Elimdeki test çubuğu ile bekliyordum.
Esvede çaktırmamak için o kadar uğramıştım ki...
Telefondaki alarm ötmeye başladı.
Elime üst üste yaptığım testleri aldım. Gördüğüm çizgilerle çığlık attım.
Ben şimdi annemi oluyordum yaa!
İçimde Esvedden ve benim kanımdan bir çocuk yer alıyordu.
Gözümden akan yaşlarla yere çöktüm.
Elim ister istemez karnıma gidiyordu.
—Hoşgeldin Miniğim gözlerimi sildim. Ve yerden kalktım.
İçimde tarif edilemez bir duygu karmaşası mevcuttu. Aynı anda korku, endişe, heyecan, mutluluk, şaşkınlık nasıl hissedilirdiki?
Testleri elime aldım ve banyodan çıktım.
Testleri güzelce bir yere sakladım.
Sonra abdest alıp şükür namazına durdum.
Üst üste test yapsam bile yine de emin olmak istiyordum. Yarın için kadın doğum uzmanına randevu aldım.
Ve aşağıya indim. Mutfaktaki kızlara Bedia hanımın nerde olduğunu sordum.
Onlarda kendi odasında olduğumu söylediler. Malikaneden çıktım ve yürüyerek on beş dakikada ulaşılan Müştemilat olmayacak kadar güzel villaya girdim. Bedia hanımın odasına gelince kapıyı tıklattım.
—Bedia hanım müsait misiniz?
—Hanımım tabi buyurun gelin.
Kapıyı açtığımda onu örgü örerken gördüm.
—Ne istemiştiniz hanımım?
Dizlerinin dibine oturdum.
—Şeyy yarın kadın doğum uzmanına randevu aldı-
Elinden örgüler düşmüş ellerimi ellerinin içerisine almıştı.
—Bir şey mi oldu Vedia kızım.
Kafamı salladım.
—Kontrol amaçlı Bedia Hanım. Benimle gelir misiniz diye soracaktım sadece.
—Tabiki tabiki güzel kızım.
Ellerini öptüm.
—Teşekkür ederim Bedia hanım.
Yanaklarından öpüp odasından çıktım.
Müştemilattanda çıktığımda gördüğüm araç ile gülümsedim.
Biraz önümde araçlar durdu.
En ortadaki araçtan Esved çıktı.
—Kraliçem Yanıma Hızlıca ulaştı ve beni kollarına aldı. Sonra elele eve doğru geçtik.
—Yarın kadın doğum uzmanına randevu almışsın Nurum bir sıkıntı mı var?!
—İyiyim sadece aylık rutin için gidiyorum. Yanımda Bedia hanım da olacak bilgin olsun.
Başımı öptü.
—beni haberdar et yanıma gel sonra.
Restorantta olurum büyük bir ihtimal.
Kafamı salladım.
—doğru çok önemli bir işin olmadığı sürece yemek yapmaya gidiyorsun.
Birlikte yemeğe oturduk. Geçen haftaki yoğun bulantılarım bebeğim den ötürüydü. Gülümsedim. Ve karnımı okşadım.
—Nurum iyi misin? Adet oldun değil mi? Gecikmişti iki üç ay demekki düzene girdi.
Ona söyleyemezdim. Kafamı usulca salladım ve odaya çıktım. Yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım.
Uyandığımda saate baktım saat 11 de randevum vardı. Saat dokuzdu.
Yataktan kalktım ve koşarak tuvalette işlerimi hallettim. Ardından giyinme odasına girerek üzerime orada kolay çıkartmak için bir geniş tunik ile geniş paça pantolon giyindim.
Altına da converselerimi giyindiğim de tamamdım. Esved çalışma odasında olmalıydı.
Odadan çıktım ve çalışma odasına girdim. Elinde kahvesi ve leptobu ile adeta hedefine kilitlenmiş aslanı andırıyordu.
—Esvedddd Selamun aleyküm
Kafasını usulca kaldırdı. Düz olan ifadesi yumuşamış ve bana gülümsemesini bahşetmişti.
