oturmuştu. Eğer annem ve babamın haberi olmasaydı bunu nikahı asla kabul etmezdim ancak annem ve babamın haberi vardı bundan dolayı evet demiştim.
Onun bir metre uzağına oturdum.
Hoca isimlerimizi anne ve baba adlarımızı sordu. Kağıda yazdı . Şahitlerimiz Cevdet ve Paşa idi.
Hoca kısaca nikahın nasıl olacağını anlattı. "mehir olarak ne belirlediniz evladım"
Esved bir kağıt çıkarttı cebinden ve imama verdi. İmam seslice okumaya başladı. "
En az kilosu kadar altın, iki at çiftliği, otuz dükkan, elli villa, bir değerli maden ocağı, iki jet, en az on araba ve daha fazlası"
Her duyduğum şeyle adeta gözlerim yuvasından çıkacak hale gelmişti. Ne duymuştum ben az önce bunu kabul edemezdim her ne kadar mehir bende kalacak olsa da!
'' kızım bu mehiri kabul ediyor musun ?'' Esvede inkar etmek için dönüyordum ki bakışlarındaki sertliği yakaladım. Off ne diye ikaz bakışları attın ki şimdi! Önüme dönerek
"Evet kabulümdür." dedim.
Evlilik, hem bedenî bir ihtiyaç, hem de mânevî gelişimin esaslı bir zeminidir. Zira evlilik, nefsânî arzuları meşrû ölçü ve gâyelerle idealize ederek hayırlı nesillerin yetiştirilmesine vesîle olur.
Evliliğin önemi ayetlerde de vurgulanır.
Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı ve sizi temiz gıdalarla rızıklandırdı. Onlar hâla bâtıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar? Nahl : 72
Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir. Nûr : 32''
Peygamber Efendimizin (sav) nikahın önemi hakkında bazı hadisleri vardır. Örneğin ;
Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetimi uygulamayan benden değildir. Evleniniz. Çünkü ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim." (İbn Mâce, Nikâh, 1)
"Kimin evlenmeye gücü yetiyorsa evlensin. Çünkü evlilik, gözü haramdan alıkoyar ve iffeti en iyi şekilde korur..." (Buhârî, Savm, 10)
Ardından bize birbirimizi kabul edip etmediğimizi sordu.
Üç defa evet dedik sıra ile daha sonra şahitlere sordu.
Ardından da Nikah duamızı okudu. Bizde amin dedik.
İmam bizleri tebrik etti. ve şahitlerle beraber salondan çıktı.
Esved yanıma geldi. Ondan bir kaç adım uzaklaştım ve salona göz gezdirdim. Hayalimden daha da güzel olmuştu.'' Salonda odamızda çok güzel olmuş Esved teşekkür ederim.''
Gözlerimin içine artık çekinmeden bakıyordu. Gözleri gerçekten de güzeldi şimdi.
Ben de bakıyordum. ''Rica edilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum Nurum sen en iyilerine layıksın'' kafamı eğdim ve gülümsedim.
O benim artık kocam olmuştu değil mi?
"Şey Esved ben odaya çıkayım üstümü değiştireyim olur mu? Elbise rahatsız etti de "
Ellerim ellerine değdi. sağ elimi aldı ve üzerine öpücük kondurdu. Allahım birazdan kalpten gidebilirim !!!!
"olur Nurum ben de gelirim birazdan yanına"
Gülümsedim ve yukarı çıktım. Başörtüsünden iğneleri çıkartıp komidinin üzerine bıraktım. Masanın üzerinde siyah bir zarf gördüm. Bu neydi ki acaba o bana verdiği mal varlığının tapuları falan mı vardı ?! Elime aldım. Gördüğüm resimlerle adeta şoka uğramıştım, midem çok bulanıyordu. İçerisinde çeşit çeşit işkence edilmiş adam fotoğrafları vardı Bu da yetmezmiş gibi içerisinden ayrıca bir gelir gider listesi çıkmıştı. Üzerinde karanlık işler geliri diye not düşülmüştü.
Esvedin bu zenginliği buradan mı geliyordu. Gerçekten tanıdığım Esved gerçek Esved miydi ?!!!
Ben bunu yapamazdım. Tehlikeli ve haram para ile kazanılmış paralar ile yuva falan kuramazdım. Heleki insanlara işkence etmiş birisi ile işim olmazdı.
