When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
' Kime benzetiyorsun?' ' Bilmiyorum ki. ' ' Ne demek bilmiyorsun? İnsan bilmeden nasıl benzetir? Rüyalarında falan mı gördün yoksa beni?' Toprak güldü. Nadir gülüyordu ama güzel gülüyordu. Yani alaycı gülüşlerini saymıyordum. İçten olarak nadir gülüyordu. ' Tabii ki hayır. Zaten pek rüya görmem ben. Görsem de bir anlam çıkarmam. Çok küçüktüm. Annemin ölümünden sonra ev çok kalabalıktı. Herkes geçip gidiyordu. Ben anlamaya uğraşıyordum. Annem niye banyoda öyle durup ses vermedikten sonra bir daha görünmedi öğrenmeye çalışıyordum ama herkes yokmuşum gibi davranıyordu. Bir sürü kadın vardı ama annem yoktu aralarında. Sonra bir kadın önümde durdu. Dizlerinin üzerine çöktü. Saçımı okşadı. " Biliyor musun anneler evlatlarını aslında asla terk etmezler. Sadece annelerin sihirli güçleri oldu