—Ve aleykümselam Nurum gel yanıma
Yanına doğru vurdu. Gittim ve yanına oturdum.
—Esved doktora gideceğim için asıl kimliğimi almam lazım verir misin kimliğimi?
Evden çok nadir çıktığımda asıl kimliğin başına bir şey gelmemesi için Esvede vermiştim hangi akılla yaptığımı sorgulamaktayım hala?!
Kafasını salladı ve masasının altında bulunan gizli bölmeyi açtı. İçerisinden kimliğimi çıkarttı.
—Nurum bir daha bana verme kimliğini tamam mı? Sonuçta kimlik yanında bulunması gereken en önemli şey?!
Kafamı salladım. — Nakit falan lazım mı bebeğim?
Vardı. Hem de çok!
—Hayır Esved var param.
Yanaklarından öptüm ve aşağıya indim. Aşağıya indiğimde Bedia hanımda hazırlanmıştı.
Yanaklarından öptüm.
—Kahvaltını rahatça et tamam mı sonra çayımızı içer çıkarız!
—Tamam kızım ben mutfağın terasındayım.
Sarılıp yemek masasına geçtim.
Yine çok şükür masada bir kuş sütü eksikti. Bugün fazla iştahım olduğu söylenemezdi. Bebeğim bugün anneyi diyete sokmakta kararlı herhalde.
— Nurum kafamı kaldırdığım vakit kocamın maşallahlığına gülümsedim.
—Efendim Esved.
—Nereye daldın Kraliçem?!
—Hiç...
—Bismillah başlayalım kraliçem.
Yaklaşık iki yıl sonra yanımızda, bebek mama sandalyesinde oturacak olan sesi ile bize huzur verecek olan bebeğim aklıma geldi. Gerçi dünden beri sürekli aklımdaydı!
Yumurta yedim, süt içtim. Birazdan yapılacak olan kontrolde Esved yine kızacak gibi görünüyordu ancak ne yapayım ya?!
—Gülendam hanım lütfen tableti getirin.
— sadece süt ve yumurta mı?! NURUM BAK SÜREKLİ SENİ UYARIYORUM ANCAK SEN DİNLEMİYOR ADETA BENİ SİK- Takmıyorsun!
— Neyse ne Sungur Cihanşah ben hastaneye gidiyorum sana da Allah zihin açıklığı versin?!
koltuktaki trençkotu giyindim.
—Bedia hanım erken çıkalım mı!
Kafasını salladı. Yanına giderek koluna girdim. Biraz yürüdükten sonra Cevdet bizi karşıladı.
—Selamun aleyküm yenge.
—Ve aleykümselam Cevdet, Boğa Cihanşah hastanesine gidiyoruz.
Kafasını salladı.
—Kızım gene Gülendam hanımcığım söyledi, Sungur beyi yine kızdırmışsın?!
—afff ne yapayım ya çok sıkıyor beni Bedia Hanım daralıyorum yani kahvaltı benim fazla kuvvetli yapmadığım tek öğündür.
—olsun kızım sen dikkat et! Ellerinden öptüm ve başımı yasladım.
Onlarda beni anlayacaklardı.
Hastaneye geldiğimizde indim. Cevdette geliyordu ki durdurdum.
—Cevdet nereye?! Siz burada bekleyin.
Kafasını salladı.
—Benim Sevim Koçak hanımefendiye randevum vardı. Danışma kafasını salladı. Yüzümü gördüğünde ayağa kalktı.
—hoşgeldiniz Nur Cihanşah hanım. —Nur değil Vedia
Hemen doktoru arıyorum.
Asansöre bindik. Ve yukarı çıktık.
Doktor beni kapıda karşılamıştı.
—Hoşgeldiniz Vedia hanım buyurun. Bedia hanım ana odada kalırken biz diğer hususi odaya geçmiştik.
—Şey ben ben dün üç tane gebelik testi yaptım ve üçü de pozitif çıktı. Ayrıca iki üç aydırda regl olmuyorum.