Ellerindekileri hışımla tıkıştırdım. Ve yere attım.
Merdivenleri sessiz sessiz inmeye başladım. Görünürde kimse yoktu. Zaten akşam karanlığı oluyordu. Mutfaktan baktığımda korumaların kendi aralarında en az eve yüz metre uzakta konuştuğunu gördüm. Evin küçük bir kapısı vardı. Orasının ormana çıktığını Esved evi gezdirirken söylemişti.
Koşar adım kaçmaya başladım, Kapıdan çıkarak. Nereye gittiğimi bilmiyorum ancak neden gittiğimi iyi biliyordum.
Beni adeta oyuna getirmişti. Gerçekten de acaba ailelerimizin haberi var mıydı?! Yoksa onları tehdit mi etmişti!
Kafamı salladım ve koşmaya başladım bu elbise ile ne kadar koşuluyorsa o kadar koşuyordum.
Biliyordum Esvedin yokluğumu fark etmesi dakikasını almazdı ancak ben ondan ve yaşantısından kaçıyordum. Ayaklarıma çeşitli dikenler batıyordu. Önüme çıkan dalı elimle iteklerken ayağım burkulmuştu. Şimdi acının da ağlamanın da sırası değildi.
Belki bana bunu daha önceden söyleseydi. Kabul etmezdim. Nur kendine gel ve devam ett!
Üzerimdeki uzun mu uzun elbise ile kaçıyordum koşuyordum durmaksızın...
Bu benim son kaçış hakkımdı, beni yakalamadan saklamam gerekiyordu. Ayağım acıyor ve ağrıyordu. Sonunda ormandan çıkış yolu görünmüştü. Tam uzun selvimsi ağaçlar bitti derken
Gördüğüm duvarlarla olduğum yere çöktüm. '' Hayır hayır böyle olamaz! ''
Arkamdan hışırtılı adım sesleri ve adımın haykırışları geliyordu. Etrafıma bakındım yoktu bir çıkış yolu yoktu. Kendimi yere attım. Haykırarak ağlamaya başladım. Allahımm bir çıkış yolu nasip ett!
O sinirli sesi ile adeta kükredi. Gelmişti!
-Siktirmeyin belanızı şimdi arkanızı dönün lan!!! Kaçamamıştım ondan!
Neden arkalarını dönmelerini istedi ki?! of adam beni yakaladı ben bunu mu düşünüyorum harbiden!! Hızlı adım sesleri geliyordu.
Ensemde hissettiğim nefes ile ürktüm.
-Güzelim kaçarken şalını takmayı unutmakta yeni adet sanırım! Benim olan güzelim saçlarını nasıl kapatamazsın! Usulca başıma elbisenin aksine siyah şalı kafama güzelce sardı. Ve öpücük kondurdu. Utançla başımı eğdim. Ah Nur gerçekten salaksın!
Korkarak ona döndüm. Gözlerinde kararlılık vardı. Elini kaldırdı hemen gözlerimi kapatıp kendimi savundum. O ise aksine yanağımı okşadı. Ne yani vurmak için kaldırmamış mıydı ! Ah Vedia herkes baban değil ki dünya da vurmayan şiddet göstermeyen adamlar da varmış!
- Bu yaptıklarının cezasını eve gidince konuşacağız Nur'um. Ceza ne cezası şimdi ?!
Sen benim en kıymetli emanetimken sana kıymamı bekleme yavrum. Hem neden sana kıyayım ki ben gözlerine bakarken çekiniyorum , korkuyorum sen sana vuracağımı sanıyorsun! Esaretin ağır prangasını ben çoktan evde kabul etmemiş miydim?! Gözlerimden yaşlar akarken ağzımdan tek bir laf çıktı
- gidelim mi?
Yavaşça çöktüğü yerden kalktı beni de kaldırdı.
-gidelim kraliçem daha sana takmam gereken bir taç var evimizde.. Ayağımın acısı yavaş yavaş kendini belli etmişti. Şimdi kim söyleyecek ayağımı burktuğu mu ya ? ağzımdan istemsiz çıkan inleme ile Esved bana döndü.
—Ne oldu Nur! Gözlerinde ilk defa endişe görmüştüm. Ula bu adam ne cins bir dengesizdi Alla sen !
—ayağım ayağım ağrıyor. Ayağıma baktığında gördüğü görüntü ile derin bir iç çekti. Hayır canı yanan bendim ancak ne diye o üzülüyordu ki!
