Alya Güzel geçen günün ardından yine büyük bir bela bizi bulmuştu. İnsan bir yaprak misaliydi. İlkbaharda şatafatlı bir şekilde kendini gösterirken sonbahar olunca birden sararıp soluyordu. Biz de onu yaşıyorduk. Sararıp solan bir yaprağın ta kendisiydim. Baharı yaşamıştım ama şimdi sonbahar gelip çatmıştı. Aslında ben baharı çok nadir yaşardım. Hep sonbaharın ta kendisiydim. Bugün ata bindiğimizde, ormanda seviştiğimizde… Kendimi çok farklı hissetmiştim ama şimdi… Yine derbeder Alya ortaya çıkmıştı. Sanırım ben bunu hak ediyordum. Kim acı çekmeyi hak ederdi? Ben… Betül abla olmasa bacaklarım beni taşıyamayacak hâldeydi. Bütün vücudum titrerken Demir’in itirazları devam ediyordu. “Beni ne gerekçeyle tutukluyorsunuz? Açıklama yapmak zorundasınız! Hemen şimdi bir açıklama istiyorum!”