Ancak emin olmak istedim.
Gülümsedi ve o zaman sizden kan alalım dedi.— Yalnız şey ımm siz alsanız olur mu yani buraya genel bir kontrol amaçlı geldiğim düşünülüyorda.
Hemen kan aldı. Ve beni sedyeye yatırdı.
— şimdi bakalım bebiş mi demeliyim?! Evet burda Tam 11 haftalık. Ve kalp atışlarıda geliyor.
Duyduğum sesle mest olmuştum. Onun sesi dünya da duyduğum en güzel ses olabilirdi. Ancak sanki eko yapıyordu.
—Ekolu sanki ses?!
—Vedia hanım ikiz değil üçüz bebek sahibi olacaksınız ve üçü de tek yumurta.
—Allahım çokk şükür. Hoşgeldiniz naneciklerim.
Silindim ve toparlandım.
Ultrason kağıdını elime aldım o sırada da değer tablolarım gelmişti.
— şimdi d vitamini çok düşük, B 12 de düşük, folik asit takviyesi gerekli!
Dikkat ediyoruz riskli dönemi geçtik sayılır üçüz gebelik olduğundan daha da dikkat etmelisiniz. Ağır taşıma yapmamalısınız, üzüntü, stres hayatınızda olmamalı.
Daha bir sürü şey söyledikten sonra işimiz bitmişti. İki hafta sonrasına randevu yazdı. Elimde reçetelerle çıktım.
Bedia hanım stresle birisi ile konuşuyordu
—Evet Sungur bey geldik ancak en az yarım saattir içerdeler ve çıkmadılar.
Aylık kontrol bu kadar uzun sürer mi bir fikrim yok!
Beni görünce kapattı. —Kızım geldiniz mi hadi gidelim. Elimdeki reçeteleri ve ultrason kağıdını çantama koymuştum. —Teşekkür ederim Sevim hanım bir dahaki randevuya görüşmek üzere.
—görüşmek üzere
Hastaneden çıktık yanında bulunan eczaneye girdim Bedia hanıma araca yerleşmesini söylemiştim.
İlaçları aldım sonra gözüme emzikler ve biberonla takıldı üç tane aldım ve çıktım. Eve geldiğimiz de Bedia hanıma teşekkür edip odaya çıktım.
Orta büyüklükte bir kutunun içine emzikleri, biberonları ultrason kağıdını ve testleri koydum. İçine de yazı yazdım.
Çalışma odasına koydum ve usulca çıktım. Esved lokanta da olacaktı ancak üzerime yorgunluk çökmüştü, bundan dolayı da pek gidesim yoktu.
Yatağa uzandığımda uyku çok bastırmıştı.
Bağırtı sesleri ile uyandım.
—Cevdettttt nasıl benim evime benden habersiz kutu geliyor ve odama konuyor?!
Hızlıca başıma başörtüsü geçirdim ve odaya ilerledim. Ben sürprize bu şekilde bir tepki vereceğini düşünmemiştim. ALLAHTAN kapı aralıktı.
Cevdet ve Paşa beraber kutuyu açtılar. Çok şaşkın bir yüz ifadeleri vardı.
—Ne var içinde lan siktiğimin kutusunda söylesenize?!
Cevdet kutuyu ona çevirdi.
— Abi şey galiba bir veledi zina var ortada.
VELEDİ ZİNA HEM DE BENİM ÇOCUĞUMA?!
—LANN BEN NASIL NURUMA SENDEN ÖNCEKİ İLİŞKİLERİMDEN BİR ÇOCUĞUM OLACAK DİYECEĞİM?!
kutuyu yere fırlattı. Cevdet ile göz göze geldik.
—yen-nngee odanın kapısını açtım. Ellerim titriyordu hadi Cevdet düşünemedi sen nasıl böyle bir şeye inandın a Esved! Ellerim titriyordu. Gözümden yaşlar sicim sicim dökülüyordu.