Kucağına aldı beni. Ayyy buralar sıcak mı oldu ne !!! Ellerimi düşmemek için omzuna sardım. Ulann omuzları bile taş taş maşallah subhanallah be kimin kocası ... aklımdan geçen düşünce denizlerinden çıkıp gerçeğe döndüm. İlk defa bu kadar yakındık ancak bunun bu şekilde ve böyle bir durumda olacağını hiç hayal etmemiştim.
Eve hızla girdik. Beni koca koltuğa oturtturdu. Ardından da odadan çıktı.
Ben de bu sırada ayağıma bakıyordum. Yer yer kanamış ve hafiften kızaran canım ayağım... Bir beş dakika sonra önümde diz çöktü.
Elinde gazlı bez , krem ve tentürdiyotla gelmişti . Tentürdiyot mu asla olmazzzz ! Ayağımı hızla kendime çektim. '' O şeyi bana süremezsin ! '' Kaşlarını çattı ve ayağımı kendine çekti. Ne kadar bağırsam da üfleyerek işini halletti. Ulan yanıyor be adam bile diyemedim!
Kremi yavaş bir şekilde sürdü ve sardı. Daha sonra da beni yine kucağına aldı. Gene nereye götürüyor beni ,ay şey mi olacak ! Tövbe Yarabbim sen affet ! Merdivenlerden çıktık. Odamızın kapısını açtı. Vallaha da şey olacak sanırım hayır ben bu durumu nasıl kabul ettim ki hemen. Beni yatağımıza bıraktı.Odaya girdiğimizde ilk yaptığı şey saçımı açmak oldu. Oldu canım başka pışık yağlı kaşıkkk sen şimdi görersinSaçlarımı öpüp koklamaya başladım. Kendimi geri çektim. '' Ne yapıyorsun Esved izin vermedim sana hem sen bana izah yap açıkla bunların bir şaka olduğunu söyle ya da her şey başlamadan bitsin !!''
—Nurum ben böyle bir adamım, bu işler emin ol o araştırdığındaki nesillerden gelmekte. '' Ne yani bunların hepsi doğru mu ?'' Onun ağzından duymak beni daha da kötü etkilemişti.
Gözlerinin en derinine baktım. Gözler yalan söylemezdi çünkü...
—Sen beni kandırdın. Bana bütün hali ile anlatmadın. Bu evlilik te resmen bir sıfır yenilgi ile başladım.
Söyle bana bu eve giren alınan bir şey de bile o para var mı? Yoksa bile bu neyi değiştirir ki !!
Gözleri kararlı bakmaya başladı.
—Yok Vedia yok! Emin ol yok! Ellerimi elleri arasına aldı, öptü.
Senin için harcadığım tek kuruş parada yok merak etme! Ellerimi kendime çektim ve Onu omuzlarından ittim. '' Uzak dur benden!!'' Nasıl o para karışmıyordu anlamıyordum.
—Yani şirketlerin paravan gibi değil mi?
—Değil bebeğim. Kafamı düşünceli şekilde iki yana salladım. '' Esved ben bu evlilik olsa bile şuan düşünmek istiyorum bu yüzden bir daha bana bu şekilde yaklaşmana izin vermeyeceğim ekstra dan bunu kim biliyorsa onunla da konuşmak istiyorum kafama yatmayan çok şey var '' Kafamı pencereye çevirmem ile gördüğüm karanlık hava beni telaşa soktu. Yataktan kalkmaya çalıştım ancak Esved kolları ile beni sardı. Kendimi çekmeye çalışıyordum. Dudaklarıma değen bakışları ile kafamı çevirdim. En sonunda bırakmıştı Hayvan herif!
Kaşları çatıldı. —Nurum bunlar nasıl sözler biz artık evliyiz ne demek düşüneceğim ! Bundan sonra bırakmam Vedia seni bunu aklından çıkar bir kere Allah katında artık karımsın bitti. İşte bu yüzden hiçbir zaman istememiştim öncesinde dini nikahı sinirden ağlayasım gelmişti.
—Hiç kusura bakma Esved, eğer ben bitirmek istersem bu öğrendiklerimden sonra da bitiririm !! Esved kafasını usulca salladı ve bir şey demeden kendini yatağa attı.
