Karanlık Ormanın boğucu havası, esrarengiz rengiyle her yeri ablukası altına almış, sessizlik attığı naralarla uğuldayan tepelerde yankı yapmıştı. Kurt görünümlü insanların bakışları Arven’i tedirgin ettiği kadar omuzlarını dik tutma iç güdüsüyle kavurmuştu. Arven omuzlarını dikleştirip burnunu havaya kaldırdı ve buzla kapladığı soğuk bakışlarını karanlık halkta gezdirdi. “Beni çıkışa götürebilecek olan var mı?” Hayranlığın kol gezdiği bakışlarda çıt yoktu. Etrafı ölüm sessizliği kaplamış, sessiz feveranlar ortamı ele geçirmişti. “Buraya gel.” Arven duyduğu cümle ile kafasını omzunun üzerinden çevirdi ve iri cüssesiyle ona bakan yakışıklı surata baktı. ‘Yakışıklı olduğu kadar da ketum bir kurt bozuntusu.’ Diye düşünmeden edemiyordu. “Bana emir verme! Karşında sözüne boyun eğecek bir