—çıkar mısınız dışarı?! Cevdet ve Paşa hemen tüydüler odadan.
Yüzündeki gördüğüm bir sürü duygu beni çıldırtıyordu. Sanki ben kısırdım da benden olacağı aklına gelmemişti. Yaptığım süprizin içine tüküreyim ya! Ne vardı da düz bir şekilde söyleseydim!
— VELEDİ ZİNA HA?! VELEDİ ZİNA?!
Elerimden tuttu.
—Nurum açıklamam izin ve- tokatı yapıştırdım. Gözümden yaşlar akıyordu.
—Allah seni bildiği gibi yapsın! Sen kimsin de benim çocuklarıma VELEDİ ZİNA DİYORSUN! ALT TARAFI BİR SÜRPRİZ YAPAYIM DEDİM YA İÇİNE Ettin! etrafa saçılmış bebeklerimin
Yerden eşyaları topladım ve kapıyı açtım kapıda dikilen iki tane şaşkın adam beni daha da dellendiriyordu.
—ORTADA VELEDİ ZİNA FALAN YOK BEN HAMİLEYİM CEVDET!
omuzlarına çarparak odaya doğru yürüdüm.
—HA O KERİZ KAFALI GERİZEKALI ABİNİZE DE SÖYLEYİN BUGÜN NERDE YATIYORSA YATIYOR ANCAK ODAYA GELMESİN! Asker gibi selam vererek
—TAMAM YENGE! Dediler.
en hızlı şekilde yukarı çıktım. Ve kapıyı kapattım. Üstümdekileri hırsla çıkartarak terastaki jakuziye girdim. Sakin olmalıydım. Sakin anne iyi bebişler baba anneyi biraz dellendirdi o kadar! Ses sisteminden
Kanun sesi açarak kafamı jakuziye gömdüm.
Gözlerimi açtığımda üzerimde sadece iç çamaşırlarım vardı. yanımda sanki o imaları kendisi yapmamış gibi yatan Esved vardı. Kollarını çektim ve giyinme odasından üzerime bir elbise giyindim.
Sonra da tuvalette işlerimi halledip abdest aldım.
—Nurummmm neredesin bebeğim?
—hay senin Nuruna da bebeğine de?!
Saate baktıktan sonra üzerime namazlığı giyinip başımı kapattım.
Namazlarımı kıldıktan sonra bir de şükür namazı kıldım.
Önümde namaz kılan Esved gördüğümde sanki dizlerimin bağı çözülmüştü. Onu başında takke ve sarıkla namaz kılıyor görmek çok güzeldi...
Selam verene kadar onu izledim.
Selam verdikten sonra bana döndü.
Ve yanıma geldi.
Ellerimi tutup öptü.
—Kraliçem Rabbime şükrümü eda ettim. Sana da teşekkür etmeliydim.
Benim küçük anne adayı kraliçem.
Elleri karnımı buldu. Ellerini alıp kasıklarıma koydum.
—Hoşgeldin Küçük Varis Cihanşah
Boğazımı temizledim.
—Hoşgeldiniz demen gerek. Gözleri şaşkınlıkla baktı.
— Nasıl yani ik-izz mi? Kafamı yana yatırdım. —Sence senden ikiz beklemek yanlış olur?! tek yumurta üçüzleri gözleri parıldamıştı.
Eğilip karnımı öptü
—Hoşgeldiniz Varislerim. Kendi kendine gülümseyip başını iki yana salladı. Sonra bana bakarak
—kilo alıyordun son dönemlerde ve ben bunun kurallardan olduğunu sanıyordum meğersem bizim Varislerin işiymiş. Afferin lany bebeler annenize benim sözüm geçmedi ancak demekki sizin sözünüz kuvvetli, Karnıma kafasını yasladı, hep böyle kuvvetli ve güçlü olun! Çünkü dünya sandığınız gibi değil. Ellerini omzuma koydu. Beni kendine çekti.
Beni sarmaladı ve her yerime öpücükler kondurdu. Kafamı göğsünden kaldırdım.