Yatağın üzerinden aldığım gibi çantamı omzuma taktım bir çırpıda başörtümü de yapıp Esvede doğru baktım. İşaret parmağımı ona doğrulttum. '' Şuan da aileme bir şey söylemeyeceğim ancak bu iğrenç işleri bilen kim varsa onlardan birisi ile konuşacağım ondan sonra eğer bir şeylere ikna olursam bu evlilik o çok istediğin düğünle taçlanır. " derin bir nefes aldı ve kafasını yastığa gömdü. Yüzünde acıyı görmüştüm ancak yapabileceğim bir şey yoktu. ''Umarım Vedia annemle konuştuktan sonra fikrin değişir''
Odadan çıktım ve aşağıya doğru yavaşça inmeye başladım, Ondan tabiki de yardım almadım. Ki oda tenezzül dahi etmedi. Dışarı çıktığımda Cevdet beni bekliyordu. Siyah aracın içine bindim.
(Vedia ve Sungur'un odası)
Araba hareketlendiğinde tuttuğum gözyaşlarım akmaya başlamışlardı. Hayallerim çok başkaydı gerçekler ise çok acıydı. Elimdeki yüzüklere baktım. Ne de severek takmıştım oysaki...
(Alyansları ve Vedia'nın tek taşı)
Yüzükleri çıkartıp cebime koydum. Bu düşünme süresince takmak istemiyordum. Gözlerimi yavaşça silerken telefonum çaldı arayan annemdi. '' Alo Anniş '' ''kızım ne yaptınız?'' Ne olmadı ki anne anlatsam roman olur da anlatamıyorum işte . ''Dini nikah kıyıldı anne başka bir şey yapmadık eve dönüyorum şimdi '' ''Anladım kızım gelince daha ayrıntılı konuşuruz o vakit '' onaylayıp kapattım
Şimdiki Z/ Hakim Bakış Açısı
Gündoğdu Bey böyle bir soru hiç beklemiyordu. O yüzden çok şaşkındı. ''Hayır kızım ben Mahpeykerimle severek evlendim. Otuzu aşkın senedir de saygı ve sadakatle bu evliliği yürüttüm. O konuşma yaptığım kişi kardeşim Arslan'ın meşru olmayan oğluydu Kardeşimin bana emaneti yengem Lale ve Sungurun kuzeni Sevilay dır. Ancak O mirasın ona ait olduğunu söyleyip beni ailemle tehtid ediyor ne sana ne torunlarıma ne de Mahpeykerime bir şey olamaması için elimden geldiğince sizi korumak zorundayım sen konuyu çok başka anlamışsın yine de sana teşekkür ederim güzel kızım bunu direk olarak benimle paylaştığın için '',
Vedia başını eğdi. İçi o kadar rahatlamıştı ki... ''Rica ederim babacım bu duyduklarım o kadar iyi geldi ki çok korkmuştum açıkcası tam tersi şeyler söyleyeceksiniz diye.!'' Gündoğdu bey kızı ile gurur duymuştu. Kollarını açtı ve kızını yanına çağırdı. '' Benim güzel kızım gel sana bir sarılayım'' Vedia babasının yanına gidip kolları arasına girdi. ''Tarık nerdesin yaa?!'' '' Burdayım can parem'' Üzerine düğünde giyinmeyi karar verdiği kıyafeti giyinmiş ve bahçeye çıkmıştı kocasına göstermek için. Kafasını kaldırdığında gördüğü baba- kız görüntüsü ile mest olmuştu doğrusu...
''Aman aman kimleri görüyorum ben ya sizi ısırırım ama ben '' Vedia annesinin kıyafetine hayran kalmıştı. '' Annecim çok hoş görünüyorsun dimi baba?'' '' Evet kızım annen gerçekten de çok güzel olmuş ee Mahpeyker Cihanşah asaleti böyle bir şey '' Vedia da Gündoğdu beyi onaylar nitelikte başını salladı.
Esved en sonunda işlerini bitirmişti ki bahçeden duyduğu gülme sesleri ile cama doğru yürüdü. Babası ortada annesi ve Vediayı iki yanına almış gülerek konuşuyorlardı. Esved gördüğü mutluluk anlarıyla içten bir gülümseme bıraktı. Telefonunu yanına alıp hızlıca merdivenlerden indi.
Bahçeye vardığında annesinin yavaşça kalktığını gördü. ''Oğlum üzgünüm ancak bütün her şeyi kaçırdın.'' Olsun anne sizi biraz olsun izledim ya o bile bana yeter '' Mahpeyker hanım oğluna kocaman sarıldı. '' Ahh oğlum ne ara büyüdün de benim boyumu geçtin ancak şunu unutma istersen 3 metre ol sen yine de benim gözümde ilk doğduğundaki gibi bebek kalacaksın.''Mahpeyker hanım 1.75 boyundaydı kocası ile aralarında on santim vardı. Esved ise 200 cm olunca çok şaşırmışlardı. Bir hastalığı mı var diye çok doktora götürmüşlerdi. Doktorlar Esvedin normal bir delikanlı olduğunu ailede illaki bu kadar uzun birileri olduğunu söylemişti o zamandan beri Mahpeyker hanım Esvedin boyunun uzunluğu hakkında konuşmayı kesmişti. Gelini Vedia ise 160 mini minnacık bir kızdı.
Vedia ile bugünkü bekarlığa veda partisine gidecekti orası içinde sade şık bir elbise ayarlamıştı.Çok süslenmeyecekti artık daha doğal olmanın gerektiğini düşünüyordu. Üstünü değiştirmek için yukarı odalarına ilerledi. Ardından genç çifti yalnız bırakmak için Tarık bey de kalkmıştı. Esved karısının yanına oturdu. '' Benim kraliçem!'' ''Esvedimmm '' Vedia Esvedin kolları arasına girdi. '' Her şey seninle daha güzelleşiyor kraliçem ne zaman sen kollarımın arasında olsan,ne zaman gözlerini değdirsen işte o zaman tamam oluyorum '' derin bir nefes çekti içine Esved Vedia'sı onun için çok kıymetliydi. O ne derse çoğu zaman o oluyordu. otuzlarında olan Maria çifte yürüyüp önlerinde ellerini birleştirerek durdu.'' Signore, sono arrivati il parrucchiere e la sua squadra '' - Efendim kuaför ve ekibi geldi.- '' Grazie Maria, mostra loro la stanza degli ospiti. ''-Teşekkürler Maria, Onlara misafir odasını göster.- Maria kafasını salladı ve geldiği gibi bahçeden içeri girdi. Vedia bir iki kelimeyi aradan seçmişti ancak konuyu anlamayarak Esved' e döndü. '' Esved ne konuştunuz?'' Esved ayağa kalktı ardından Vedia'yı da kaldırdı. '' I invited Amanda Neerton and her team to our home for you, and she happily accepted. '' Amanda Neerton ve ekibini senin için eve davet ettim. Oda memnuniyetle kabul etti.
Vedia duyduğu isimle çığlık attı. Esved 'e şaka mı yapıyorsun der gibi baktı. Esved hayır dercesine kafa salladı.''Come on dear ? you're amazing honey I have to go now see you later'' - Hadi canım? Sen harikasın tatlım!! Benim şimdi gitmem lazım sonra görüşürüz.''
Vedia olabildiğince hızlı şekilde evin içine ulaştı. Çok heyecanlı ve karmakarışıktı. Nedeni Amanda Neertoon'u ikinci defa görecek olmasıydı. Misafir odasının kapısını açtığında gördüğü kadınla çığlık attı. '' Amanda, I'm so glad to see you. I really like your new style. Good that you're here '' -Amanda, seni gördüğüme çok sevindim. Yeni stilini beğendim. İyiki burdasın- Normalde Amanda'nın saçları koyu kahve iken saçlarını hem kısaltmış, hem de sarıya boyatmıştı. Ve bu ona o kadar yakışmıştı ki Ayrıca stilini değiştirmişti Normalde daha siyah siyah giyinirken tarz da giyinirken şu an üzerinde dizlerinin hemen bitiminde puantiyeli bir elbise giyinmişti '' Sende çok güzel görünüyorsun Vedia''
(Amanda Neerton)