—Esved kurban kestirip dağıtır mısın?
—tabiki de Kraliçem. Eee doktor ne dedi?
—doktor 11 haftalık dedi. Ve bir kaç eksiğim varmış vitaminsel onlar dışında bir şey demedi. Aklıma gelen şeyle gözlerinin içine baktım. '' Esved dün sen benden olabileceği ihtimalini niye düşünmedin ve Cevdetin dediklerine inandın ? '' Derin bir nefes aldı .'' Nurum bir anda gaza geldim biliyorsun çocuk konusunu mezuniyetinden sonrası için düşünüyorduk ve ben korunuyordum. Senden önce bir iki kızla görüştüm ancak düşündüğün gibi olaylar hiç olmadı anlayacağın bu şekilde '' kafamı salladım ve yanaklarını öperek yerden kalktım. '' Hadi baba Cihanşah daha kahvaltı yapacağız '' Baba sözü geçince yüzünde oluşan gülümseme ile ben de güldüm. Ona babalık çok yakışacaktı.
Seccadeleri topladık ve aşağıya indik.
Masada Cevdet ve Paşa oturmaktaydı. Yüzleri çok fena morarmıştı. Dün demekki ikisini de pataklamıştı benim hatalı kocam.
— Hoşgeldiniz
—Hoşbulduk abim ve yengem. Cevdet mahçup bakışlarla bana bakıyordu.
—Yenge dünki patavatsızlığım için affet! elimi boşver dercesine salladım
— asıl ben özür diliyorum sizden, hamilelik hali ile sinirimi kurbanı oldunuz.
—Kraliçem bugün ne yiyeceksin?!
—şimdi canım limonlu avakado çekti sonra da pankek ve ve bu kadar.
Bedia hanım hızla geldi.
—kızım tebrik ederim. Rabbim analı babalı büyütsün inşallah, Vatana millete hayırlı bir evlat eylesin.
—üçüzler Bedia hanım
—Ooo abi tekte üç yapmışız.
Başımı eğdim.
—lann kendinize gelin yengeniz utandırmayın!
—Bugün ata bineceğim ve bebişlere ufakta olsa alışveriş yapacağım sonra da okula gidiyorum bilgin olsun.
—Kendini yorma Nurum lütfen
—hasta değilim hamileyim.
Peki öyle olsun benim meleğim.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra kızlara yazdım.
At binmeyi erteleyip kızlarla buluşacaktım.
Üzerime daha güzel şeyler giyinmek için yukarı çıktım.
Üzerime hava bugünlerde fazla soğumadığından jile giyindim.
Beyaz sırt çantasına bugünkü derslerle alakalı defterlermi koyunca oldu.
Aşağıya indiğimde Esved eline kitap almış okuyordu. Onun bu alışkanlığının hastası olduğum doğrudur. Benden kat ve kat fazla kitap okuyordu.
Haftada en az bir yabancı dilde kitap bir de Türkçe kitap bitiriyordu. Ekstradan çalıştığı alanlar içinde gelişmeleri sürekli takip ediyordu.
Yanına giderek yanağından öptüm. Kitaptan kafasını kaldırıp bana baktı.
"Nasılım koca oğlan?" kitabı kapattı. Ve Ayağa kalktı. " çok güzelsin çocuklarımın anası sultanı olan kadınım, kraliçem benim." dudaklarına baktım. Ellerini boynuna sardım ve yetişmeye çalıştım.
Esved ne yapmak istediğimi anlamış gibi beni havaya kaldırdı ve dudağımda dudaklarını hissettim. Gözlerim kapanmıştı. Ellerim yanaklarından ensesine varmıştı. Kendime çektim onu ağzından varla yok arası bir inleme çıktı. "Vedia hanı- aaaa" duyduğum sesle Esvedi bıraktım. Gülendam hanıma yakalanmak en son isteyeceğim şey bile değildi çokk sinirlerim bozulmuştu doğrusu.