''Hadi otur da seni hazırlayalım bu özel gün için!'' Kafasını içindeki heyecanı yansıtır şekilde hızlıca salladı ve sandalyeye oturdu. Aynanın yansımasından gördüğü takım ile kaşlarını çattı. '' Amanda bu benim kıyafetim değil ki !'' Amanda anlayış ile gülümsedi. '' Gelin hanım sonradan bana bildirdi, mekanda belki erkekler olabilirmiş ondan dolayı ona uygun bir kıyafet ayarlamamı istedi. '' Kafasını usulca salladı. Çalan telefon ile güldü. Annesi arıyordu. Dün de bugün de aramayı unutmuştu. Annesi umarım fazla kızmazdı. Boğazını temizlerek telefonu kulağına götürdü. '' AAA BU KİM ACABA BENİM HAYIRSIZ KIZIM '' ''Efendim annecim '' ''Ne yapıyorsunuz kızım insan bir arar dimi benim de anam babam var ne yapıyorlar diye arar eşek sıpası seni !'' Annesinin sesi oldukça kırgın geliyordu. Onu kırdığı için pişman oldu Vedia ''Annecim özür dilerim sürekli etrafım kalabalıktı bir türlü aramak nasip olmadı seni yoksa neden unutayım seni'' Neyse Vedia kapatıyorum, sana iyi eğlenceler'' Vedia annesinin kapatması üzgünce derin bir nefes aldı. İstanbul'a dönünce kalbini onarmalıydı. Nasıl yapacağını bilmiyordu ancak yapacaktı bir şey. Amanda düğününde tanıştığı ve çok değer verdiği Vedia'sının üzüldüğünü gördü. Kendini alamadan sordu. ''Ne oldu tatlım, bir sıkıntı mı var?'' Vedia kafasını iki yana salladı. ''Annem onu buraya geldiğimden beri aramayınca hali ile kızdı.'' Amanda kıza sarıldı. Ve aynadan gözlerinin derinliklerine baktı. ''Olabiliyor Vedia, biz de insanız en nihayetinde sen bir hamilesin aklına gelmemiş unutmuş olabilirsin '' diyerek Vedia'nın saçına öpücük kondurdu. '' Sen ilk önce üstünü giyin sonrasında seni hazırlayalım bir tanem'' Vedia içinde oluşan heyecanla kalktı ve asılı duran takımı aldı. Banyoya geçti.
(Ayakkabısı)
Üzerini giyindi, Daha başörtüsünü yapmayacaktı. Makyajdan sonra yapmayı alışkanlık edinmişti, Gülerek çıktı. Amanda gördüğü kız ile ıslık çaldı. Mükemmel olmuş diye içinden geçirdi. Onu daha da mükemmel yapmak benim elimde diye düşündü. Kafasında güzel bir makyaj fikri oluştu. Vedia'ya gülümseyerek tekerlikli sandalyeyi geri çekti. '' Hadi yapalım şu işi !'' Vedia da Amanda'nın enerjisi ile kahkaha attı.
Bu kadının enerjisine, giyinişine, hareketlerine hayrandı. Bir insan bu kadar mı kusursuz olurdu!
O kadar güzel bakım ve makyaj yapmışlardı ki. Vedia gene ve gene Amanda ve ekibine aşık olmuştu.
Çok eğlenmişlerdi. Birlikte şarkılar açıp bağıra bağıra söylemişler, espirilerle gülmüşlerdi. Sonunda bittiğinde Vedia ayna da kendini süzdü. Gerçekten de çok hoş görünüyordu. Amanda ya çığlık atarak sarıldı. '' Amanda çokk teşekkür ederim sizi o kadar çok seviyorum ki ahh iyiki geldiniz... '' Vedia hormonlarının azması ile neredeyse ağlayacak duruma gelmişti. '' Heyy güzel kız sakın ağlama emeklerimizi heba etme '' dedi Emily . Vedia tamam diyip kapıdan dışarı çıktı, Hepsi ile vedalaşmış ve şans dilemelerini istemişti. Anne ve babasının odasına gelince kapıyı çaldı. '' Anne ben hazırım hazırsan çıkalım mı ?'' Maypeyker hanım kızının sesini duydu ve son kez aynaya baktı güzel görünüyordu. Derin bir nefes alarak dışarı çıktı. Vedia annesini gördüğünde ellerini çırptı. Ne kadar da hoş olmuş diye düşündü. Saçlarını topuz yapmış, Gündoğdu babasının ona doğum gününde aldığı seti takmıştı. Eline de fazla hareketli olmayan bir çanta almıştı. '' Çok güzel olmuşsun Annecim'' Mahpeyker hanım aldığı iltifat karşısında utanmıştı. Ancak utanması kızını süzene kadardı. Kızı o kadar naif ve aynı zamanda klas olmuştu ki diyecek söz bulamadı ağzı açık kaldı. ''Bebeğim şahane olmuşsunn ''
Vedia annesine gülümsedi. '' Hadi şu geceyi mükemmelleştirelim!'' Anne kız gülerek aşağıya iniyordular. Ancak bilselerdi bu gece başlarına gelecekleri bu şekilde konuşurlar mıydı?
Geçmiş Zaman / Hakim Bakış Açısı
Vedia apartmanın girişinde bulunan büyük aynanın önünde durdu. Yüzünü inceledi bir kaç saatte insan çöker miydi? Sanırım Vedia için cevabı evetti. Gözlerinden hala akmakta olan yaşları sildi. Apartman sessizdi. Bundan dolayı çantasını karıştırıp makyaj malzemelerini buldu. Ağladığının izlerini kapattıktan sonra ayna da kendine gülümsedi. ''İşte şimdi oldu!'' Mutluluk maskesini takmıştı. Asansöre bindi. Kapılarının önüne gelince durdu ve derin nefesler aldı. Kendisini annesinin sorularına karşı cevap vermek için hazırlarken gözü ellerine kaydı. Bir telaşla yüzüklerini cebinden çıkartıp taktı. '' Ucuz yırttım resmennn'' Kapıyı anahtar ile açtı. Kafasını evin içine uzatıp baktığında etrafı çok sessiz sakin gördü. '' Demek ki herkes yatmıştı. Ayakkabılarını çıkartıp eve girdi. '' Selamun aleyküm'' kapıyı kapattı . Hızlıca dar koridordan odasına doğru ilerledi. Odasının kapısını yavaşça kapattı. Üzerini değiştirip kendini yatağa attı.
Sabah alarmı çalınca kapatıp namazını kılmak için kalktı. Annesine günaydın diyip içi buruk şekilde lavaboya girdi. Abdestini hızlıca aldı. Birazdan gün aydınlanırdı. Kapıda bekleyen babasını umursamadan odasına gidip kapısını kapattı. Namaza durunca içi ferahladı. Dün bütün gece dönüp durmuştu ancak ne zaman namaz kılmak için kalkmıştı işte o zaman hava aydınlanmıştı. Namazını kılıp tesbihatlarını yaptı. Seccadeye kapandı gözyaşları ile... ''Allahım, sen bana doğru yolu göster, Sen en doğruyu bilensin,görensin,Samed'sin , Sen bu karanlığı, bilinmezliği al benden'' Amin.
Kapısı hafifçe tıklatıldı. ''Gel'' Annem hoşgeldin'' Annesi gözleri dolu biçimde sarıldı Vedia'ya ''Annemm yuvadan uçup gidiyorsunuz birer birer '' Vediam biz Mahpeyker hanımla bir karara vardık. Beraber Muğlaya gidiyorsunuz, hem birbirinizi daha rahat tanırsınız, hem senin çekincelerin biter ''
Vedia duyduğu cümle ile şok olmuştu. Annesi değil miydi öncesinde kızan yalnız kalamazsınız diyen, Ah doğru ya artık nikahlılardı. ''Ben istemiyorum anne!'' Annesinin kaşları çatıldı. ''O Muğlaya gidilecek Vedia başka sözüm yok !'' diyerekten odadan çıktı. Vedia hışımla eline telefonu aldı. Kesin bunu Esved ayarlamıştı yoksa annelerinin aklına nasıl gelsindi böyle şeyler ... Uyanık mı değil mi bilmemesine rağmen aradı ki Esved o gün erken kalkmıştı. Esved Vedia'nın adını görünce kalbi hızlanmaya göğüs kafesine sığmamaya başladı. '' Alo Vediam '' '' Senin Vedia'na başlarım Sungur sen ne biçim adamsın ya ne demek ikimiz baş başa Muğla'ya gitmek!! Ben sana dün demedim mi hareketlerimiz sanki hiç nikah olmamış gibi olacak diye '' Esved iç çekti demek ki Sevdem anne hemen konuyu Vedia'ya yetiştirmiş diyerek mutlu oldu. '' Birincisi bunu kendileri ayarlamışlar ikincisi ben de senin rahatsız olacağından anneme yakındım ancak terliğini yedim. üçüncüsü ise sevgili karıcım minik ve baş başa tatilimizi heyecanla bekliyorum ''diyerek yüzüne kapattı.