"Şey ben gidiyorum" çantamı alıp koşar adım çıktım. Arabaya bindim ve emniyet kemerini taktım. Kızlara sesli mesaj atıp arabayı çalıştırdım.
Malikane den çıktıktan sonra ana yola gireceksen tanıdık bir araba dikkatimi çekti.
Bu araç Gündoğdu beye aitti.
Kenara çektim ve yanına doğru ilerlemeye başladım.
"................" derman kalmamıştı ayaklarım da duyduklarımdan sonra!
************************************************************************
Geçmiş (Nur dan)
Duyduğum cümle ile adeta sarsılmıştım. Evlenmek! Hem de bu yaşta hem de Esved bey ile! Şaka mı bu?!
"Esved bey şaka mı yapıyorsunuz rica ediyorum şaka diyin!"
Esved beyin gözlerinde yanan ateşi gördüm.
"Hayır Vedia hanım bu kadar ciddi bir mesele de tabiki de dalga geçmek haddime olmaz."
Gelen garsondan hızlıca içeceğimiz alarak büyük bir yudum içtim.
"Hatta öyleki annem işyeriniz de, arkaşlarınızlara sizi sordurttu. Annem sizi sevdi Vedia hanım, ben sizinle evlenmek ve bir yuva kurmak istiyorum"
"Pardon ancak annenizin yaptığı resme-" kahvesinden bir yudum aldı. Tek kaşını kaldırmış ve mücadeleci bir biçimde
"resmen görücü usulü değil mi? Ben sizin de bu şekilde istediğinizi düşünüyordum yanılmadığıma Adımın Sungur Esved Cihanşah olduğu kadar eminim"
Kızlar demekki bugün bu konu hakkında konuşacaklardı. Ellerimi başımın arasına aldım.
"Esved bey evlilik çok ciddi bir müesse ve ben ben bana düşünmem için zaman verin" kahvesinden yudum aldı. " her zaman"
"ben çok hayal kurdum bu konuda Vedia hanım nasıl bir evlilik olacağına dair"
Anlamıyorum hiç mi korkusu yoktu bu adamın belki ben dışarıda göründüğümden çok daha fazla değişik biri olabilirdim.
" üzgünüm her şey hakkında hayal kurulur ancak genelde insan ilişkilerindeki hayaller anlarsın ya biraz hayal kırıklığı"
"Vedia hanım bana söz verdiniz!"
Elini az kalsın elimin üzerine koyuyordu hemen içeceğime sarıldım bu ne cüret!
"Tamam Esved bey şimdi kalkarsanız arkadaşlarım yan masadan buraya gelecekler."
Zaten kahvesi bittiği için sessiz bir şekilde kafeden ayrıldım.
Zeynep, Asel, Clara, Rumeysa, Melike yanıma çöktüler.
"Anlat başla ne oldu? Nasıl oldu?"
"Galiba annesi size beni sordu en azından birinize ya da ikinize"
"Evet Nur bana sormuştu" dedi Clara yüzündeki gülümseme ile. Gözlerimi kapattım ve anlık cesaret ile söyledim
"Esved bey benimle evlenmek istiyormuş"
"Aaa" "oha ay pardon" "Neee"
Gözlerimi açtığımda onların şaşırmış ve ilginç şekilde üzülmüş ifadelerini gördüm. Birbirlerine baktılar ve
"Nur şey ımm abimi biliyorsun onun sana karşı bir ilgisi olduğunu keşfetmiştim ve bunu kızlara anlattım"
"Ne hani şu 4 ortalamalı yüksek lisans öğrencisi, herkesin imrenerek baktığı, yazılım üzerine şirketi bulunan ve de Clara'nın abisi olan kişiden mi bahsediyorsunuz!?" hadi be ordan dalga geçmeyin benle o adam bana bakar mı? "
Zeynep gözlerini kıstı
" Hatırlatayım kanka dünyanın sayılı zenginlerinden olan Sungur Esved Cihanşah sana baktığına göre herkes bakar! Sen daha demin adamdan evlilik teklifi aldın be! adamla bağlantın sadece konferanstaki unuttuğun defterindi, adamın ilgisini çekmesen yardımcılarından bir tanesini gönderir ve defterini verirdi sana"
"Hanımlar nasılsınız?"
Duyduğum sesle içtiğim su boğazımda kalmıştı. Bir sen eksiktin zati!
Clara koşarak abisinin boynuna sarıldı.
"Bebeğim sakin ol!" "Özledik diye de suçlu olduk"
Gözleri anında benimle buluştu.
Gülümseyip önüme döndüm.
Allahım ya! bir de sen çıktık başıma!
Abi kimse ile münasebet istemiyorum karşıma adamlar çıkıyor!
Ben daha fazla bu ortamda bulunamadım.
Ayağa kalktığımda herkes bana baktı.
—Kızlar müsaade ederseniz ben eve gidiyorum. Çok yorgunum hem zihinsel hem fiziksel olarak.
kızlar kafasını salladı.
Arkamı dönüp çıkıyorken Karan bey seslendi.
—İsterseniz Clara ile sizi bırakalım eve.
—Yokkk teşekkür ederim ben kendim giderim.
Claraya el salladım ve kafeden çıktım.
Annemi arayacaktım ki
O beni aradı. Bugün cumartesiydi ve kendisi arkadaşları ile buluşacaktı.
—Alo, selamun aleyküm anniş
—ve aleyküm selam kızım konum atacağım yere gelir misin seninle konuşmam gereken bir şey var.
—Tabi anne
Telefonu kapattıktan sonra annemin favori mekanı olan yere geldim. Annem gergin bir yüz ifadesi ile çayını yudumluyordu.
—Anne selamun aleyküm
—Ve aleykümselam kızım otur
Sandalyeye oturdum.
— direk konuya gireceğim Nur Sungur Esved Cihanşah ile aranda ne var ki annesi beni dün iş yerinde arayıp görüşmek istediğini söyledi. Ve biz bugün buluştuk.
—Anne aramızda düşündüğün gibi bir şey yok. O bana bugün evlenme teklifi etti.
Annesi beni araştırmış bizim kızlara sormuş falan öyle.
Benden cevap bekliyor
—Peki senin cevabın ne?
Kafamı iki yana salladım.
—Bilmiyorum anne gerçekten bilmiyorum 21 yaşındayım daha bir evin sorumluluğunu alabilir miyim bilmiyorum hem onu tanımıyorum ki
Bir de Clara nın abisi çıktı başıma yani daha doğrusu clara abisinin ilgi alanına girdiğimi söyledi.
Annem ellerimi elleri arasına aldı.
—sen ne karar verirsen ver arkanda duracağım Birtanem.
Gülümseyip ellerini öptüm
—Teşekkür ederim anne
Bir kaç gün sonra
Düşünmüş ve taşınmıştım kararımı hala vermemiştim.
Benden cevap beklediğini biliyordum, bir de Karan bey Claradan bana haber yollamıştı görüşmek için.
Ancak ben reddedecektim ki Clara o kadar rica etmişti ki kabul etmek zorunda kalmıştım.
Ne Esved beye ne de Karan beye cevabımın ne olacağı hakkında bir fikrim yoktu.
Şuan zaten bir evlilik müessesesine hazır değildim.
Bu görüşmede neler olacağını bir tek Allah bilirdi.
Karan bey ile de görüştükten sonra bir kaç tanıdığım hocadan nasihat alacaktım.
Ve istihareye yatacaktım.
Rabbim bana hayırlı bir karar verebilmeyi nasip etsin.
Herkese merhabalar bu bölümün de sonuna geldik.
Beğendiyseniz votelemeyi ve yorumlarınız ile hikayeyi şenlendirmeyi unutmayın.
* Esvedin tepkisini nasıl buldunuz?
* Vedia sizce ne karar verecek?
*Vedia'nın değişiyle Naneciklerin cinsiyeti sizce ne olacak?
Papatyaların sevinci ve sağlıcakla kalın.